Bursa’da, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü ve Marmara Afet Risklerini Azaltma Dairesi yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, yakın bir zamanda kırılması beklenen Marmara fayının tehditleri konuşuldu.
Toplantıda, Marmara Bölgesi’ndeki olası bir depremin yönetimi ile ilgili planların masaya yatırıldığını belirten AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, beklenen Marmara Depremi’nin 7.8 büyüklüğünde olabileceğini açıkladı ve şu şekilde devam etti: “Bu fay her yıl 2.5 santimetre batıya doğru hareket ediyor. Elastik pay tükendiğinde fay kırılacaktır. 250 yıllık birikim söz konusu ve bu süreçte 6 ila 7 metre arasında bir yer değiştirme olmuş. Beklenen deprem büyüklüğü 7.2’den başlayıp 7.8’e kadar çıkabilir.”
6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkileri hakkında konuşan Prof. Dr. Orhan Tatar, bu olayın acısını hala derinden hissettiğini ve şu bilgileri paylaştı: “6 Şubat’ı gündeme getirdiğimde kendimi boğulmuş gibi hissediyorum; birçok kaybı kalbimde taşıyorum. 77 gün AFAD Afet Koordinasyon Merkezi’nde çalıştım ve insanların ihtiyaçlarına cevap vermek için çabaladım. Keşke tek bir can kaybı bile olmasaydı. 6 Şubat, hataların affedilmediği bir örnek oldu. 85 milyon insanın bu konuda düşünmesi gerekir. 17 Ağustos bizim için bir dönüm noktasıydı ama 6 Şubat bize bunun yeterli olmadığını gösterdi.”
Marmara Denizi’nde yer alan fayın yaklaşık 250 yıldır enerji depoladığını söyleyen Prof. Dr. Orhan Tatar, “1999 İzmit Depremi ile 1912 Mürefte depremleri arasında henüz kırılmamış bir alan bulunuyor. Bu fayın ne zaman ve nasıl kırılacağı belirsiz, ama bir gün kesinlikle kırılacak. Her yıl 2.5 santime kadar enerji birikiyor ve bu fay, elastik payı dolduğunda kırılacak. Bu da 6 ila 7 metre arasındaki bir yer değiştirmeye yol açabilecek. 17 Ağustos’taki demiryolu raylarının bükülmesini hatırlamak önemlidir; bu olayın büyüklüğü 7.2’den 7.8’e kadar çıkabilir.”
Güney Marmara’da da aktif fay hatlarının bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Tatar, “Sadece Marmara’da değil, güneyinde de aktif faylar mevcut. Marmara Depremi’ne odaklanırken başka bir depremle de karşılaşabiliriz. Bursa, benim için en kaygı verici yerlerden biri. 1855’te meydana gelen Bursa depremi Uluabat fayından kaynaklanmıştır.”
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, açılış konuşmasında, “Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili acılarımız hala taze. Ülkemizin coğrafi konumu ve iklim özellikleri nedeniyle sıkça karşılaştığımız doğal afetler, derin yaralar açmaktadır. Aktif fay hatları üzerine yerleşim yapmamız ciddi riskler taşımaktadır. Yerel yönetim olarak görevimiz, şehirlerimizi afete dayanıklı hale getirmek ve stratejik planlamaları güçlendirmektir. Şehirlerimizi sadece bugünün ihtiyaçları değil, gelecekteki olasılıklar için de planlamalıyız. Afet yönetimi, kapsamlı bir stratejik konu olarak ele alınmalıdır. Deprem, aklımıza gelen ilk afet türüdür; ama iklim değişikliği, hava kirliliği, sel, yangın gibi diğer sorunlar da dikkate alınmalıdır. Doğal afetlerin felakete dönüşmesini engellemek bizim elimizde. 6 Şubat’ta, depreme dayanıksız yapıların yaşandığı zorlukları deneyimledik. Yapı denetimlerinin artırılması, kaçak yapıların kontrolü ve jeoteknik çalışmaların sürdürülmesi gerekmektedir.”
Mustafa Bozbey, “İnsan odaklı yatırımları destekliyoruz. Gelecek nesillere afete hazırlıklı şehirler bırakmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Birlikte hareket etme irademiz, inancımızı yansıtıyor. Hazırlıklarımızı entegre bir şekilde yürütmeliyiz. Marmara’daki şehirleri tek bütün olarak düşünmeli ve buna göre hazırlıklarımızı yapmalıyız. Afetlerle mücadelede ayrılan kaynakların etkisinin sınırlı olduğunu biliyoruz. Belediyelerin, afete hazır hale gelmesi için önleyici yatırımları artırması gerekiyor. Olası bir afetin zararlarını en aza indirmek, kayıpları önlemek mümkündür. Afet konteynerleri her mahallede olmalı ve gönüllülerin eğitimleri yapılmalıdır. Afetlere hazırlıklı olmalıyız. Belediye bütçesi, mali disiplin sağlamak için sağlam bir şekilde yönetilmelidir.”