Liam Payne’in ölümü, şöhretle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi: ‘Seni hayal kırıklığına uğrattık’
Kaynak: Getty Images Liam Payne, Çarşamba günü 31 yaşında Arjantin’de yaşamını yitirdi. Bu olay, sadece hayranlarını değil, müzik endüstrisini de derinden sarstı. Payne, Buenos Aires’teki otel odasının balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Ölümünden önce alkollü olduğu ve davranışlarının kaba olduğu yönündeki uyarılar, otel yönetimi tarafından polise bildirildi. 16 yaşında İngiltere’de kurulan One Direction grubunun bir üyesi olarak dünya çapında üne kavuşan Payne, 2000’lerin en gözde gruplarından biri olarak herkesin hafızasında derin bir iz bıraktı. Grup, The X Factor yarışmasında yer alan gençlerden oluşuyordu ve Payne, grup arkadaşlarıyla birlikte genç yaşlarda şöhretin zorluklarıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Payne, yıllar içinde verdiği röportajlarda şöhretin psikolojik etkilerini ve sağlığını nasıl tehdit ettiğini anlatmış, yalnızlık hissi ve alkol bağımlılığına kapıldığını ifade etmiştir. Bu zorluklardan kurtulmak için rehabilitasyona gittiğini de belirtmişti. Ünlü olmanın ilk yılları hakkında Men’s Health dergisine konuşan Payne, “Çok eğlenceliydi ama aynı zamanda toksik yanları da vardı” demişti. Diğer yaşıtları sınavlara hazırlanırken veya ilk kalp kırıklıklarını yaşarken, Payne dünya genelindeki hayranlarının ilgisi, imza isteyenler, magazin basını ve konser turlarıyla başa çıkmaya çalıştığını ve bu yüzden alkole yöneldiğini belirtmişti. Grup 2016’da dağıldığında, 22 yaşındaki Payne müzik kariyerinde tek başına kalakaldı. Çocuk sanatçıların akıl sağlığı üzerine çalışan Prof. John Oates, büyük bir yıldız olmanın getirdiği beklentilerle başa çıkmanın zorluğuna dikkat çekiyor. Payne’in grup arkadaşı Harry Styles, bu dönemde müzik endüstrisinin taleplerine daha iyi uyum sağlayarak albümleri ve filmleriyle ününü pekiştirdi. Ancak Payne bu geçiş sürecinde zorluklar yaşadı. 2019 yılında çıkardığı R&B tarzındaki LP1 albümü, One Direction hayranlarını pek cezbedemedi. “Benim için dibe vurma noktası neresiydi?” diyen Payne, gençlerin ünlü olmanın getirdiği zorluklarla nasıl mücadele ettiğini Britney Spears ve Justin Bieber örnekleriyle gündeme getirdi. Reality şov yıldızları için de benzer zorluklar söz konusuydu. 2021’de bir podcastte verdiği röportajda, “Ne kadar dibe vuracağımı merak ediyordum. Bunu asla bilemezsiniz. Bu durumu saklamakta iyiyimdir” demişti. Prof. Oates, genç yıldızların en büyük zorluklarından birinin uzun süreli şöhretin ardından gelen düşüşü yönetmek olduğunu belirtiyor. “Eğer şöhret, kişinin özgüveni için bu kadar önemliyse, bu kaybı nasıl yönetecekler? Bireysel gelişimin önemli bir yönü, özgüveni dış kaynaklardan iç yönlü geçiş yapmaktır; bu durum kişinin kendisini değerlendirme yeteneği ile ilgili ve başkalarına olan bağımlılığı azaltabilir. Özellikle de genç yaşta ünlü olanlar için bu süreci yönetmek zor olabilir. Ayrıca, Payne son dönemlerde eski nişanlısının maruz kaldığı şiddet iddialarıyla da zorlu bir dönemden geçiyordu. Kariyerindeki sarsıntılar dışında, kendisine yöneltilen kaba davranış eleştirilerine maruz kalması da onun için zorlayıcı bir tablo oluşturdu. Payne’in ölümü sonrası birçok kişi müzik sektörünü eleştirmeye başladı. Ailesi ve yakınları, medyanın Payne hakkındaki haber yapma stiline de tepki gösterdi. The X Factor’ın eski jüri üyesi ve Payne’in eski sevgilisi Cheryl Cole, yasını tutarken herkesin daha saygılı olması gerektiği uyarısında bulundu. Cole, Payne’in bir dost, kardeş, oğul, amca ve baba olduğunu hatırlatırken, “Bir çocuk şimdi babasını bir daha göremeyeceği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda” dedi. 2010 yılında The X Factor yarışmacısı olan Rebecca Ferguson, Payne’den hemen sonra bir anısını paylaştı: “Euston istasyonunda buluştuk ve X Factor’a birlikte taksiyle gittik. O gün umut dolu bir genç olarak geleceğini sabırsızlıkla bekleyen o çocuğu düşünüyorum.” Sharon Osbourne, The X Factor’ın eski jüri üyesi olarak şu ifadeleri kullandı: “Bizlerin her biri seni hayal kırıklığına uğrattık. Dünyanın en zorlu endüstrilerinden birine çocuk yaşta girdin. Yanında kim vardı?”