Orijinal Başlık: Türkiye-Almanya İlişkileri: İstanbul Zirvesi Yeni Bir Başlangıç Olacak mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, 19 Ekim’de İstanbul’da bir araya geldi. İki lider, Eylül ayında New York’taki toplantılarının ardından son iki ay içinde yüz yüze ikinci kez görüşme gerçekleştirdiler. Baş başa ve heyetler arası yapılan görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirecek yeni işbirlikleri için önemli kararlar alındı. Bu kapsamda, en dikkat çekici yenilik, Türk ve Alman hükümetlerinin “hükümetlerarası istişare mekanizmasını” yeniden canlandırma kararı olmaktadır. Scholz, basın toplantısında Türkiye ile hükümetlerarası müzakereleri yeniden başlatma arzusunu ifade etti.
Öte yandan, Almanya Federal Meclisi’nin 2 Haziran 2016’da 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımasının ve Türkiye’deki darbe girişiminin ardından batı ile ilişkilerin gerilmesi yüzünden bu mekanizma bir daha toplanamamıştı. Erdoğan ve Scholz arasındaki bu yeni görüşme ile birlikte, tarafların mekanizmayı kısa zamanda yeniden canlandırarak ikili ilişkileri her alanda güçlendirecek süreçleri başlatmaları bekleniyor. Özellikle ekonomik alanda somut sonuçlar elde edilmesi, her iki tarafın ortak hedefleri arasında. İki lider, 50 milyar doları aşan ticaret hacminin 60 milyar dolara çıkarılması hedefini vurguladı.
Savunma alanında işbirliği hedefi ise Almanya’nın yeni dönemde özellikle stratejik işbirlikleri geliştirmek istemesi ile bağlantılı. Türkiye’nin uzun zamandır talep ettiği askeri ürünlerin satışında değişiklik olmasının en önemli sebeplerinden biri bu. Scholz ve Erdoğan’ın basın toplantısında yaptıkları açıklamalar, bu konudaki uzlaşmanın önemli olduğunu gösteriyor. Erdoğan, “Savunma sanayi ürünleri tedarikinde geçmişteki sıkıntıları geride bırakarak işbirliğimizin artırılmasını istiyoruz. Bu konuda değerli dostum Scholz’un çabalarını takdir ediyorum,” diyerek şansölyenin aktif bir rol oynadığını belirtti. Scholz da, Türkiye ile NATO içindeki müttefiklik ilişkisini ön plana çıkararak savunma sanayi konusunda daha fazla işbirliği yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Görüşmelerin en merak edilen konularından biri, Almanya’nın İngiltere, İspanya ve İtalya ile birlikte geliştirdiği Eurofighter savaş uçaklarının Türkiye’ye satışı hakkında oldu. Almanya, satışa uzun süre karşı çıkmasına rağmen Ekim ayının başında, Berlin’in izniyle teknik bir ekibin Türkiye’ye gelip görüşmelere başladığına dair haberler çıktı. Scholz, Erdoğan ile basın toplantısında Eurofighter satış sürecinin İngiltere tarafından yönetileceğini belirtti. Scholz, “Başlangıç aşamasında bazı projeler var. Örneğin, İngiliz hükümeti ile sürdürülen müzakereler. Bu konuda ilerlemeler yaşanacak,” şeklinde konuştu.
Erdoğan ve Scholz’un gündemindeki bir diğer önemli konu ise göç meselesiydi. Türkiye ve Almanya, 2015 yılının sonundan itibaren özellikle Suriye’den kaynaklanan göç konusunda işbirliği yapıyorlar. Bu işbirliği, 18 Mart 2016 tarihinde Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan anlaşmanın temelini oluşturuyordu. Almanya, bu işbirliği sayesinde gelen mülteci sayısında azalma olduğunu belirtse de organize suç işleyen çeteler ve insan kaçakçılığı konularında birlikte çalışmaların devam etmesi gerektiğini düşünüyor.
Türkiye’den sığınma başvurularında da önemli bir artış yaşandı. Alman diplomatik kaynaklarında, sığınma başvurusunda bulunan Türklerin yalnızca yüzde 5’inin kabul edildiği belirtiliyor. Başvurusu onaylanmayanların bir kısmı Türkiye’ye dönerken, bir kısmının ise Almanya’da yasa dışı olarak yaşamaya devam ettiği biliniyor. Almanya, sayıları 15 bine yaklaşan Türk vatandaşlarının geri gönderilmesi konusunda Ankara ile müzakerelere devam ediyor. Ancak bu konuda iki taraf arasında kesin bir uzlaşma sağlandığı iddia edilse de Ankara bu durumu doğrulamıyor.
Erdoğan ve Scholz’un görüşmesinde Türkiye-AB ilişkilerinin gelişmesine yönelik de bir gündem bulunuyordu. Ancak bu konuda olumlu bir mesaj gelmedi. Scholz, Türkiye ile Yunanistan arasındaki diyaloğun gelişmesini memnuniyetle karşılarken, Türkiye-AB ilişkilerinin güçlenmesini arzu ettiklerini ifade etti. Erdoğan ise gümrük birliğinin güncellenmesi ve vize serbestisi konularında adım atılması beklentisini yineledi. Almanya, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarında reform yapılması ile Kıbrıs sorununun çözümünde Birleşmiş Milletler parametreleri çerçevesinde yeni bir süreç başlatılması durumunda Türkiye-AB ilişkilerinin güçleneceği mesajını verdi.
Son olarak, iki liderin görüşmesinde Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgali konusu da ele alındı. Alman basını, Scholz’ün Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile diyalog kurmasından yararlanmak istediğini, bu yolla barış için bir kanal açmayı umduğunu bildirdi. Scholz, Türkiye ve Almanya’nın bu çatışmada benzer bir bakış açısına sahip olduklarını vurguladı.
İsrail-Hamas savaşına dair olarak, Erdoğan ve Scholz, kamuoyuna karşı farklı tutumlarını dile getirdiler. Scholz, Almanya’nın İsrail’in varlığını koruma konusundaki özel tutumunu hatırlatırken, Erdoğan ise İsrail yönetimini soykırımla suçladı ve Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na açtığı davayı gündeme getirdi. Erdoğan, “50 bin insanın ölümü, 100 bini aşkın insanın yaralanması, böyle bir tablodan sonra konuşulacak tek şey; ‘Siz nereye gidiyorsunuz?’ olmalıdır. Bu durumu görmezden gelemeyiz,” şeklinde sözlerini sonlandırdı.