İnternet ve getirdiği dijitalleşme hızı birçok konuyu yeniden düşünmemizi sağladı. Yapay zeka, metaverse, blockchain teknolojisi, sosyal medya, NFT vb. kavramlar dünyamızın yeni ürünleri. 20 yıl önce kimsenin Twitter hesabı yoktu. Ya da Facebook’ta yayınlama olasılığını aklımıza bile getirmezdik. Aynı durum e-posta adresleri için de geçerlidir. Öte yandan “kripto varlıklar”! Taşınır, taşınmaz ve fikri varlıklar olarak tasnif ettiğimiz “mallar” bu çağda artık hibrit bir türe sahip: Sayısal mallar! Bu yazımızda yoğun hukuk tartışmalarına girmeden dijital varlıkların mirası konusuna ve bu varlıkların mahiyetine anlaşılır bir şekilde değinmek istiyoruz.
dijital varlık
Bilindiği gibi miras, bir kişinin ölümü itibariyle mirasçılarına (mirasçılarına) bırakılan tüm hak, borç ve maddi değeri olan malları ifade eder. Türk mevzuatına göre “miras” kavramı sadece hak veya varlıkları değil, borç ve borçları da kapsamaktadır. Ve bir bütün olarak gider. Türk Medeni Kanunu’nun 599. maddesi bu durumu düzenlemektedir. Buna göre mirasın tamamı (mirasçılar) mirasçılara aittir. Mülk denilince aklımıza bankadaki, evdeki, işyerindeki, arabadaki para gelir. Tarla, arsa, bahçe gibi taşınmazların miras taksimini hemen hemen hepimiz biliyoruz. Ancak değişen durum varlık kavramını genişletti. Sosyal medya hesapları, bulut uygulamaları, online alışveriş siteleri ve dijital oyun hesapları da bu kapsamda ele alınacaktır. Örneğin, bir YouTube hesabı. Veya bir kripto varlık hesabı. alışveriş sitelerinden elde edilen “para-puanlar”. Veya birden fazla kredi kartında birikmiş uçuş milleri. Büyük bir takipçi kitlesine sahip bir Twitter hesabı. Instagram’da satış yapan ve çok takipçisi olan bir hesap. Önemli resimler içeren bir iCloud hesabı. Sunucu hizmetinin alındığı yerde toplanan veriler. Büyük emek ve emekle açılan, uluslararası ticarete olanak sağlayan e-ticaret hesapları… Bunların hepsi “varlık” kapsamındadır.
dijital miras
Dijital varlıklar olan video, fotoğraf, e-posta, sosyal medya hesapları gibi yukarıda belirtilen unsurların bir kişinin ölümünden sonra mirasçılarına intikal etmesi, bu devrin nasıl sağlanacağı konusu, konunun alanını oluşturmaktadır. “dijital miras”. Bu alan bazı soruları da beraberinde getiriyor. Bunların başında dijital varlıkların transfere konu olup olmayacağı geliyor. “Kişisel veriler nasıl korunacak?” sorun çıkıyor Tüm mirasçılar birlikte bu varlıklardan nasıl tasarruf edecekler? Bu sorular güncel ve yenidir. Sayının artması muhtemeldir. Ancak konuya normatif olarak bakacak olursak Medeni Kanun düzenlemesine göre ölen kişi; “Diğer varlık değerleri” ifadesinden hareketle tüm varlıkların devri bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Ama bu konuda henüz bir netlik yok.
Mahkeme ne diyor?
