Başlık: Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu Hakkında Çıkardığı Tutuklama Emrinin Anlamı
Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas lideri Muhammed Deyf hakkında tutuklama kararı alındığını açıkladı. Mahkeme tarafından yapılan yazılı açıklamada, duruşma öncesi dairenin bu üç kişiyle ilgili olarak savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar bağlamında “cezai sorumluluk” taşıdığına dair “makul gerekçeler” bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Netanyahu, bu kararı “Yahudi karşıtı” olarak tanımladı. ICC, Netanyahu ve Gallant’a yönelik tutuklama kararıyla ilgili açıklamasında, İsrail’in mahkemenin yargı yetkisini kabul etmesinin şart olmadığı vurgulandı. Zira, İsrail, ICC’nin kurucu anlaşması olan Roma Tüzüğü’ne taraf değil.
- Uluslararası Tepkiler ve Gelişmeler
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan, Mayıs ayında Netanyahu, Gallant, Deyf ve eski Hamas liderleri İsmail Haniye ile Yahya Sinvar hakkında tutuklama kararının alınması için başvuruda bulundu. Ancak ICC, Haniye ve Sinvar’ın ölümlerinin ardından Ağustos ve Ekim aylarında isimlerinin dosyadan çıkarılması yönünde karar verdi. Haniye, Temmuz ayında İran’ın başkenti Tahran’da bir suikast sonucu hayatını kaybetti, Sinvar ise Ekim ayında Gazze’de İsrail askerleriyle yaptığı çatışmada öldürüldü. Ayrıca, Hamas, Deyf’in ölümünü doğrulamamış olsa da, İsrail, onu Temmuz ayında bir hava saldırısında öldürüldüğünü açıkladı. ICC, Deyf hakkında çıkardığı tutuklama emrinin gerekçesini, Deyf’in mevcut durumu hakkında kesin bilgi sahibi olamayışına dayandırdı. - Netanyahu’nun Tepkisi
Netanyahu, X hesabından yayımladığı mesajında ICC’nin kararını “Yahudi karşıtı” bir adım olarak nitelendirirken; kendisinin ve Yoav Gallant’ın, “sivil ölümleri önlemek için her türlü çabayı” gösterdiklerini fakat ICC tarafından “bilerek sivilleri hedef almakla” suçlandıklarını belirtti. Başbakan ayrıca, Lahey merkezli mahkemenin tutuklama kararını tanımayacaklarını da vurguladı. Gallant ise sosyal medyadan yaptığı açıklamada kararı sert bir dille eleştirerek, tutuklama emrinin “dünya genelinde demokrasilerin terörle mücadelesi açısından tehlikeli bir içtihat oluşturduğunu” söyledi. - Uluslararası Yanıtlar
Bu gelişmeler sobre ABD Başkanı Joe Biden’dan da açıklama geldi. Biden, “ICC’nin ima ettiği dikkate alınmaksızın, İsrail ve Hamas arasında denklik yoktur” şeklinde bir beyanat vererek, “İsrail’in güvenliğine yönelik tehditlerde her daim onun yanında olacağız” ifadelerini kullandı. Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, tutuklama emirlerinin uygulanması gerektiğini ifade etti. Bazı AB ülkeleri ise farklı tutumlar sergiledi. İngiltere hükümeti gelişmeye doğrudan yorum yapmazken, Netanyahu’nun İngiltere’de tutuklanabileceği sinyalini verdi. İspanya, İsveç ve Norveç, tutuklama emirlerine uymayı kabul ederken, İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, kararı yanlış bulduğunu, ancak uygulanması gerektiğini belirtti. - Sonuç ve Gelecek
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Rıza Türmen, ICC’nin kararını BBC Türkçe’ye değerlendirdi. Türmen, ICC’ye taraf olan ülkelerin, bu kişilerin topraklarına giriş yapmaları halinde yakalanıp mahkemeye teslim edilme yükümlülüğü bulunduğunu vurguladı. Putin’in durumu üzerinden örnek veren Türmen, Netanyahu, Gallant ve Deyf’in seyahatlerinin zorlaşacağını belirtti. Kararın, Gazze’de iddia edilen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar açısından önemli olduğuna dikkat çeken Türmen, duruşma öncesi dairenin tutuklama kararı alırken delillerin geçerliliğini kabul ettiğini söyledi. Bu kişilerin ICC’de gıyaben yargılanamayacaklarını, fakat tutuklanmaları durumunda Lahey’e götürülmeleri halinde yargılanabileceklerini de sözlerine ekledi. “Savaş suçlularının gıyabında yargılanması söz konusu değil. Cezai sorumluluğun olduğuna dair karar verilmiştir ki bu nedenle tutuklama yetkisi savcılığa ve ICC’ye taraf olan ülkelere verilmiştir.”