İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı 5 Kasım akşamı görevden almasının ardından ülkede büyük protestolar patlak verdi. Netanyahu, bu kararın arkasında kendisi ile Gallant arasında oluşan bir “güven krizi” bulunduğunu bildirdi. Gallant ise, çeşitli önemli konularda Netanyahu ile görüş ayrılığı yaşadığını kaydetti. Bu konulardan birinin, Gazze’deki rehinelerin “acı verici” ama “İsrail’in tolerans gösterebileceği” ödünlerle geri alınabileceği konusundaki inancı olduğunu ifade etti. Protesto gösterilerine katılanlar, Netanyahu’nun istifasını talep ederken, yeni savunma bakanının rehinelerin geri getirilmesi için ateşkes anlaşmasına öncelik vermesini istediler.
Netanyahu, Gallant’ın görevini Dışişleri Bakanı İsrael Katz’ın devralacağını açıkladı. Yeni savunma bakanı Katz’ın askeri stratejisinin daha sert olacağı söyleniyor. Katz’ın yerine de Netanyahu’nun destekçisi Gideon Saar yeni dışişleri bakanı olarak atanacak.
Netanyahu ve Gallant arasındaki iş ilişkisinde uzun zamandır beliren anlaşmazlıklar, geçtiğimiz yıl her iki liderin İsrail’in savaş stratejisi üzerine tartışmalara girmesine ve hatta karşılıklı bağırmalara neden olmuştu. Ekim 2023’te Gazze savaşı başlamadan önce Netanyahu, siyasi farklılıklar sebebiyle Gallant’ı görevden almış, ardından kamuoyunun tepkisi üzerine bakanı geri getirmişti. Ancak Netanyahu, 5 Kasım’da, “Savaş sürerken başbakan ile savunma bakanı arasında güvenin tam olması daha önce hiç olmadığı kadar hayati” ifadesini kullandı. Netanyahu, kendisi ile eski savunma bakanı arasında savaşın ilk aylarında bir güven ilişkisi olduğunu ve “verimli bir şekilde işbirliği yaptıklarını”, fakat “son aylarda bu güvenin zedelendiğini” söyledi. Gallant, görevden alındığına dair haberi duyurmasının ardından sosyal medya üzerinden, “İsrail’in güvenliği her zaman hayatımın ana hedefi oldu ve her zaman da böyle olacak” açıklamasını yaptı.
Gallant, Salı akşamı yaptığı resmi açıklamada, görevden alınmasının “üç temel konudaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığını” belirtti. Görev süresi boyunca Gallant, Ultra Ortodoks Yahudilerin ordu görevinden muaf tutulmaması, 7 Ekim saldırılarından dersler çıkarmak için ulusal bir soruşturma yapılması gerektiği ve rehinelerin en kısa zamanda geri getirilmesi gerektiğine inandığını ifade etti. Gallant, rehineler konusunda da, “Bu hedefe ulaşmanın mümkün olduğunu değerlendirdim. Bu amacı gerçekleştirmek için acı veren tavizlere İsrail katlanabilir, İsrail ordusu da bunun üstesinden gelebilir” dedi. Gallant’ın görevden alınmasının ardından, İsrail’in muhalefet partilerinin üyeleri kamuoyuna protesto çağrısı yaptı. Protestolar sırasında eylemci Yair Amit, Netanyahu’nun ülkeyi büyük bir tehlikeye soktuğunu ifade ederek, başbakanı görevden çekilmeye ve “İsrail’i ciddi insanlar yönetmesine izin vermeye” çağırdı. Ayrıca, Hamas’ın 7 Ekim’de kaçırdığı rehinelerin ailelerini temsil eden bir grup, Netanyahu’nun Gallant’ı görevden almasını kınayarak, rehinelerin geri dönmesi için kapsamlı bir ateşkes anlaşmasına öncelik vermesi gerektiğini belirtti.
Savaşın başlangıcının üzerinden bir yıldan fazla süre geçtiği halde, Hamas tarafından 7 Ekim 2023’te esir alınan 251 rehineden neredeyse 100’üne ulaşılamadığı ifade ediliyor. Gallant, hükümetin savaş sonrası Gazze’de nasıl hareket edeceğine dair açıklamalarda bulunmamasına yönelik memnuniyetsizliğini Mayıs ayında dile getirmişti. Gallant, İsrail’in Gazze’deki sivil ya da askeri yönetime müdahale etmeden bu durumu ilan etmesini bekliyordu. Bu durum, müdahaleci kabinedeki bölünmelerin nadir bir dış yansıması olarak öne çıkmıştı. “Ekim ayından beri bu konuyu kabinede tutarlı bir biçimde dile getiriyorum,” diyen Gallant, bu konuda yanıt alamadığını belirtti. Ayrıca, İsrail’deki aşırı sağ siyasetçilerin, Ultra Ortodoks Yahudilerin askerlikten muaf tutulması yönünde Netanyahu’ya baskı yaptığı iddia ediliyor. Gallant, bu yasa tasarısının en belirgin muhaliflerinden biri olarak dikkat çekiyor.