Başlık: Gürcistan ve Moldova, Moskova’nın Tesiri Altında Seçime Giriyor: ‘Savaşa Hayır! Barışı Tercih Edin’
Kaynak: Getty Images Yazan: Olga Ivshina Kuruluş: BBC News, Rusça Tarih: 18 Ekim 2024
Eski Sovyetler Birliği’nin iki cumhuriyeti olan Gürcistan ve Moldova, önümüzdeki günlerde geleceğini şekillendirecek olan seçimlere hazırlanıyor. Her iki ülkenin vatandaşları, Avrupa ile daha sıkı bir entegrasyon ile Rusya’ya bağımlılık arasında bir tercih yapmak zorunda kalacak. Tiflis’teki Senaki Tiyatrosu’nun güzel görüntüsü ile, Rusya’nın Ukrayna’da işgalin ilk günlerinde tahrip ettiği ve yüzlerce sivilin hayatını kaybetmesine neden olan Mariupol Tiyatrosu’nun kalıntıları yan yana geliyor. Afişin altında ise “Savaşa hayır! Barışı seçin” ifadesi yer almakta. İktidardaki Gürcü Rüyası Partisi’nin ülke genelindeki reklam alanlarında sıkça görülen bu seçim afişi, 26 Ekim’de gerçekleştirilecek olan parlamento seçimleri öncesi dikkat çekiyor. Afişin mesajı, Avrupa ile yakınlaşmayı savunan muhalefetin Gürcistan’ı Ukrayna’daki savaşın içine sürükleyeceği endişesine işaret ediyor.
Ayrıca, Moldova’da bu Pazar günü gerçekleşecek başkanlık seçimlerinde, AB üyeliği konusunu referanduma götürme kararı alındı. Seçim, Avrupa’ya mı yoksa Moskova’ya mı daha yakın bir yön izleyeceği etrafında şekilleniyor. Moskova yanlısı sosyalistler, Moldova’nın en büyük muhalefet partisini oluşturuyor. Ukrayna ile Romanya arasında yer alan Moldova’da, Moskova destekli gruplar AB referandumuna karşı yoğun bir kampanya yürütüyor. Moldova polisi, Moskova’nın referandum sonucunu etkilemeye çalıştığını iddia ediyor ve güvenlik birimi, Kremlin yanlısı adayları destekleyen bir çetenin 130 binden fazla Moldovalıya rüşvet verdiğini belirtiyor.
AB üyeliği süreci, Rusya ile olan ilişkiler, Gürcistan ve Moldova’nın bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından, yani 1991’den bu yana önemli bir rol oynamıştır. Her iki ülke de Rusya destekli ayrılıkçıların kontrol ettiği bölgelerde çatışmalar yaşamıştır. Gürcistan, 90’lar ve 2008’de iki savaş ile Güney Osetya ve Abhazya’da Rusya yanlısı cumhuriyetlerin kurulmasına tanıklık etti. Moldova’da ise Rusya yanlısı ayrılıkçıların denetimindeki Transdinyester bölgesi 1990’daki kısa süreli çatışmanın ardından ortaya çıktı ve Moskova buraya yaklaşık 1500 asker yerleştirdi.
Ancak günümüzde Gürcistan ve Moldova, farklı yönlerde ilerleyebilir. 20 yıllık bir Avrupa ve Batı ile yakınlaşmanın ardından, Gürcistan Aralık 2023’te AB aday ülke statüsü aldı. Ancak üyelik süreci, Gürcü Rüyası Partisi’nin Haziran ayında büyük tepkilere neden olan “yabancı ajanlar” yasasını Meclis’ten geçirmesi sonrasında duraklama dönemine girdi. Bu yasayla, yurt dışından fon alan medya ve sivil toplum kuruluşlarının kendilerini “yabancı güçlerin çıkarına hareket eden kurumlar” olarak tanımlamaları gerekmektedir. Muhalefet, bu yasanın Rusya’da muhalefeti bastırmak için kullanılan benzer yasadan ilham aldığını iddia ediyor. AB, yasanın Avrupa değerleriyle uyumlu olmadığını belirterek uyarıda bulundu ve ABD bazı Gürcü yetkililere ekonomik yaptırımlar uyguladı. Ülke ile ilişkilerin yeniden değerlendirileceği ifade ediliyor.
