Kuvözde bebeklerimin ölü hallerini gösterdiler.
Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) haksız kazanç sağlamak amacıyla 12 bebeğin ölümüne sebep olduğu öne sürülen çete ile ilgili davada dikkat çekici bilgiler gün yüzüne çıkmaya başladı. İddianamede, bu çetenin mağduru olan bebeklerin babalarının ifadelerine yer verildi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede “müşteki” olarak yer alan M.H.K, 13 Kasım 2023 tarihinde 28 haftalık hamile olan eşi Z.K. ile tansiyon problemleri nedeniyle Esenyurt’taki Özel Esencan Hastanesi’ne başvurduklarını anlattı. Burada 4 saat bekledikten sonra “Yoğun bakım ünitelerimiz dolu” denilerek Esenler’deki Özel Güney Hastanesi’ne yönlendirildiklerini belirtti. M.H.K, şunları söyledi: “Esenler Güney Hastanesi, kendi özel ambulanslarını gönderdi ve eşimi alarak yola çıktılar. Hastaneye vardığımda beni veznede çalışan, adını bilmediğim bir bayan personel karşıladı ve ‘Z.K’nin yakını siz misiniz?’ diye sordu. Eşimin ambulansla hastaneye geldiği anda hayati tehlikesinin olduğunu, acil doğuma alındığını belirterek, benden 8 bin TL talep ettiler. Eşimin durumunu merak ederken önce para ödememi istediler. Ben de yanımda bulunan banka ve kredi kartları ile hemen ödeme yapmak istedim. Ancak banka kartım ile 8 bin TL ödemek istediğimde, 4 bin TL’nin nakit, 4 bin TL’nin banka kartı ile ödenmesi istendi. İstedikleri nakit para olan 4 bin TL’yi en yakın ATM’den çekip vezneye teslim ettim. Bu işlem için bana hiçbir makbuz ya da belge verilmedi.”
Müşteki M.H.K, doğumun ardından kendisi, eşi ve çocuğunun 3 gün hastanede kaldığını belirterek, “Çocuğum yoğun bakım ünitesinde kaldığı dönemde iki kez Dr. Songül Hanım tarafından bilgilendirildim. Bebeğimin iyi olduğu bilgisi Songül Hoca tarafından verildi. İkinci gün Songül Hanım, eşimin durumunun iyi olduğunu ama çocuğumun durumunun kötü olduğunu bildirdi. Üçüncü gün, 16 Kasım 2023’te, gece 04:00 civarında çocuğumuz vefat etti. Vefat haberini aldıktan sonra hastaneden ayrılma işlemlerimizi yaptık.” ifadelerini kullandı.
“BEBEĞİMİN RAHATSIZLIĞI İLE İLGİLİ HERHANGİ BİR TANI KONULMAMIŞTI” Müşteki E.K. ifadesinde, 26 Kasım 2023’te eşi S.K. ile doğum yapmak üzere Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittiklerini belirtti ve aynı gün bebeklerinin doğduğunu aktardı. Doktorların doğumdan sonra bebeğin durumunun iyi olduğunu ve herhangi bir sorun olmadığını söylediklerini ifade eden E.K, “27 Kasım’da, bebeğimin doğumuyla ilgilenen N.T. adlı doktor bize bebeğin durumunun kötüleştiğini ve acil olarak başka bir hastaneye sevk edilmesi gerektiğini söyledi. Saat 03:00-04:00 civarında bebeğim Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’ne sevk edildi. O sırada bebeğimin rahatsızlığına ilişkin herhangi bir tanı konulmamıştı.” şeklinde konuştu. Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’nde bebeğiyle ilgilenen şüpheli doktor Dursun Eryılmaz’ın, kendilerine bebekte kalp yetmezliği ve metabolik hastalığın bulunduğu bilgisini verdiğini belirten E.K, şunları kaydetti: “Eğer yaşarsa yüzde 80 ihtimalle bebeğin engelli olacağını ya da öleceğini söylediler. Dr. Dursun Eryılmaz, beni eşimin yanına göndermek suretiyle bebeğime anne sütü vermemi istedi. Eşimin yanına giderken hastaneden tekrar arandım ve bebeğimin durumunun kötüleştiğini, acil olarak hastaneye geri dönmem gerektiğini bildirdiler. Hemen hastaneye gittim ve bebeğim hala yaşıyordu. Ancak bana bebeğimin durumunun kritik olduğu söylendi. Dışarıdan özel bir doktorun bebegi muayene edeceğini, bunun için de yaklaşık 3 bin TL ödediğimi istediler. Ne yazık ki bebeğim ertesi gün vefat etti.”
