KCK Yürütme Kurulu Üyesi Zübeyir Aydar, BBC Türkçe’ye verdiği röportajda, Türkiye’de yeni bir çözüm süreci için şartların uygun olduğunu belirtti. Aydar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan aracılığıyla iletilen Abdullah Öcalan’ın mesajını desteklediklerini ifade ederek, “Biz hareket olarak, siyasi bir çözüm için anlayış geliştirmek adına her türlü katkıyı sağlamaya hazırız” dedi. Ayrıca, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ne (TUSAŞ) yönelik saldırıyla ilgili henüz bir açıklama yapılmadığı için yorum yapmanın doğru olmadığını söyledi fakat bu olayın mevcut gelişmeleri etkilemeyeceğini savundu. KCK, PKK ve benzer örgütlerin çatı kuruluşu olarak biliniyor. 1991’de Sosyal Demokrat Halkçı Parti’den (SHP) Siirt milletvekili olarak seçilen Aydar, daha sonra Demokrasi Partisi’ne (DEP) katıldı. O tarihten bu yana yurtdışında yaşamaktadır. 2009-2011 yılları arasında devlet yetkilileri ile PKK temsilcileri arasında gerçekleşen ‘Oslo süreci’ müzakerelerinde yer alan Aydar, İçişleri Bakanlığı’nın kırmızı listesinde bulunmaktadır. Aydar, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Partililere elini sıkması ve ardından yaptığı açıklamaları “Yeni bir dönem” olarak değerlendirdi. Bunun yanı sıra, MHP liderinin başlattığı tartışmaları “Önemsiyoruz” diyerek yorumladı. Devlet yetkilileri tarafından henüz KCK’ya bir mesaj iletilmediğini belirten Aydar, geçmişte yeni bir kanal oluşturulmadığı halde eski kanallardan mesaj alınabildiğini vurguladı. Aydar, Abdullah Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan’ın yaptığı ziyareti önemli bulduklarını ve 23 Ekim’de yapılan görüşmede Öcalan’ın “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” dediğini aktardı. Aydar, mevcut mesajı desteklediklerini ancak görüşmede kendilerine özel bir mesaj olup olmadığını bilmediğini dile getirdi. Öcalan’ın mesajını, “Son üç haftada yaşanan tartışmalar karşısında verilmiş kısa bir mesaj” olarak değerlendirerek, örgütün baş müzakerecisi olduğunu belirtti. Sorunun diyalog yoluyla çözülmesini isteyen Aydar, “Hareket bu konuda diyalog yoluyla çözmek istiyor. Biz de bu konuyu yakından takip ediyoruz” dedi. Orta Doğu’daki son dönem gelişmelere değinerek, “Bence şartlar uygun. Şu anda Üçüncü Dünya Savaşı ortamından bahsediyoruz. Bölgemizde ciddi bir savaş sürüyor ve sorunların silahla çözülmesi oldukça zor” dedi. Aydar, eğer bir süreç başlatılacaksa Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de dahil olduğu hukuki bir zeminin oluşturulması gerektiğini ifade etti. Silahsızlanma çağrıları hakkında ise “Silahsızlanma, bu tür çatışma çözümlerindeki son aşamadır. Bunun uygun şekilde ele alınması gerekli” diye konuştu. Öcalan’a sağlık ve hareket etme özgürlüğü tanınması gerektiğine de dikkat çekti. 23 Ekim’de TUSAŞ’a yapılan saldırıda beş kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Aydar, bu saldırının KCK’nın süreçlerini etkileyip etkilemeyeceğine yönelik, “Karşı taraf samimi ise bunu etkilememesi gerekiyor. Geçmişte de bazı olaylar yaşandı ve biz sürecimizi sürdürdüğümüzü gördük” cümleleri ile değerlendirdi. Aydar, TUSAŞ saldırılarının kamuoyunda olumsuz algılara sebep olduğunu ama her iki tarafın bu olumsuzlukları aşmak için kararlı olması gerektiğini vurguladı. Bu saldırının ardından Suriye’nin kuzeyine düzenlenen hava harekâtını eleştirirken, bu durumda sivil kayıpların da olduğunu belirtti. 2013-2015 yıllarındaki çözüm sürecinin hükümet tarafından sona erdirildiğini savunan Aydar, “Geçmişte bazı pratik yanlışlar olabilir ama süreci sabote edecek adımları atmadık. Bir yıkım yaşandı ve tekrar böyle bir süreci yaşamak istemiyoruz” dedi. Sonuç olarak, karşı tarafın samimiyetinin önemine vurgu yaptı.
Eski Mossad ajanları, çağrı cihazları ve telsizler üzerinden gerçekleştirilen saldırıların arka planını açıkladı. Kaynak: Getty Images. Lübnan'da Hizbullah'a yönelik yapılan saldırılarda kullanılan çağrı cihazlarının patlatılmasıyla ilgili bilgi veren...
Devamını Oku..