Dijital miras konusu ve e-posta adresinin terekeye dahil edilip edilmeyeceği konusu birkaç yıl önce gündeme gelmişti. Ancak son zamanlarda alınan bir karar konuyu ciddiye aldı. Denizli Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, ölen eşe ait Apple marka cep telefonunun iCloud hesabındaki fotoğraf, video, ses, e-posta kayıtları ve medya dosyalarına erişim izni talep eden eşin talebi; “cep telefonundan iCloud hesabına girilmesinin özel hayatın gizliliğini ihlal edeceği ve davacının alacağının tereke tespiti konusu olamayacağı” gerekçesiyle reddedildi. Karar Bölge Mahkemesi’ne götürüldü ve özetle şu karar verildi: “…Günümüzde dijital varlıkların yadsınamaz ve inkar edilemez bir gerçek olduğu, uluslararası ödemelerde bile kullanılan kripto para denen dijital sistemler olduğu ve Astronomik reklam gelirleri de sağlayan sosyal medya hesapları, Youtube ve benzeri dijital platformlarda sadece reklam geliri ve hatta ücretli üyelik sistemi ile hizmet veren kanalların her geçen gün arttığı bir ortamda, dijital varlıklara ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. dijital miras, bu konuda hukuki bir boşluk var… mahkeme tespit talebi doğrultusunda ölenin ölüm tarihi itibariyle tüm aktif ve pasif malvarlığının tespit edilmesi ve dijital mirasın da dikkate alınması gerekiyor. dijital varlığın terekesine dahil edilmeli, dijital e tereke tespit edilerek araştırma ve inceleme sonucunda karar verilmelidir. ölen kişinin durumu. Talebi reddetmeye karar vermek yanlıştı…”(1)
vasiyet mümkün mü
15 yaşındaki kızını 2012 yılında Almanya’da bir metro kazasında kaybeden anne, olayın gerçekten bir kaza mı yoksa intihar mı olduğunu, yani kızının gerçek ölüm nedenini öğrenmek istiyor. Bunun en önemli kanıtı ise kızının Facebook hesabı. Buradaki yazışmalara ulaşmak istiyor. Kızının Facebook kullanıcı adını ve şifresini bilen annenin girişimi başarısız olur. Çünkü söz konusu hesap, ölen kızının ölümünün Facebook’a bildirilmesinin hemen ardından “anıtlaştırılmış” hesap türüne dönüştürüldü. Facebook, birisi öldükten sonra hesabına ne olacağı konusunda kişinin isteklerine saygı duyduğundan, ölen kişinin bir aile üyesi veya arkadaşı başvurursa veya kişi öldükten sonra hesabının kalıcı olarak silinmesini talep etmezse Facebook hesabı anıtlaştırır. Bu nedenle annenin Facebook’a giriş yapması mümkün olmadı. Annenin Facebook’tan niyetini açıkça açıklayan izin talebi reddedilince anne mahkemede ölüyor. Bu talep mahkemece kabul edilir. Facebook karara itiraz edecek. Berlin Eyalet Mahkemesi davayı inceliyor ve Facebook’un yaklaşımına benzer bir yaklaşım sergiliyor. Almanya’da “iletişimin gizliliği” ilkesi gereğince ailenin böyle bir hakkı olmadığına karar verilmiştir. Böylece Federal Mahkeme, hesap üzerindeki hakları “kesinlikle kişisel” bir hak olarak nitelendirmiştir (2). Bu konuda hukuk alanında değil, şirketler nezdinde bir adım atılmıştır. Apple, 2021’de iPhone için bir güncelleme yayınladı. Buna göre, ölümünüz durumunda iCloud hesabınıza ve kişisel bilgilerinize erişebilmesi için bir “mirasçı” atamanız mümkün hale geldi. Şirket, “Apple, vefat eden bir müşterinin akrabalarına, Apple Kimliklerine ve bu kimlikle depolanan verilere erişim veya silme talebinde bulunma seçeneği sunuyor” diyor. Metada bir “hesap varisi” atama olasılığı vardır. Bu kişiyi belirtirseniz, o kişi otopsi hesabınızı yönetmek istiyorsa Meta buna izin verir. Aynı durumu e-posta hesaplarına da uygulayan firmalar var.
Dijital mirasın yönetimi
Dijital dönüşüm, “biz de ölümümüzü planlamak istiyoruz” demenin yeridir. Aksi takdirde bilgi, veri uçup gidebilir. Peki bunun için ne yapmalıyız? Ne yaparsak yapalım, koruma sağlıyoruz. Öncelikle “mutlak” bir korumanın olmadığını, verileri depolayan veya platformun sahibi olan şirketlerin kurallarının bu alanı düzenlediğini bilmek gerekiyor. Yapılacak ilk şey “oyunu kurallarına göre oynamak”. Dijital ayak izimizi korumak için aşağıdakilere dikkat çekmek isteriz: ™n Facebook için bir “hesap varisi” belirlemek zorunludur. ™ Instagram’da durum biraz farklı. Ölüm belgesine sahip yetkili bir kişinin veya bir aile üyesinin talebi üzerine bir Instagram hesabı anıtlaştırılabilir, ancak hiç kimse fotoğraflarınızı, videolarınızı veya gizlilik ayarlarınızı yönetemez. Parolanızı bir yere yazıp aile üyeleriyle paylaşmanızda fayda var! ™ Gmail, YouTube, Google Drive grubu için, değerli verilerinize erişilemez hale gelmesini önlemek için “Etkin Olmayan Hesap Yöneticisi”ni etkinleştirmeniz gerekir. Böylece, hesap bir süre hareketsiz kaldıktan sonra, seçtiğiniz bir muhatabın “indirilebilir bağlantı” göndermesi mümkün olacaktır. Herhangi bir talimat bırakmamaya karar verirseniz, aileniz veya yasal temsilciniz hesabınızın silinmesini ve verilerin ve içeriğin kullanılmasını talep edebilir. Google, bu talebi kişisel verilerin gizliliği kapsamında değerlendirme ve kısmi kullanım tercihini ortaya koyma yetkisine sahiptir. ™a Microsoft bu konuda bir seçenek tanımıyor. Mahkeme kararı ile erişimi mümkün kılar. Hotmail, Yahoo vb mail platformları için de durum benzerdir. ™m Twitter’ın da böyle bir politikası yoktur. Ancak, bir aile üyesinin veya yetkili bir temsilcinin onlarla iletişime geçerek hesabınızın silinmesini talep etmesi mümkündür.
