2024 belediye seçimlerine yalnızca üç ay kala, Türkiye’deki siyasi muhalefet içindeki kriz, komplo suçlamalarıyla daha da kötüleşiyor. İyi Parti’nin (İP) seçime “özgür” ve “bireysel” olarak katılma kararı, Ankara ve İstanbul’da (iki belediye başkanının oluşturduğu “ekosistem”in parçası olan) bazı belediye meclis üyelerini ve bazı milletvekillerini istifaya teşvik etti.
İP Genel Başkanı Meral Akşener’in çevresindekiler, ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Mart 2024’te yeniden aday olacak Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın, hareketin içişlerine müdahale etmek amacıyla “kurumsal operasyon” başlattığına büyük bir çoğunlukla inanıyor. . Bir “savaş ilanı”.
CHP’nin İP içinde operasyona dönüşen “taban işbirliği” kararı, mevcut krizin Akşener’in 3 Mart 2023’teki “Altılı Masa”dan ayrılma kararından çok daha ciddi olduğunu gösteriyor. Bu ayrılık sürecine yukarıdaki suçlamaların da eşlik etmesi, İmamoğlu ve Yavaş’ın yerel ittifak kurma çabalarını ahlaki açıdan şüpheli hale getiriyor.
Akşener’in son konuşmaları, 2023’te cumhurbaşkanlığına aday olamayan İstanbul ve Ankara belediye başkanlarını “korkak” olarak adlandırırken İP ile CHP arasındaki uçurumu daha da belirginleştirdi. İmamoğlu ve Yavaş’a saldırmadan ana muhalefetin çekim alanına girdi. Akşener’in eleştirisinin CHP’li belediye başkanlarının IP’ye yönelik “operasyon”unun hemen ardından gelmesine pek şaşırmadı.
İleriye dönük olarak, CHP’nin Halkların Demokratik Partisi Partisi’nin (HDP) son halefi DEM ile güçlerini birleştirmesi halinde “ittifak siyaseti”ni eleştirmeye devam edeceğine ve bu iddiayı daha da artıracağına inanmak için nedenler var. Uşak’ta konuşan Akşener de bu ihtimalin ipuçlarını vermişti: “Bu devirde Kandil’den, İmralı’dan destek almadan cumhurbaşkanı olmak mümkün mü? Cevap hayır.” İmamoğlu ve Yavaş’ı da aynı şeyle rahatlıkla suçlayabilirdi.
CHP’nin İstanbul ve Ankara’da yenilgiye uğraması ihtimalinden memnun olmayanlar, İP’nin üçüncü bir yol yaratma girişiminin felaketle sonuçlanacağını öne sürüyor. Bazıları hareketin önümüzdeki yıl yapılacak belediye seçimleri öncesinde ve sonrasında yavaş yavaş dağılacağına inanıyor.
Yeni yol
2019 ve 2023’te CHP ile ittifak kuran IP’nin yeni bir rota çizme çabasında zorlu bir mücadeleyle karşı karşıya olduğunu söylemeye gerek yok. Bu ortaklığın hareketinin ne kadar zarara uğrattığını çok iyi bilen Meral Akşener, “özgürlük” ve “bireysellik” yolunda bu yeni adımı attı. CHP yanlısı yorumlar olarak IP’nin başarısızlığa mahkum olduğu iddiası bir kenara bırakılabilir. Hareketin mevcut krizden kolaylıkla çıkış yolu bulabileceğini iddia etmiyorum, sadece ana muhalefet partisiyle ittifakının yönlendirdiği yolun sonuna geldiğini vurguluyorum.
Nitekim fikri mülkiyete yönelik “kurumsal operasyonlar” da bu gerçeğin kanıtıdır. Hareket, işbirliği kisvesi altında CHP’nin uydusu olma tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Bazı partilerin oyların yalnızca %1’i ile iktidara gelebildiği bir siyasi sistemde IP, dikkatle seçilmiş politika ve açıklamalarla mevcut fırtınayı atlatarak daha etkili olma yeteneğine sahip.
Belli ki Akşener oraya ulaşmak için çok mücadele etmek zorunda kalacak. DEM’in potansiyel eylemleri, CHP’nin Sol’la yeniden ittifakıyla birleştiğinde onun işine yarayabilir. Sağ partilerin desteğini kaybeden CHP’nin ne kadar ciddi bir sınavla karşılaşacağını bekleyip görmemiz gerekecek.