Somali’nin kalbinde çok büyük sonuçlar doğuracak bir savaş yaşanıyor.
Somali Devlet Başkanı Hasan Şeyh Mahmud, tarihi ikinci kez Somali liderliğinin başında, ülkenin orta bölgelerindeki tehditkar uluslararası terör örgütü El Şebab’a karşı kararlı bir saldırıya öncülük ediyor. Bu mücadele Somali’de yerelleşmiş olsa da küresel sonuçlar taşıyor. Çünkü bu sadece bölgesel bir çatışma değil; teröre karşı küresel savaşta kritik bir cephedir ve daha fazla uluslararası ilgi ve ortak çaba gerektirmektedir. Somali hükümeti, 2024 yılı sonuna kadar Somali’deki Afrika Birliği Geçiş Misyonu’ndan (ATMIS) tam güvenlik sorumluluğunu üstlenmeyi hedeflediğinden, Eş-Şebab terör tehdidini daha da azaltmanın ve ortadan kaldırmanın aciliyeti göz ardı edilemez.
Eş-Şebab, Somali’de, daha geniş Doğu Afrika bölgesinde ve dünyada barış ve güvenliğe gerçek ve mevcut bir tehlike oluşturan ölümcül saldırıları ve radikal ideolojisiyle ünlüdür. Somali’nin orta kesiminde yerleşmiş olan fraksiyonu, ülke içinde ideolojik açıdan en güçlü gruptur ve onları orada yenmek sadece taktiksel bir zafer olmayacak, aynı zamanda uzun süren terör saltanatının sonunun başlangıcını da işaretleyecektir. Mevcut isyan bastırma operasyonunun Somali ve dünya için böylesine belirleyici bir anı ifade etmesinin ve Muhammed’in bugün bu bölgedeki savaşı önden yönetmesinin nedeni budur.
Gelecek hafta Türkiye’de Somali ve önemli ortaklarının, El Şebab’a yönelik son hamlesinin ötesinde ülkemizi en iyi şekilde nasıl destekleyebileceğimiz konusundaki tartışmaları sürdürmek üzere bir toplantı için bir araya gelmesi planlanıyor. Şiddetle karşı çıktığımız barışçıl İslam dininin sahte, şiddet içeren bir versiyonunu yaymaya çalışan, hiçbir sınır ve değere önem vermeyen uluslararası bir terör örgütüne karşı verdiğimiz bu küresel mücadelede uluslararası toplum da yanımızda oldu. Somali’de onları kapsamlı bir şekilde yenilgiye uğratma çabalarının sürdürülmesi, dünyayı herkes için daha güvenli bir yer haline getirme yönünde stratejik ve ahlaki bir yükümlülük olmaya devam ediyor.
Başkan Mahmud’un hükümeti, Somali Federal üye devletinin hükümet liderleri, Eş-Şebab’ın aşırılıklarından en çok etkilenen yerel topluluklar ve Somali güvenlik güçleriyle işbirliği içinde, Somali’nin varoluşsal tehdidi olan Eş-Şebab’ı yok etme kararlılığında önemli ilerlemeler kaydetti. Bu hibrit güçler, uluslararası ortakların desteğiyle, bir zamanlar güvenli sığınaklarında bulunan teröristlere karşı başarıyla mücadele ederek onları geride bıraktı ve 80’den fazla köy ve ilçeyi onların kötülüklerinden kurtardı. Merkezi bölgenin en uç noktalarında yer alan bir sahil kasabası olan ve geçmişte korsanların merkezi olan Harardhere, 2009’dan bu yana ilk kez El Şebab’ın pençesinden kurtarılan hükümetin kararlılığının bir kanıtı olarak duruyor.
Türkiye’nin Somali’ye karşı cesur duruşu
Türkiye, Somali’de devam eden terörle mücadele saldırısında ve geçmişteki barış ve devlet kurma çabalarında kararlı bir müttefik olarak ortaya çıktı ve Somali birliklerinin bu kadar anlamlı bir başarı elde edemeyeceği hayati bir destek sağladı. Önümüzdeki hafta Somali güvenlik sektörü ortakları toplantısına ev sahipliği yapması vesilesiyle Somali hükümeti ve halkı, Türkiye’nin uluslararası barış ve güvenlik konusundaki ortak davamıza olan sarsılmaz bağlılığından dolayı en içten şükranlarını ifade ediyor. Türkiye’nin Somali’ye karşı sürdürdüğü cesur duruş, küresel terörle mücadelede uluslararası işbirliği ve desteğin önemini vurgulamaktadır.
Bahsedilen çabalara rağmen, Somali’deki terör tehdidine yönelik uluslararası tepki yetersiz ve bazı durumlarda belirsizliğini koruyor. El Şebab’ın Doğu Afrika bölgesine, Afrika kıtasına ve daha geniş dünyaya yönelik daha geniş tehdidi çoğu zaman hafife alınıyor veya yeterince kabul edilmiyor. Bu terörist grubun El Kaide’nin en radikal ve başarılı örgütlerinden biri olduğunu kabul etmeliyiz. Yıkıcı etki alanları, daha önce Uganda ve Kenya’da kanıtlandığı gibi, Somali kıyılarının ötesine uzanıyor.
Somali’de yürütülen uluslararası terörizme karşı mücadelenin bu kritik döneminde, Eş-Şebab belasını ortadan kaldırmak için birleşik, kararlı bir uluslararası çabaya ihtiyacımız var. Başarısızlığın sonuçları Somali ve daha geniş anlamda Doğu Afrika bölgesi ve buna bağlı olarak küresel güvenlik açısından vahimdir. Bir Eş-Şebab üyesi hâlâ faaliyet gösterirken ve onların yozlaşmış nefret dolu ideolojileri, insanları radikalleştirmek için kullandıkları birçok medya kanalıyla dünya çapında yayılırken dünya güvende olamaz.