Gürcü Rüyası ayrıca, anayasal çoğunluğu elde etmesi durumunda, ana muhalefet partisi Birleşik Ulusal Hareket ve bağlantılı partileri yasaklamayı planladığını duyurdu. Bu durum, ülkedeki demokrasinin sona erme korkusunu artırıyor. Gürcü Rüyası, tam 12 yıl önce bir koalisyon partisi olarak iktidara gelmişti ve 2016’da tek başına hükümet kurdu. Siyasi geçmişinde büyük bir değişim geçiren bu parti, başlangıçta Avrupa ile yakın ilişkiler vaat eden sosyal demokrat bir çizgideyken, zamanla Rusya ile ilişkilerini derinleştirerek, Batılı değerlere karşı şüpheci bir yaklaşım benimsedi. Bu değişimin, Gürcistan’daki küçük bir elitin -Bidzina İvanişvili- siyasi ve ekonomik çıkarlarından kaynaklandığı düşünülüyor. İvanişvili, servetini Rusya’da elde etti ve Rusya’nın seçkinleriyle yakın bağlantılara sahip.
Öte yandan Moldova, Rusya’nın nüfuzunu kırmak için birkaç yıl içinde Batı yanlısı bir ülke haline geldi. 2020 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde, Rusya destekli İgor Dodon’un yerine Avrupa yanlısı ve eski Dünya Bankası ekonomisti Maia Sandu seçildi. Referandumda AB’ye katılma kararı çıksa da, Moldova’nın bu hedefe ulaşmak için birçok reform gerçekleştirmesi gerekecek. Sandu, buna karşın ülkeyi AB üyeliği yolunda koşturmayı sürdürüyor. Sandu, Rusya ile olan ilişkisini de gözden geçirdi; iki ülkenin çıkarları doğrultusunda, saygılı bir ilişki kurma fikrindeydi. Ancak bu tutum, Ukrayna’nın 2022’de işgali ile değişti. Rusya’nın saldırılarına sert bir dille karşı çıktı ve sıkça Rusya’nın ülkesinin “iç işlerine karışmasını” kınadı. Gürcistan ise Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklediğini ifade etse de, Kiev ve Batılı ülkelerle sık sık diplomatik gerginlikler yaşadı ve Rusya ile ekonomik ilişkilerini artırdı. Gürcü Rüyası ayrıca, muhalefeti ve Batılı ülkeleri Gürcistan’ı Ukrayna’daki çatışmaya sürüklemeye çalışmakla suçluyor.
Kamuoyu anketlerine göre, Moldova’da Sandu, cumhurbaşkanlığı seçiminde önde gidiyor ve referandumda AB’ye katılma konusundaki “evet” oylarının da çoğunlukta olması bekleniyor. Ancak Moldova toplumunda Rusya’ya yönelik bir destek de mevcut. İki ülke, Ortodoks Hristiyanlık inancı ve 2. Dünya Savaşı’ndaki Sovyetler Birliği’nin zaferi sürecindeki tarihi bağları ile de bir araya geliyor. Sandu’nun merkez sağcı Hareket ve Dayanışma Partisi, gelecek yıl yapılacak parlamento seçimleri öncesinde sarsılmaya başlayabilir. AB referandumundan çıkacak olumsuz bir sonuç, siyasi imajına ciddi bir zarar verebilir. Gürcistan’da ise, bölünmüş Batı yanlısı muhalefete karşı Gürcü Rüyası’nın seçimi kazanması bekleniyor. Bununla birlikte, anketler sürekli olarak Gürcü halkının Batı odaklı bir dış politikayı desteklemek istediğini ve Rusya’yı ülkeye yönelik en büyük siyasi ve ekonomik tehlike olarak değerlendirdiğini gösteriyor. Bu eğilimler, her iki ülkede de kutuplaşmış ve öngörülemez bir seçim atmosferine dikkat çekiyor.