Moldova’da Pazar günü gerçekleştirilen referandumda, Avrupa Birliği’ne (AB) katılma istekleri az bir farkla onaylandı. Oyların %99,6’sından fazlasının sayıldığı resmi sonuçlara dayanarak, referandumda %50,46 “Evet”, %49,54 “Hayır” oyu alındı. Oylamanın bu kadar yakın geçmesi, gözlemcilerin şaşkınlık yaşamasına neden oldu. Ukrayna’nın işgalinden etkilenen ve 2,6 milyon nüfusa sahip Moldova’da oyların bu denli yakın olduğu beklenmiyordu. Moldova, aynı gün cumhurbaşkanlığı seçimlerini de gerçekleştirdi. Mevcut AB yanlısı Cumhurbaşkanı Maia Sandu, oyların %41’ini alarak birinci geldi ancak yeniden seçilemedi. Gelecek ay ikinci turda yarışacak. Avrupa Birliği ise, hem Moldova hem de Ukrayna ile tam üyelik müzakerelerine resmen başladı. 2020 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, seçmenler dönemin Rusya destekli Cumhurbaşkanı İgor Dodon’un yerine, Avrupa yanlısı eski Dünya Bankası ekonomisti Sandu’yu tercih etmişti. Cumhurbaşkanı Maia Sandu, ilk tur seçimlerinin ardından “haksız bir mücadeleyi haklı olarak kazandığını” belirtti. Sandu, hükümetinin 300 bin oy satın alındığına dair “açık kanıtlar” olduğunu ifade etti. Ayrıca, “kirli müdahalenin” oy kaybına neden olduğunu belirten Sandu, “ulusal çıkarlara düşman yabancı güçlerle işbirliği yapan suç gruplarını” Moldova demokrasisine yönelik “benzeri görülmemiş bir saldırı” düzenlemekle suçladı. Sandu, açıklamalarında doğrudan Rusya’yı suçlamadı, ancak son haftalarda Moldova’daki yetkililer, Moskova’dan gelen paralarla seçmenlere oy vermeleri için ödeme yapıldığına dair bir sistemi ortaya çıkardılar. Kremlin ise, Sandu’dan seçimlere müdahale iddialarına dair “kanıt sunmasını” talep etti ve oy sayımında “anormallikler” olduğunu iddia etti. Moldova’nın ilk kadın cumhurbaşkanı, 52 yaşındaki Sandu, 3 kasım’daki cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda, Rusya yanlısı Sosyalistlerin desteklediği eski savcı Alexander Stoianoglo’ya karşı yarışacak. Stoianoglo, ilk turda %26 oy aldı. AB sözcüsü Peter Stano, oylamanın Rusya’nın “benzeri görülmemiş müdahalesi ve sindirme politikası çabaları altında” gerçekleştirildiğini savundu. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Moldova’nın “Rusya’nın taktiklerine” rağmen “Avrupalı bir gelecek” seçtiğini söyledi. Beyaz Saray sözcüsü John Kirby, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde beklenenden daha yakın sonuçlar alınmasını ve AB’ye katılım referandumunun ardından Rusya’yı, Moldova’nın seçim süreçlerini zayıflatmaya çalışmakla suçladı. Kirby, Rusya’nın amacına ulaşamadığını belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vedant Patel de, Kremlin’i Moldova’nın egemenliğini zayıflatmaya çalışmakla eleştirdi. Pazar günü BBC, Rusya tarafından ekonomik, politik ve askeri olarak desteklenen Moldova’nın ayrılıkçı bölgesi Transdinyester’de bir oy kullanma merkezinde oy karşılığı para ödendiği bilgisine ulaştı. Bir BBC muhabiri, bir kadının oy pusulasını sandığa attıktan hemen sonra seçim gözlemcisine parayı nereden alacağını sorduğunu duydu. Oy vermesi karşılığında para teklif edildiğini doğrulayan kadın, kendisini oy verme merkezine gönderen kişinin ona ulaşmadığı için öfkelenmişti. “Beni kandırdı!” ifadesini kullandı. Oy verdiği kişinin kim olduğunu söylemek istemedi. Moldova şu an AB ile üyelik müzakereleri yürütüyor. Referandumun yasal olarak bağlayıcı olmaması nedeniyle katılım görüşmeleri, Pazar günkü sonuçlardan bağımsız olarak devam edecek.
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail'in İran'a geçtiğimiz hafta yaptığı saldırıya yanıt verirken, "ABD ve İsrail'e sert bir karşılık vereceğiz" ifadelerini kullandı. Hamaney, 1979 yılında Tahran'daki ABD...
Devamını Oku..