CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Suriye ziyaretine dair yaptığı açıklamalarda, Kalın’ın bir devlet memuru olduğunu vurguladı. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 12 yıl önce söylediği “devlet görevlisi, siyasi temsilci değil” ifadesini hatırlatarak, bu tür ziyaretlerin uygun olmadığını belirtti.
MİT Başkanı İbrahim Kalın, kısa bir süre önce Suriye’nin başkenti Şam’a bir seyahat gerçekleştirdi. Bu ziyaret esnasında, Emevi Camii’nde namaz kıldığı anların görüntüleri geniş bir şekilde kamuoyunda yer buldu. Kalın’ın, Suriye’deki gelişmeleri ve bölgesel güvenlik meselelerini değerlendirmek amacıyla yaptığı bu ziyaret, aynı zamanda Suriye’deki mevcut rejimin gözlemlendiği bir dönemde gerçekleşmesi bakımından dikkat çekti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kalın’ın Emevi Camii’nde namaz kılmasının ardından yaptığı açıklamada, “İbrahim Kalın bir devlet memurudur, AK Parti’nin bir temsilcisi değildir” dedi. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 yıl önce Emevi Camii’nde yapılan namazın vaazının, bir devlet görevlisi olarak, özellikle de MİT Başkanı için uygun olmadığını vurguladı. Kalın’ın Şam’daki ziyareti ve Emevi Camii’nde namaz kılmasıyla ilgili olarak kamuoyunda farklı görüşler ortaya çıktı. Özel, Kalın’ın Türk devleti adına önemli bir görevi olduğunu belirterek bu tür hareketlerinin önemli siyasal anlamlar taşıdığını ifade etti. Şunları ekledi: “Erdoğan bu durumu 12 yıl önce söylediyse, Emevi Camii’ndeki namazın vaazını vermek İbrahim Kalın’a yakışmaz. O bir devlet memurudur ve siyasi temsilci değildir.”
Cumhurbaşkanlığı sitesinde 6 tarihinde yapılan açıklamada, “Esad’a bir çağrımız olmuştu ancak ne yazık ki olumlu bir cevap alamadık. İdlib durumu tamam ama Humus muhaliflerin elinde. Bu sorunlu gidişat istediğimiz şekilde değil; gönlümüz bunları istemiyor, maalesef bölge sorunlarla boğuşuyor” denildi. Ertesi gün zafer ilan edildi. Erdoğan’ın elinde MİT ve sahada Türkiye Cumhuriyeti’nin birçok mensubu bulunmakta. Biz ana muhalefet partisiyiz. Devletin bilgileri kendilerine özel muamelesi yaparak gizli tutuyor. Erdoğan, “Durum hiç istediğimiz gibi ilerlemiyor, muhalifler Şam’a doğru ilerliyor” diyor.
Özel, “Eğer bu sözü ben söyleseydim, bugünkü eleştirilerin on katını alırdım. Ne dediğimin farkındayım. O gün değil, Pazartesi Şam düşseydi, kimse ‘Özgür Özel böyle dedi’ demezdi. Ben o sırada Kilis’teydim. Konuşmamın üzerinden 16 saat geçmeden Esad’ın ülkeyi terk ettiğini öğrendik. Şimdi ilginç bir durum var; o konuşmayı yaparken Hatay’da yaşayan bir sürü akrabam var. Onlar diplerinden geçip Şam’a gittiler. Gidenler kim? HTŞ. İdlib’den geçtiler, Şam’a gittiler. Lazkiye’nin dibinden geçtiler. 8 yıl önce o HTŞ içinde farklı unsurlar vardı” dedi.
Özel, “İçinde birçok selefi unsur bulunan HTŞ’nin yakıp yıkmayacağını, Lazkiye’ye gidip katliam yapmayacağını kim garanti edebilir? Bunun ancak Esad ile temas sağlanması durumunda uluslararası teminatlarla güvence altına alınabileceği şeklinde bir durum oluşurdu. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bu noktada görevini yapabilirdi. O gün bunun olmayacağını kimse garanti edebilir miydi? Cihatçılar adeta hızla ilerliyor. Erdoğan ‘hiç istediğimiz gibi ilerlemiyor’ diyor” ifadelerini kullandı.
Özel, “Şu anda hepimiz açısından korkulan durumların ortadan kalkıp kalkmadığı bir konuyu ele alırken, benden bir gün önce başka birisi çıkıp ‘Her an Şam düşebilir, keşke Esad bizimle konuşsaydı’ derse, buna kimse bir şey demiyor! Ben ‘Esad’a çağrım var, Erdoğan ile temas kurulmalı’ diyorum. Erdoğan ile yaptığım görüşmelerde de Kıbrıs Cumhurbaşkanı, Sayın Aliyev ile gerçekleştirdiğim telefon görüşmelerimin birinde şunu söylemişimdir: ‘CHP şu anda ana muhalefet; son seçimlerin galibi, Türkiye’nin birinci partisi, fakat yurtdışında Türkiye’nin partisi’ derim” dedi.