“BEBEĞİMİN MORGDA OLDUĞUNU SÖYLEDİLER” Müşteki baba H.H. de 26 Kasım 2023’te eşi G.E.H.’nin doğum süreci başladığında gittikleri hastanede, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yer olmadığı gerekçesiyle Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’ne sevk edildiklerini bildirdi. Aynı gün doğum yapan eşinin ve bebeğin durumu iyi olmasına rağmen bebeğin yenidoğan yoğun bakımında kuvözde takip edileceği araştırıldığını dile getiren H.H, “Bebekle ilgili süreci yenidoğan yoğun bakım biriminin izleyeceğini söylediler. 29 Kasım sabahı tanıdığım Dursun (Eryılmaz) isimli doktorla görüştüm. Bebeğimin kalbinin gece içinde 1-2 kez durduğunu, kalp masajı yaparak geri getirdiklerini belirtti.” Daha sonra kendisini arayan ve doktor olduğunu söyleyen kişinin bebeğinin ölüm haberini verdiğini ifade eden H.H, “Hastaneye gittiğimde bebeğimin morgda olduğunu söylediler. Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’nin personeli, bu süreç içerisinde benden ambulans ücreti, serum, ilaç, iğne, refakatçi, yatış, doğum sonrası anne yatışı için ücret talep ettiler fakat ben hiçbir ücret ödemedim.” şeklinde beyanda bulundu.
Müşteki Y.K., 2023 yılı ağustos ayında Yalova’da eşi S.K.’nin erken doğum yapacağı gerekçesiyle bebek yoğun bakım ünitesi bulunan İstanbul’daki Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’ne sevk edildiğini belirtti. Y.K, 15 Ağustos’ta dünyaya gelen bebeğinin bağırsaklarının anne karnında çürüdüğü ifade edilerek ameliyat yapıldığını, yaklaşık iki ay yoğun bakımda kaldıktan sonra 19 Ekim 2023’te vefat ettiğini aktardı. Kendisine herhangi bir usulsüzlük yapılmadığını belirten Y.K, ameliyat için ücret talep edilmediğini, ancak dışarıdan getirilen kalp ve göz doktorunun muayene ücreti ödediğini ifade etti.
“KUVÖZDE BEBEĞİMİN ÖLÜ HALİNİ GÖSTERDİLER” Yabancı uyruklu müşteki B.N.O., tercüman yardımıyla alınan ifadesinde, 5 aylık kızını öksürük ve soğuk algınlığı şikayetiyle 14 Ocak 2024’te Beylikdüzü Medilife Hastanesi’ne götürdüğünü, yapılan testler sonucu bebeğinin yatırılmasının uygun görüldüğünü belirtti. Bebeğinin bir gün normal odada kaldığını, ertesi gün yoğun bakım ünitesine alındığını ifade eden B.N.O, üçüncü günün sonunda doktorun, “Burası bir aylık bebekler için. Sizin bebeğiniz burada kalırsa ölür. Ona yeni bir hastane bulun.” dediğini aktardı. En son yoğun bakımdan sorumlu doktor da kendilerini günlük ücreti 7 bin lira olan Beylikdüzü Birinci Hastanesi’ne yönlendirdiğini ve bebeğin 2 haftalık tedavi sonucu sağlığına kavuşacağını söylemiş. Bebeğini 17 Ocak’ta ambulansla sevk ettiklerini ve 5 günlük yatış ücreti olan 35 bin lirayı peşin ödediklerini belirten B.N.O, yaşadıklarını şu şekilde aktardı: “Bebeğimi yenidoğan yoğun bakım ünitesine aldılar. Orada kuvözde olduğunu gördüm. Benden bazı tıbbi malzemeler gerektiğini söylediler. Biberon, şampuan, bebek bezi ve bazı ilaçlar aldım. Ertesi sabah 08:00’de beni arayarak, bebeğimin durumunun kötüleştiğini, hastaneye gelmemiz gerektiğini ilettiler. Hastaneye gittiğimde bebeğimin sabah 06:00 sularında hayatını kaybettiğini, geri döndürmeye çalıştıklarını ama başarılı olamadıklarını söylediler. Bebeğimi görmek istediğimde, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvözde bebeğimin ölü hallerini gösterdiler.”