CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, “Ey dünya sana da sesleniyorum. Sen de 3 Aralık’ı bekle diyorum” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu 3 Aralık’ta açıklanacak “yeni vizyonla” ilgili, “Önümüzde bir vizyon toplantımız var. Bir sefer bütün milletvekili arkadaşlarımı, vatandaşlarımı bu toplantıya davet ediyorum. Bu zirvede yol arkadaşlarımıza neyi anlatacağız? Arkadaşlarımıza halkın huzurlarına çıktıklarında ne için oy isteyeceğimizi anlatacağız” dedi.
Erdoğan İYİ Parti’yi masadan kaldıracak mı? Akşener’den net yanıt!
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Her şeyin başı bilgidir. Bilgisiz bir toplum olmaz. Bilgiyi üreten insanlar vardır. Bilginin üretildiği yerin adı üniversitedir. Eğer üniversiteler bilgi üretirse o ülke çok hızlı büyür. O nedenle bilim insanları dünyanın her yerinde el üstünde tutulan insanlardır. Bilim insanı doğru söylediği için değil, sorulması gereken soruyu sorduğu için çok gereklidir. Sorgulayan bir kültürden gelir. Bilim insanı hepimize katkı verir. İnsanı yücelten temel faktör bilimdir. Bilimi ve aklı iktidar yaptığınız zaman sorunları çözebilirsiniz.
”Boğaziçi Üniversitesi ciddi bir sorunla karşı karşıya”
Boğaziçi Üniversitesi hepimizin göz bebeği olan bir üniversitedir. Üniversitelerde rektör atamaları bir kişinin iradesiyle olmaya başladı. Özellikle geçmiş seçim döneminde AK Partiye ve MHP’ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Siz mahallenizin muhtarını seçiyorsunuz, belediye başkanınızı, milletvekilini, cumhurbaşkanını seçiyorsunuz. Üniversite hocaları kendi rektörlerini seçemiyor, neden? Boğaziçi Üniversitesi ciddi bir sorunla karşı karşıya. Kişi gücünü koltuktan almaz, koltuğa güç verir. Üniversitelerimize gözümüz gibi bakmalıyız. Üniversiteler bilim üretebilmeli. Koltuk peşinde koşandan bilim insanı olmaz. Devlette liyakat dediğimiz zaman aynı zamanda üniversitelerde de liyakat olacaktır. YÖK denen 12 Eylül darbe kanunu ürünü bir kurum kaldırılacaktır.
Önümüzde bir vizyon toplantımız var. Bir sefer bütün milletvekili arkadaşlarımı, vatandaşlarımı bu toplantıya davet ediyorum. Bu zirvede yol arkadaşlarımıza neyi anlatacağız? Arkadaşlarımıza halkın huzurlarına çıktıklarında ne için oy isteyeceğimizi anlatacağız.
“O KAFA SARAY KAFASI”
Sadece bir tekil adaya, şahsım kafalarına oy istemek CHP’nin kitabında yoktur. O kafa saray kafasıdır. Bu saraylılar başka bir şey bilmedikleri için sabah, öğle, akşam ‘Adayınızı açıklayın’ diye bağırırlar. Aslında ne kadar zavallı bir duruma düştüklerini bütün toplum bir şekliyle görüyor. Bazı köşe yazarları 200’ün üstünde yazı yazdı. Zavallı durumdalar, gerçekten acınacak durumdalar.
Geçenlerde Erdoğan çıktı ve bir vizyon konuşması yaptı. Tek kişi… CHP sadece bir adaya oy istemeyecek, CHP dar bir anlayışla da oy istemeyecek. CHP bir zümrenin çıkarı için oy istemeyecek. CHP yepyeni bir anlayışla yepyeni bir sisteme oy isteyecek. CHP adaya oy istemeyecek güç birliğine oy isteyecek. CHP oyları daha iyi bir yaşam için isteyecek. Yeni bir Türkiye hayali için isteyecek.
Türkiye’yi yaşadığımız ekonomik krizden çıkarmak için oy istemiyoruz. Bundan sonra ülkemizi yapısal krizlerden koruyan sistemi getirmek için geliyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. 50 yıldır ekonomik krizi bir diğeriyle değiştirdik. Bu ülke yoruldu be arkadaşlar. Biz bu krizleri sonsuza kadar bitirmek için geliyoruz. Yeni bir nefesle geliyoruz. Vatanseverlerle geliyoruz. İnanıyorum ki bu insanlarımızla bu sarayların kötülüğünü yok edip, birlikte galip geleceğiz.
”Ey dünya sana da sesleniyorum”
Çok çalıştık. Çalışmaya devam ediyoruz. İlham da aldık. İnanın mutluyum ülkemiz için, umutluyum ülkemiz için. Geleceğimiz için evlatlarımız için umutluyum. Umudumu besleyen benim mutluluğum. Bunları gördükçe biz daha iyisini yapabiliriz gücü, irademizle ortaya çıkıyor. Biz daha güzelini yapabiliriz. Bu ülkenin topraklarında krizi tümüyle yok edebiliriz. Kucaklaşmayı, sevgiyi, saygıyı yeniden inşa edebiliriz. Bu toplum hasretlerine geri dönecektir.
Sizi İstanbul’a davet ederken dünyaya da seslenmek isterim. Ey dünya demek isterim, insanımızın senin ucuz iş gücün değildir. Ülkemiz senin mülteci kampın değildir. Toprağımız senin çöp depolama alanın değildir. Mahallelerimiz senin uyuşturucu baronlarının fink attığı bataklıklar değildir. Bu karanlığa asla ve asla mahkum değiliz. Ey dünya, seninle rekabet etmeye geliyoruz. Teknolojide, sanayide, eğitimde, insan haklarında, kadın haklarında, özgürlüklerde, hayvan haklarında, iyi olan her şeyle rekabet etmeye geliyoruz. Ey dünya sana da sesleniyorum. Sen de 3 Aralık’ı bekle diyorum.”