e-irade
Elbette bir kişinin sosyal medya hesapları ve yukarıda bahsettiğimiz dijital varlıkları önemlidir. Bir de işin ticari boyutu var. Örneğin “Youtuber”, “influencer”, Instagram “fenomen” olan kişilerin hesapları. Ciddi kazanımlar elde edebilirler. Kanunlarımıza göre vasiyet edilebilir mi? Bildiğiniz gibi vasiyet, miras bırakanın son istek ve isteklerini ve mirası paylaşma esaslarını belirleyen yazılı bir belge veya sözlü beyandır. Vasiyet, resmi (noter, hakim vb.) huzurunda yapılabileceği gibi, mirasçının el yazısı ile veya şartlar varsa sözlü beyanla da yapılabilir. Bunların dışında yapılması mümkün değildir. Ancak dijital çağda buna yeni yorumlar getiriliyor. Örneğin ölümden önce gönderilen son e-posta ya da video kaydı ile yapılan sözlü vasiyetin nasıl değerlendirileceği konusunda netlik yok. Hatta bu konuda “öldükten sonra mesaj göndermeyi garanti eden programlar” geliştirilmiştir. Bu programlar, ölüm kayıtlarını sorgulayabilir ve “dijital vasiyeti” ölümün tespiti ile ilgilenenlere iletebilir. Başka bir durum da, metaverse alanında, birisinin burada yarattığı sanal kimliğin tüm kazanımlarının “gerçek dünya” ailesi mi? Aksi halde metaverse aleminde ailesini mi yoksa oyun arkadaşlarını mı paylaşacağı sorusu yakın zamanda gündemimizde olacak.
Yaklaşımım nasıl olmalı?
Bu konuda mevzuata ihtiyaç vardır. Kişisel verilerin korunması ile miras hakkını dengeleyebilecek ve yargı mercilerine çerçeve çizebilecek bir yönetmelik veya benzeri bir metin. Ayrıca ilgili internet şirketlerinin “miras tüm mirasçılara geçer” kuralını adeta devre dışı bırakan “hesap varisi” uygulamasının niteliğini de tartışmak gerekiyor. Mirasçı atamasının bir nevi görünümü olabilecek bu durumların tahlil edilmesi gerekmektedir. Ve belki de bu noktada miras hukukunun temel ilkelerinden uzaklaşacak yorumlara ihtiyaç duyacağız. Ayrıca artık vasiyetnamenin “e-devlet” üzerinden dijital olarak düzenlenebilmesi ve e-noter uygulamasının bu amaca hizmet edip edemeyeceğinin de değerlendirilmesi gerekmektedir. Dijital mirasın en ilginç yönü, mülkiyet kalifikasyonunu genişletmesidir. Birinin fotoğrafının bir malın değerinden çok bir “anı” olduğunu unutan bir hukuk dilimiz var bizde. “Özel bellek değeri” (TMK m.653) kavramının dijital miras kapsamında genişletilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan hatıra değerinin birine ait olabileceğini düzenlemenin zamanı geldi diye düşünüyorum.
Twitter: @cuneyd6parmak
(1) Antalya BAM 6. HD, E.2020/1149, K.2020/905, T.13.11.2020
(2) Çiğdem İLERİ, “Dijital Miras” Alman Federal Mahkemesinin “Facebook” Kararı Üzerine Bir Değerlendirme, TBB Magazine 2020 (146), s.124 vd.
yönetici