Türk eğitim sistemi üzerine yakın zamanda yapılan bir araştırma, dijital bağımlılık ile öğrencilerde akademik başarı arasındaki ilişkiye ışık tutarak, teknoloji kullanımında dengeli bir yaklaşımın gerekliliğini vurguladı.
3.000 öğrenci ve 1.243 öğretmenle yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan “Türkiye’de Dijital Bağımlılık Araştırma Raporu”, dijital cihazların genç nesil üzerindeki yaygın etkisine ışık tutuyor.
Araştırmaya 17 ilden 680 ilkokul, 896 ortaokul ve 1.431 lise öğrencisi katılmıştır. Özellikle ilkokul öğrencilerinin %67’sinin, ortaokul öğrencilerinin %64’ünün ve lise öğrencilerinin %89’unun tablet ve akıllı telefon kullandığını bildirmesi, bunun olası yansımalarına ilişkin endişeleri artırıyor.
İlkokul öğrencileri dijital medyayı ağırlıklı olarak oyun oynamak ve video izlemek amacıyla kullanırken, ortaokul ve lise öğrencileri ise oyun oynamak, video izlemek, sosyal medya etkileşimleri ve eğitim amaçlı olmak üzere daha geniş bir yelpazede faaliyetlerde bulunuyor.
Çalışma, özellikle ortaokul ve lise öğrencileri arasında artan ekran süresinin azalan akademik başarı ile ilişkili olduğunu ortaya çıkardığında ilgi çekici bir gözlem ortaya çıktı. Oyun oynamaktan kaçınan öğrenciler, üç ila beş saat ve altı saat veya daha fazla oyun oynayanlara kıyasla daha yüksek akademik başarı gösterdi.
Bağımlılığın önlenmesine odaklanan bir sivil toplum kuruluşu olan Yeşilay, 9-12 yaş grubu için günde en fazla 60-70 dakika, 12 yaş ve üzeri için ise 120 dakika ekran süresi önermektedir. Ancak çalışma, dijital teknoloji kullanımının tüm eğitim düzeylerinde bu tavsiyeleri aştığını ve aile ilişkilerine kadar uzanan zararlı etkilerin altını çizdi.
Çalışma aynı zamanda öğrencilerin spor ve kültürel faaliyetlere katılım sürelerini de inceleyerek ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin lise akranlarına göre daha düşük katılımını ortaya çıkardı. İlkokul öğrencileri günde ortalama 7,43 saati aileleriyle birlikte geçirirken, ortaokul ve lise öğrencileri sırasıyla 7,27 ve 7,10 saat geçirdi. Dijital teknoloji kullanımının artan yaygınlığının, aile ve akranlarla geçirilen zamanın dağılımını etkilediği ortaya çıktı.
Ayrıca öğretmenlerin dijital alışkanlıkları da incelenen araştırmada öğretmenlerin dijital teknolojileri daha çok sosyal medya, eğitim ve alışveriş amacıyla kullandıkları ortaya çıktı. Kadın öğretmenler, erkek meslektaşlarına göre daha yüksek dijital bağımlılık ve aşırı kullanım puanları sergiledi. Katılımcılar günde ortalama 5,25 saati aileleriyle, 4,07 saatini akranlarıyla ve 3,57 saatini diğer insanlarla geçirdi.
Kapsamlı rapor, dijital teknoloji kullanımına dengeli bir yaklaşım ihtiyacını vurgulayarak eğitimcileri, ebeveynleri ve politika yapıcıları dijital teknolojinin akademik başarı ve öğrenciler arasındaki kişilerarası ilişkiler üzerindeki etkisini ele almaya çağırıyor.