Özel, “Dış politikaya böyle baktığımızda, Türkiye’nin çıkarlarını koruma amacıyla elimizden geleni yaparken, eğer döner de ‘partinin içindeki karışıklıklar’ diyorsa burada bir nezaketsizlik var demektir. Erdoğan böyle bir tavır sergiliyorsa durumu zor demektir. Erdoğan’ın bir önceki gün söylediği bir ifadeyi açıp okuduğumda, kimse savunacak bir durum bulamaz. Şimdi Erdoğan’ın başarıları gündeme geliyor. 13 yıl önce söylediği bir sözü, sanki bugün onu haklı çıkaracak durumlarla birlikte yorumluyor. Geçmiş 13 yıl boyunca her şey onu haksız çıkardı. 13 yıl boyunca, hatta 20 yıl boyunca Suriye’de inanılmaz bir zigzag dönemi yaşandı” dedi.
“ŞU ANDA BİRİNCİ SORUN EKONOMİ, ALTBAŞLIK ENFLASYON, GEÇİM SIKINTISI” Özel, “Yüz saatte bir çocuk bile küvezden çıkamaz. Suriye meselesi oldu, sonuçlarıyla ilgili tartışmalar oluştu. İnsanlar üç ay veya altı ay sonra duruma bakacaklar. Suriye’de durum ne, Türkiye’de durum ne? İktidar nasıl idare ediyor, muhalefet ne katkı sağlıyor? Daha 100. saat. Bir açıklama oluyor, anket firmaları 10 gün sahadan çekiliyor. Tayyip Bey ‘İsrail Türkiye’ye saldıracak’ diyor. Şu anda böyle bir gündem var mı? İsrail savaşı tehdidi Tayyip Bey’e seçmen kaydırır mı? Geçmişte kaldı. İnsanlar yoksul, aç ve güvencesiz. Şu anki en büyük sorun ekonomi, alt başlığı da enflasyon ve geçim sıkıntısı. Dış politika ise 9. sırada, milli güvenlikle ilgili kaygılar ise 4-5. sırada” dedi.
“ASGARİ ÜCRETE YILDA 3 KEZ ZAM YAPILACAĞINI SÖYLEDİ ERDOĞAN” Özel, “31 Mart seçimlerinden önce meydanlarda şunu söyledim: ‘Bu bir yerel seçim’ dedim. Erdoğan, adaylarına değil kendisine güvenerek yerel seçimleri genel seçim gibi geçiştirmek istedi. Biz de bunun genel seçim olmadığını vurguladık. Ben bu seçimin ardından genel seçim talep etmeyeceğimi söyledim. ‘Bu seçim sonucunu gerekçe göstererek erken seçim çağrısı yapmayacağım’ demedim, ancak bu ülkede insanların geçim sorunu mevcut. Geçim sorunu olduğu sürece seçim olur dedim. Asgari ücrete yılda 3 kez zam yapılacağını söyleyen Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce ‘gerekirse 3 güncelleme’ demişti. Fakat 2024 yılında bir kere bile bunu gerçekleştirmedi. Emekli maaşları 12 bin 500 lira yapıldı, ancak bu konuda da bir adım atılmadı. Rize’de çay üreticileri, kendi hemşehrileriyle isyan ediyor. Fıstık ve pamuk üreticileri de isyan ediyor. Bunlarla ilgili desteklemeleri bütçeye binde 2 oranında koydular. İnsanlar büyük bir geçim sıkıntısı yaşıyor. Ben ‘asgari ücrete 30 olur, bunun dışında yokuz’ diyorum. Asgari ücretliye hakkını verirse, seçim ister mi?” dedi.
“ERDOĞAN 5 YILLIĞINA SEÇİLDİ, BU SON DÖNEM” Özel, “Erdoğan, 5 yıllığına seçildi ve bu son dönemi. Yeniden aday olabilmesi için erken seçim yapılması gerekiyor. Bu da meclis kararıyla olmalı. Bize ihtiyacı var. Erdoğan’a ‘yarısı senden, yarısı benden’ dediğim zaman, kendine güvenirse gelmişken aday ol, kazandığında 2,5 yıl daha bu görevi yapacaksın diyorum. Zaten 2,5 yıl yaptın. Dediğim gibi, ‘gel sürenin tam ortasında bir daha aday ol, yoksa bir daha fırsat bulamayacaksın.’ Seçimlere 3 ay veya 6 ay kala ‘gelin seçim yapalım’ derse, destek vermem” ifadelerini kullandı.