Başlık: ‘Direniş Ekseni’ Dağılmanın Ardından İran’ı Neler Bekliyor?
İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney’in yırtılmış posterleri, parçalanmış camlar ve ezilmiş bayrakların yanında duruyor. Şam’daki İran Büyükelçiliği’nin bahçesinde, Lübnan Hizbullah hareketinin eski lideri Hasan Nasrallah’ın da yırtık fotoğrafları bulunuyor. Büyükelçiliğin dış cephesi üzerindeki güzel turkuaz fayanslar hâlâ ayakta, ancak suikaste uğrayan Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani’nin parçalanmış afişi, Esad’ın devrilmesiyle yaşanan darbe sürecinin izlerini taşıyor. Süleymani, Trump tarafından verilen bir emirle Tahran’da suikasta uğramıştı. Yaralarını sarma çabasında olan İran İslam Cumhuriyeti, yeni bir Donald Trump presidency dönemi yaklaşırken daha sert bir yaklaşım mı benimseyecek, yoksa Batı ile müzakerelere mi gidecek?
Suriye’de HTŞ’nin çağrısıyla Esad’ın devrilmesini kutlayan birçok kentte, İranlı yetkililer Tahran’ın İsrail’e göz kamaştırıcı bir karşılık vermeye hazırlandığını dile getiriyor.
Hamaney, Esad’ın düşüşü üzerine yaptığı ilk konuşmasında, stratejik bir yenilgi karşısında açık bir duruş sergilemişti. İran’ın Yönetimin risk altında olduğuna inanmayan pek çok kişi var: “Milyonlarca İranlı rejimi desteklemese de, hala birçokları onu desteklemektedir. Yakın bir zamanda rejimin devrilme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu düşünmüyorum.” Ancak İranlı yöneticilerin durumu, dışarıda ardı ardına darbeler alırken ve içerideki öfkeyle baş etmeye çalıştıkları bir dönemde, Suriye’yi kaybetmeleriyle daha da zorlaştı.