Wall Street Journal (WSJ), İsrail’in 30 Temmuz’da Beyrut’ta düzenlediği hava saldırısında öldürülen Hizbullah’ın üst düzey komutanı Fuad Şükür’ün suikastına ilişkin yeni detaylar paylaştı. Habere göre, yıllardır gizli bir hayat süren ve “hayalet” olarak nitelendirilen Şükür’ün ölümü, bir istihbarat zafiyetinin sonucu olabilir.
Ölümcül Telefon Görüşmesi
WSJ’nin bir Hizbullah yetkilisine dayandırdığı habere göre, suikasttan kısa süre önce Şükür, Beyrut’taki bir binanın ikinci katındaki ofisindeydi. Akşam 7 civarında aldığı bir telefon görüşmesinde, yedinci kattaki dairesine çıkması istendi. Şükür üst kata çıktıktan kısa süre sonra İsrail’in hava saldırısında öldürüldü[1].
Hizbullah yetkilisi, Şükür’ü 7. kata çıkmaya teşvik eden aramanın, muhtemelen örgütün iç iletişim ağına sızmış birinden geldiğini belirtti. Hizbullah ve İran hala istihbarat zafiyetini araştırıyor. Ancak yetkili, bunun İsrail’in teknolojisinin ve hacklemesinin Hizbullah’ın karşı gözetiminden daha iyi olmasından kaynaklandığına inanıyor[1].
Gizli Bir Hayat
WSJ’ye göre Şükür oldukça gizli bir hayat yaşıyordu ve neredeyse kimse onu görmüyordu. Beyrut’un güneyindeki Dahiye mahallesinde yaşadığı ve çalıştığı binada dışarıda dolaşmak zorunda kalmıyordu[1].
Ölümünden saatler önce Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ile temas halindeydi. Nasrallah, Şükür için yaptığı cenaze konuşmasında bunu dile getirdi[1].
Şükür’ün Ünü
Şükür, 1985’te İsrail hapishanelerindeki 700 mahkumu serbest bırakmak için bir uçak kaçırma eylemini planlamasıyla ün kazandı. 14 Haziran 1985’te bir grup hava korsanı Atina’dan kalkan TWA 847 sefer sayılı uçağı ele geçirdi ve uçağı üç gün boyunca Beyrut ve Cezayir arasında gidip gelmeye zorladı. Bu terör eylemini düzenledikten sonra gizlendi[1].
Hizbullah’a Yönelik İsrail Saldırıları
7 Ekim’den itibaren Hizbullah’ın İsrail’e yeniden saldırmaya başlamasının ardından, İsrail’in düzenlediği saldırılarda önemli komutanlar dahil yaklaşık 400 Hizbullah militanı öldürüldü. Bunun üzerine Nasrallah, Hizbullah savaşçılarına ve ailelerine “Telefonunuzu terk edin, devre dışı bırakın, gömdün, metal bir kutuya kilitleyin” talimatı verdi[1].
İsrail casusluk faaliyetlerini önlemek için Hizbullah, açık kanallarda ve kendi iç iletişim ağında şifreli bir dil kullanmaya başladı. Şükür’ün öldürüldüğü gün, Hizbullah üst düzey komutanlarına risk altında oldukları endişesiyle dağılmaları emri verildi[1].
Şükür’ün komşusu “Adını duymuştuk ama onu hiç görmedik. Bir hayalet gibiydi” dedi[1].
Sonuç olarak Fuad Şükür’ün ölümü, Hizbullah’ın güvenlik ve iletişim altyapısındaki zafiyetleri gözler önüne serdi. Bölgede tansiyonun yükseldiği bir dönemde gerçekleşen bu suikast, Ortadoğu’yu yeniden savaşın eşiğine getirme riskini de beraberinde getiriyor.
Kaynaklar: [1] https://fikirturu.com/jeo-politika/hizbullah-ve-israil-savasa-ne-kadar/ [2] https://fikirturu.com/jeo-politika/haniye-ve-sukur-suikastlari-nelere-yol/ [3] https://www.swp-berlin.org/publications/products/medienbeitraege/Fayn_02.08.2024_SB.pdf [4] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/hizbullah-ust-duzey-komutanlarindan-fuad-sukurun-israil-saldirisinda-olduruldugunu-dogruladi/3291572 [5] https://medyascope.tv/2024/07/31/israilin-beyrutta-oldurdugunu-iddia-ettigi-hizbullah-komutani-fuat-sukru-kimdir/ [6] https://tr.wikipedia.org/wiki/Fuad_%C5%9E%C3%BCk%C3%BCr [7] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/venezuelada-secim-sonuclarina-yonelik-protestoda-1-kisi-yasamini-yitirdi/3288966 [8] https://www.jpost.com/israel-hamas-war/article-815145