Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Moskova’da Nükleer, Biyolojik ve Kimyasal Savunma Güçleri (NBC) Komutanı İgor Kirillov ve asistanının öldürülmesiyle ilgili olarak 29 yaşında bir Özbek vatandaşının “terörist faaliyet şüphesiyle” gözaltına alındığını duyurdu. FSB’nin 18 Aralık’ta yaptığı açıklamaya göre, şüpheli sorgulama sırasında Ukrayna’nın gizli servisleri tarafından işe alındığını belirtmiştir. Ayrıca, bu kişiye Kirillov’u öldürmesi karşılığında 100 bin dolar ödül ve Avrupa Birliği’ne göç etme garantisi verildiği ifade edilmiştir. Şüpheli, Ukrayna’nın talimatıyla Moskova’ya gitmiş ve Kirillov’un evini gözetlemek için bir araç kiralamıştır. Patlayıcı cihazı, Kirillov’un yaşadığı binanın girişine park ettiği bir elektrikli scooter’a yerleştirilmiştir. Ukrayna-Rusya savaşındaki gerilim artarken, Ukrayna, Kuzey Kore askerleri ile savaşmak zorunda kaldığını bildirmiştir. Rusya, Moskova’daki saldırıdan önce ABD’nin yaptığı uyarıları hiçe saymış mıdır? Uzmanlar, Rusya’nın bu hızla devam etmesi halinde Ukrayna’nın doğu cephesinin çökebileceği konusunda uyarıda bulundu. Ayrıca, şüpheli, Kirillov’un evden çıkış anında bir kamera ile durumu Dnipro’daki Ukrayna yöneticilerine canlı yayında ilettiği belirtilmiştir. Kirillov evden çıktığı sırada bombanın patlatıldığı bilgisi verilmiştir. Rusya Soruşturma Komitesi, 17 Aralık’ta Kirillov’un sabah saatlerinde bir apartmandan çıkarken, elektrikli scooter’ına yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi sonucu yaşama veda ettiğini açıklamıştır. Ukrayna güvenlik güçlerinden bir kaynak, BBC’ye yaptığı açıklamada, Rus silahlı kuvvetlerinde üst düzey bir generalin ve yardımcısının Moskova’da Ukrayna güvenlik servisi tarafından öldürüldüğünü ifade etmiştir. Bu kaynak, Korgeneral Kirillov’un yasadışı kimyasal silahlar kullanması nedeniyle “meşru bir hedef” olduğunu savunmuştur. Kremlin, bu durumu bir terör saldırısı olarak tanımlamış ve intikam alacaklarını belirtmiştir. Pazartesi günü Ukrayna İstihbarat Servisi SBU, Telegram üzerinden Kirillov’un “yasaklı kimyasal silahların kitlesel kullanımından dolayı” gıyabında resmi olarak suçlandığını bildirmiştir. Ekim ayında İngiltere, Kirillov’a Ukrayna’da kimyasal silah kullanımına komuta ettiği ve “Kremlin’in dezenformasyonunun önemli bir sesi olduğu” gerekçesiyle ambargo uygulamıştır. Rusya’nın ana soruşturma organı Soruşturma Komitesi, “iki askerin cinayeti” ile ilgili bir ceza soruşturması başlatmıştır. Açıklamada, “Soruşturmacılar, adli tıp uzmanları ve operasyonel ekipler olay yerinde çalışmaktadır” denilmiştir. Olay yerinden gelen fotoğraflarda, bir binanın girişi ciddi şekilde hasar gördüğü; duvarlarda patlama izleri ve bazı pencerelerin kırıldığı gözlemlenmiştir. Sokakta iki ceset torbasının bulunduğu da belirtilmiştir. Ukrayna İstihbarat Servisi SBU, Rusya’nın 54 yaşındaki Korgeneral Kirillov’un komutası altında 4.800’den fazla kimyasal silah saldırısı gerçekleştirdiğini iddia etmektedir. SBU’ya göre, Rus birlikleri insansız hava araçlarıyla Ukrayna askerlerine kimyasal silahlar atmıştır. Ukraynalı Albay Artem Vlasiuk, savaş süresince 2.000’den fazla Ukrayna askerinin kimyasal zehirlenme tedavisi gördüğünü ve üçünün hayatını kaybettiğini bildirmiştir. Kremlin, bu iddiaları “temelsiz” olarak nitelendirmiştir. Kirillov, Rus Ordusu’ndaki tehlikeli materyallerle ilgili görevlerde bulunmuştur. Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Müdürlüğü Komutanlığı görevini de üstlenmiştir. 2017’de NBC Komutanlığına atanmıştır. ABD, Mayıs ayında Moskova’yı uluslararası sözleşmeleri ihlal ederek Ukrayna’da kimyasal silah kullanmakla suçlamıştır. ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Ukrayna’da “mevzi kazanmak için” kloropikrin gazı kullandığını öne sürmüştür. Kremlin ise bu iddiaları reddetmiştir. Resmi Tass Haber Ajansı, Korgeneral Kirillov’un ölümüne sebep olan bombanın uzaktan kumanda ile patlatıldığını bildirmiştir. Habere göre, bombada 300 gram civarında patlayıcı madde bulunmaktadır. Geçtiğimiz günlerde, tanınmış bir Rus silah uzmanının Moskova’daki evinin çevresinde öldürüldüğü bildirilmiştir. Ukrayna medyası, Mikhail Şatski suikastını, Ukrayna askeri istihbaratı tarafından yapıldığını belirtmiştir. Kirillov’un kim olduğu hakkında bilgi vermek gerekirse; Rusya Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birlikleri Komutanı olarak Batı tarafından, Ukrayna cephesinde kimyasal silah kullanma suçlamalarıyla hedef alınmıştır. Rus yetkililere göre, Kirillov ve yardımcısı, güneydoğu Moskova’daki Riyazanski Bulvarı’nda bulunan konutlarından çıktıkları sırada patlayıcılı scooter sonucu yaşamlarını yitirmiştir. Kirillov, Rusya Savunma Bakanlığı’nda düzenlenen brifinglerle tanınmaktadır. İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Korgeneral Kirillov’u “Kremlin’in dezenformasyonunun önemli bir sesi” olarak tanımlamıştır. Kirillov, Timoşenko Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Akademisi’nin komutanlığını yapmıştır. Ayrıca, Rus Ordusu’nun Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birlikleri Komutanlığı görevine 2017 yılında atanmıştır. Kirillov’un yönettiği RKhBZ birlikleri, radyoaktif, kimyasal ve biyolojik zehirlenme koşulları altında faaliyet gösteren ve aşırı şartlarda operasyon gerçekleştiren kara güçlerinin korunmasından sorumludur. Kirillov, Ukrayna işgalinin başlangıcında, Ukrayna ve Batı’ya yönelik birçok asılsız iddia ile kamuoyunda yer edinmiştir. Korgeneral Kirillov, ABD’nin Ukrayna’da kimyasal silah laboratuvarları kurduğuna dair suçlamalarda bulunmuş, bu da Rusya’nın işgalini meşrulaştırmak için öne sürülen savlar arasında yer almıştır. Kirillov, geçtiğimiz ay, Ukrayna’nın Rusya’nın Kursk bölgesine düzenlediği saldırının başlıca amaçlarından birinin Kursk nükleer santralini ele geçirmek olduğunu öne sürmüştür. Kirillov’un sürekli dile getirdiği iddialardan biri de Ukrayna’nın “kirli bomba” üretmeye çalıştığı yönündedir. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, Korgeneral Kirillov’un bu iddialarına karşı çıkarak, “Eğer Rusya, böyle bir silah hazırladığımızı iddia ediyorsa, bunun anlamı, Rusya’nın bunu zaten hazırladığıdır” uyarısında bulunmuştur. Kirillov’un ölümü Kremlin yanlıları için bir darbe olarak algılanabilir ve bu durum Ukrayna’nın Moskova’daki üst düzey yetkilileri hedef alma kabiliyetine dair önemli bir kanıt teşkil edebilir.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, Kobani'de ABD'nin gözetiminde bir "silahsızlandırılmış bölge" oluşturulması önerisinde bulundu. SDG, ABD'nin Suriye'de IŞİD ile mücadeledeki en önemli müttefiki olarak kabul ediliyor....
Devamını Oku..