Orijinal Başlık: Demokrat Parti’nin Başkan Adayı Kamala Harris Kimdir?
2024 ABD Başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin adayı, mevcut Başkan Yardımcısı Kamala Harris. 59 yaşındaki Harris, ABD seçimlerinde ilk siyah ve Asyalı kadın başkan adayı olma özelliğini taşıyor. Eğer Kasım ayında gerçekleşecek seçimleri kazanırsa, Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk kadın başkanı olacak. Geçtiğimiz ay ABD Başkanı Joe Biden, adaylıktan çekilerek Harris’i destekledi. Biden’ın 81 yaşında olmasının bazı Demokratların seçimlerde partinin aleyhine olacağı düşüncesine yol açması, Harris’in adaylığının arka planında bir motivasyon oldu.
Kamala Harris, siyaset sahnesine adımını 2020 başkanlık seçimlerinde, ABD’nin ilk kadın, siyah ve Asya kökenli başkan yardımcısı olarak attı. Kasım 2021’de Biden’ın sağlık muayenesinde 75 dakikalık bir süre için başkan vekilliği yaptı. Oakland, California’da dünyaya gelen Harris’in annesi Hindistan, babası ise Jamaika kökenlidir. Ebeveynleri Harris 5 yaşındayken boşandı ve Harris, çoğunlukla kanser araştırmacısı ve sivil topluma destek veren annesi Shyamala Gopalan Harris tarafından büyütüldü. Annesinin onu ve kardeşi Maya’yı Oakland’deki siyah topluluklar içine katma çabalarını vurgulayan Harris, “Annem, iki siyah kız çocuğu yetiştirmenin öneminin farkındaydı. Bizi kendi kendine yeterli ve gururlu siyah kadınlar olarak yetiştirmek için kararlıydı” ifadelerini otobiyografik kitabı “The Truths We Hold”da kaleme aldı.
Howard Üniversitesi’nde eğitim aldıktan sonra, ABD’de ırkçılık ve ırk ilişkileri gibi konulara ilgi duymaya başladı. California Üniversitesi’nde hukuk eğitimini tamamladıktan sonra avukatlık kariyerine adım attı. Birçok bölge savcılığı yapmasının ardından 2010 yılında California Başsavcısı oldu ve 2016 yılında da California Senatörü olarak seçildi. 2020 başkanlık seçimlerine katılmak için kampanya yürütse de yarış başladıktan kısa süre sonra adaylıktan çekildi. Daha sonra Biden, kendisi için Harris’i başkan yardımcısı adayı olarak seçti. Biden, Harris’i “zeki, cesaretli ve deneyimli bir savaşçı” olarak tanıdı. İki isim, 2020 seçimlerinde Donald Trump ve yardımcısı Mike Pence’i yenerek zafer elde etti. Harris’in siyah kadın kimliği ve iki adayın siyah kadınların %90’ından oy almış olması, bu zaferde etkili olmuş olabilir.
Kamala Harris, başkan yardımcılığı süresi boyunca birçok önemli konuda aktif oldu. Başkan Yardımcısı olmasının yanı sıra Amerikan Senatosu Başkanı da olan Harris, bir tasarıda oyların eşit olması durumunda karar verme yetkisine sahip. Bu yetkiyi tarihi boyunca en çok kullanan başkan yardımcısı olarak, tam 32 kez karar oyu verdi. Yüksek Mahkeme, 1973 yılından bu yana geçerli olan Roe vs Wade kararını iptal ettikten sonra, kadınların üreme sağlığı hakları için 2022’den itibaren ulusal bir kampanya yürüttü. Ancak, başkan yardımcılığı süresince güvenoyu oranları düşük kaldı. FiveThirtyEight araştırmalarına göre, ABD’lilerin ortalama %51’i Harris’in performansını yetersiz bulurken yalnızca %37’si onayladı.
Biden’ın Harris’e verdiği temel görevlerden biri, ABD’nin güney sınırındaki göçü kontrol altına almaktı, ancak bu sorun üzerine Harris’in çabaları yetersiz kaldı. Harris, Biden’a destek verdiğini vurgulayarak “Bakın, adayımız Joe Biden. Daha önce Trump’ı yendik, tekrar yeneceğiz. Son sözüm bu” diyerek bu konudaki kararlılığını ifade etti. Biden, üzerindeki baskılar arttıkça adaylıktan çekileceğini açıkladığında, Harris birçok delegeden destek aldı ve adaylık konusunda ilerlemeye başladı. Son anket sonuçları, Harris’in Trump’a karşı daha güçlü bir rakip olabileceğini gösterse de, genel durum hala belirsizlik içeriyor.
Kamala Harris’in temel politikaları arasında ekonomi, göçmenlik ve uluslararası ilişkiler yer alıyor. Senatörlük döneminde, ücretli aile izni, uygun fiyatlı konut sağlaması ve düşük ile orta gelirli ailelere ücretsiz eğitim gibi ilerici politikaları savundu. Başkan yardımcısı olarak da Biden’ın altyapı ve yeşil enerji yatırımlarına katkı sağladı. Ancak, yüksek enflasyon ve faiz oranları gibi konular, seçmenler arasında kaygı yaratmaya devam ediyor.
Harris’in göçmen konusundaki tutumları da geçmişteki önerilerin değiştiğini gösteriyor. 2020’de, göçmen gözaltı merkezlerini kapatma kararlılığıyla ilerici bir duruş sergiliyordu; ancak şu anki kampanyasında, başkan olması durumunda partiler üstü çözümler bulmayı vurguluyor.
Ukrayna’ya yardım konusunda ise, geçtiğimiz yıl Münih Güvenlik Konferansı’nda NATO’yu destekleyen söylemlerde bulundu ve Ukrayna’nın savaşı ne kadar sürerse sürsün destekleneceğini vurguladı. Gazze’deki savaş konusunda ise iki devletli çözümü benimsiyor. Başkan yardımcısı olarak, İsrail-Hamas çatışmasında Biden’dan daha eleştirel bir tutum sergiledi. Bir ateşkes çağrısı yapan ilk üst düzey yönetici oldu ve ‘Filistinliler için insani felaket’ konusuna dikkat çekti. Beyaz Saray’da Netanyahu ile görüşmesinin ardından, “Bu savaşın sona ermesinin zamanı geldi” dedi; fakat, ABD solunun talep ettiği İsrail’e silah ambargosu uygulama fikrini desteklemedi.