
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Ayberk, artan sıcaklıkların böceklerin metabolizma hızını artırdığını, bunun da daha hızlı üremelerine yol açtığını vurguluyor.
“Örneğin sivrisinekler daha sıcak ortamlarda daha hızlı ürüyor ve daha büyük popülasyonlara ulaşıyor. İklim değişikliğinin Türkiye’deki böcekler ve ekosistemler üzerinde önemli etkileri var” diye belirtti.
Ayberk, kentsel alanlarda böcek popülasyonunun artmasının iklim değişikliği, kentleşme, çevresel faktörler ve yetersiz su yönetimi gibi faktörlerin birleşiminden kaynaklandığını söyledi.
Kentlerde yapıların daha fazla güneş enerjisi emmesi nedeniyle oluşan “ısı adası” etkisi, kırsal alanlara göre daha yüksek sıcaklıklara neden oluyor, bu sıcaklık artışı böceklerin metabolizma hızını artırarak daha hızlı üremelerine yol açıyor.
Ayberk, Türkiye’de artan sıcaklıkların böceklerin yaşam döngülerini hızlandırabileceğini, bunun sonucunda üreme oranlarının artacağını ve popülasyonların büyüyeceğini söyledi.
Örneğin, ürünlere zarar veren zararlılar daha sık üreyebilir ve daha geniş bir alana yayılabilir, daha ılıman kışlar böceklerin daha uzun süre hayatta kalmasına olanak tanır, bu da zararlı böcek popülasyonlarının artmasına neden olabilir.
Ayberk, artan sıcaklıklar nedeniyle bazı böceklerin kuzeye veya daha yüksek rakımlara göç edebileceğini, bu göçlerin Türkiye’nin çeşitli bölgelerine yeni böcek türleri getirebileceğini söyledi.
İklim değişikliğinin kuşlar, yarasalar ve amfibiler gibi böceklerin doğal avcılarını da etkilediğini vurguluyor. Bu değişiklikler doğal dengeyi bozarak, potansiyel olarak kontrolsüz böcek popülasyonu büyümesine ve uzun antenli turunçgil böceği ve vampir güvesi gibi Türkiye’de değişen iklim koşulları nedeniyle yerleşen istilacı türlerin gelişine yol açıyor.
Arılar ve kelebekler gibi polinatör böceklerin sayısının iklim değişikliği nedeniyle azalması, tarım ve ekosistemler üzerinde ciddi etkilere yol açabilir.
Artan kentsel nüfus, gıda ve organik atıkların artmasına neden oluyor ve bu durum sinekler ve hamamböcekleri gibi böceklerin yaşaması için uygun koşullar yaratıyor.
Restoranlar, pazarlar ve gıda üretim tesisleri gibi atık yönetiminin zayıf olduğu bölgelerde daha fazla böcek popülasyonu görülür. Ayrıca, eski ve bakımı kötü yapılmış kanalizasyon sistemleri zararlı böceklerin yayılmasını artırabilir.
Ayberk, artan böcek popülasyonlarıyla başa çıkabilmek için kuşlar ve yarasalar gibi doğal yırtıcılara yaşam alanı sağlayan yeşil alanların korunmasını, böcek popülasyonlarının doğal yollarla kontrol altına alınması için kentsel tarımın, yeşil çatıların ve dikey bahçelerin teşvik edilmesini öneriyor.
Etkili drenaj sistemleri, sivrisinekler gibi su kaynaklı böcekleri kontrol etmek için olmazsa olmaz olan durgun suyu önlemek için hayati öneme sahiptir. Hijyen ve çevre bilinci konusunda halk eğitimi de artan böcek popülasyonlarının etkisini azaltmak için önemlidir.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit Ayberk, artan sıcaklıkların böceklerin metabolizma hızını artırdığını, bunun da daha hızlı üremelerine yol açtığını vurguluyor.
“Örneğin sivrisinekler daha sıcak ortamlarda daha hızlı ürüyor ve daha büyük popülasyonlara ulaşıyor. İklim değişikliğinin Türkiye’deki böcekler ve ekosistemler üzerinde önemli etkileri var” diye belirtti.
Ayberk, kentsel alanlarda böcek popülasyonunun artmasının iklim değişikliği, kentleşme, çevresel faktörler ve yetersiz su yönetimi gibi faktörlerin birleşiminden kaynaklandığını söyledi.
Kentlerde yapıların daha fazla güneş enerjisi emmesi nedeniyle oluşan “ısı adası” etkisi, kırsal alanlara göre daha yüksek sıcaklıklara neden oluyor, bu sıcaklık artışı böceklerin metabolizma hızını artırarak daha hızlı üremelerine yol açıyor.
Ayberk, Türkiye’de artan sıcaklıkların böceklerin yaşam döngülerini hızlandırabileceğini, bunun sonucunda üreme oranlarının artacağını ve popülasyonların büyüyeceğini söyledi.
Örneğin, ürünlere zarar veren zararlılar daha sık üreyebilir ve daha geniş bir alana yayılabilir, daha ılıman kışlar böceklerin daha uzun süre hayatta kalmasına olanak tanır, bu da zararlı böcek popülasyonlarının artmasına neden olabilir.
Ayberk, artan sıcaklıklar nedeniyle bazı böceklerin kuzeye veya daha yüksek rakımlara göç edebileceğini, bu göçlerin Türkiye’nin çeşitli bölgelerine yeni böcek türleri getirebileceğini söyledi.
İklim değişikliğinin kuşlar, yarasalar ve amfibiler gibi böceklerin doğal avcılarını da etkilediğini vurguluyor. Bu değişiklikler doğal dengeyi bozarak, potansiyel olarak kontrolsüz böcek popülasyonu büyümesine ve uzun antenli turunçgil böceği ve vampir güvesi gibi Türkiye’de değişen iklim koşulları nedeniyle yerleşen istilacı türlerin gelişine yol açıyor.
Arılar ve kelebekler gibi polinatör böceklerin sayısının iklim değişikliği nedeniyle azalması, tarım ve ekosistemler üzerinde ciddi etkilere yol açabilir.
Artan kentsel nüfus, gıda ve organik atıkların artmasına neden oluyor ve bu durum sinekler ve hamamböcekleri gibi böceklerin yaşaması için uygun koşullar yaratıyor.
Restoranlar, pazarlar ve gıda üretim tesisleri gibi atık yönetiminin zayıf olduğu bölgelerde daha fazla böcek popülasyonu görülür. Ayrıca, eski ve bakımı kötü yapılmış kanalizasyon sistemleri zararlı böceklerin yayılmasını artırabilir.
Ayberk, artan böcek popülasyonlarıyla başa çıkabilmek için kuşlar ve yarasalar gibi doğal yırtıcılara yaşam alanı sağlayan yeşil alanların korunmasını, böcek popülasyonlarının doğal yollarla kontrol altına alınması için kentsel tarımın, yeşil çatıların ve dikey bahçelerin teşvik edilmesini öneriyor.
Etkili drenaj sistemleri, sivrisinekler gibi su kaynaklı böcekleri kontrol etmek için olmazsa olmaz olan durgun suyu önlemek için hayati öneme sahiptir. Hijyen ve çevre bilinci konusunda halk eğitimi de artan böcek popülasyonlarının etkisini azaltmak için önemlidir.






