Küresel ısınma ve iklim değişikliği, dünya genelinde deniz seviyelerinin hızla yükselmesine yol açmaktadır. Kıyı şehirleri, bu tehdidin en fazla hedef aldığı yerler arasında bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda, 34 büyük şehir deniz seviyesindeki artış sebebiyle tamamen ya da kısmen su altında kalma tehlikesi ile karşı karşıya. Dünya genelinde, 100 yıldan kısa bir süre içinde gerçekleşmesi öngörülen bu felaket, önemli ekonomik merkezler ve tarihi yapılar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN YIKICI ETKİLERİ
Uzmanlara göre, deniz seviyesindeki yükseliş yalnızca su baskınlarına sebep olmayacak, aynı zamanda fırtına şiddetinin artması, daha kuvvetli rüzgarlar ve aşırı yağışların yanı sıra kıyı bölgelerinin daha büyük felaketlerle karşılaşmasına neden olacak. Bu durum, büyük şehirlerdeki altyapıları, ekosistemleri ve yaşam alanlarını doğrudan etkileyecek. Ayrıca, bu şehirlerin büyük bir çoğunluğu dünya ekonomisi için kritik öneme sahip olduğundan, deniz seviyesi yükselmesinin yol açacağı felaketlerin küresel ölçekte yıkıcı sonuçları olacaktır.
34 ŞEHİR RİSK ALTINDA
İklim Merkezi tarafından hazırlanan etkileşimli harita, deniz seviyesinin artışının etkilerini daha iyi bir biçimde ortaya koymaktadır. Bu haritaya göre, 34 şehir kısa vadede su altında kalma riski taşıyan bölgeler arasında yer almaktadır. Bu şehirler, dünya genelinde önemli finansal ve kültürel merkezlerdir. Türkiye’nin kıyısındaki en büyük şehirlerden biri olan İstanbul da bu risk listesinde yer almaktadır. Uzmanlar, İstanbul’un coğrafi yapısının deniz seviyesindeki artışa karşı oldukça savunmasız olduğunu vurgulamaktadır. Istabul’daki önemli yapılar, yükselen deniz seviyesi nedeniyle risk altındadır.
DENİZ SEVİYESİ YÜKSELİYOR, ÖNLEMLER ACİL
İklim değişikliği ve deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle bazı şehirler tamamen suya gömülebilir. Tokyo, Mumbai, New York, Osaka, Kalküta, Bangkok, Cakarta ve Londra gibi metropoller, sadece deniz seviyesinin artışından değil, aynı zamanda aşırı hava olaylarından da etkilenmektedir. Örneğin, New York her yıl büyük sellerle karşı karşıya kalmakta ve yükselen deniz seviyesi durumu daha da zorlaştırmaktadır. Maldivler’de ise durum daha vahimdir. Takımadalardaki 90’dan fazla ada su altında kalmıştır. Uzmanlar, önümüzdeki 30 yıl içinde Maldivler’in en az %80’inin yok olacağını öngörmektedir.
TARİHİ VE TURİSTİK YAPILAR RİSK ALTINDA
Deniz seviyesindeki artış, sadece şehirleri değil, önemli tarihi ve kültürel yapıları da tehdit etmektedir. Londra Kulesi, New York’taki Özgürlük Anıtı, Venedik’teki San Marco Meydanı, Kopenhag’daki Küçük Denizkızı ve Guangzhou’daki Kanton Kulesi gibi ikonik yapılar, yükselen deniz seviyesi nedeniyle ciddi risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu yapıların korunması için acil tedbirler alınması gerektiği ifade edilmektedir.
HIZLA TEDBİR ALINMALI
Bu şehirlerin bir kısmı, sadece deniz seviyesinin yükselmesi değil, aynı zamanda iklim değişikliği dolayısıyla daha zorlu fırtınalar ve aşırı yağışlarla da tehdit altındadır. Şu anda, dünya genelindeki kıyı şehirleri için çözüm yolları araştırılmaya başlanmalı ve önlemler hızla hayata geçirilmelidir. Aksi takdirde, bu metropoller, küresel iklim krizinin en büyük kurbanları haline gelecek ve birçoğu tarihe karışma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.