Son zamanlarda toplumda büyük bir vicdan yarası açan kadına yönelik şiddet, Türkiye’de sürekli artan bir sorun olarak dikkat çekiyor. Kadınların güvenliği, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ekonomik boyutuyla da ele alınması gereken bir mesele olarak öne çıkıyor. Türkiye’de kadınlar, birçok alanda erkeklerin gerisinde kalmakta; bu durum, onların güvenliğini doğrudan etkiliyor.
Kadınların iş yaşamındaki durumu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan Ağustos 2024 işgücü verileri ile gözler önüne serilmektedir. Kadınların işsizlik oranı oldukça yüksekken, istihdama katılım oranı ise istenilen seviyelerin epey altında kalıyor. 2005 yılından beri artış gösteren işgücüne katılma oranı hala yetersiz; Türkiye’de 10 kadından 6-7’si iş yaşamının dışında kalmıştır. Aynı dönemde, erkeklerde bu oran yüzde 73’e çıkmakta, yani 10 erkekten 7’si istihdama katılmaktadır.
İstihdam oranındaki büyük eşitsizlik dikkat çekiyor; erkeklerden 10’unun 7’si iş bulabildiği halde, kadınlarda bu oran sadece 10 kadından 3’ü olarak belirlenmiştir. İşsizlik oranında da aynı şekilde bir üzüntü verici tablo var; erkeklerin işsizlik oranı 100’de 7 iken, bu oran kadınlarda 12’ye çıkmaktadır.
Ekonomim’de yer alan haberlere göre, kadınların maaşlarındaki düşüş dikkat çekici boyutlara ulaşmıştır. DİSK’in 2024 asgari ücret raporu, kadınların ortalama aylık gelirlerinin zamanla azaldığını ortaya koymaktadır. 2006 yılında kadınların aylık ortalama gelirleri asgari ücretin 2 katı iken, bu oran 2021’de 1,4 kata düşmüştür. Aynı dönemde erkeklerin ortalama gelirleri kadınlardan yüksek kalarak, 2006’da asgari ücretin 2,2 katı iken, 2021’de 1,8 katına inmiştir. Ayrıca, kadınların asgari ücret seviyesinde çalışma oranlarının da arttığı gözlemlenmektedir.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Haziran 2024 verilerine göre, bankaların çalışanlarının yarısından fazlasının kadın olduğu gözlemleniyor, ancak kadınların finansal hizmetlere erişim oranı çok düşük kalmaktadır. Dünya Bankası verilerine göre, 2021 yılında Türkiye’de kadınların yalnızca yüzde 62’sinin kendi adına bir banka hesabı bulunuyor, oysa bu oran dünya genelinde yüzde 72 olarak kaydedilmiştir. Ayrıca, kredi kartı sahipliği kadınlar için önemli bir problem olmaya devam ediyor; 2024 yılında gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, 15 yaş üstü kadınların yalnızca yüzde 19’u kendi adına bir kredi kartına sahip.