Orijinal Başlık: Rusya: Türkiye’nin NATO üyeliği, BRICS önünde engel değil
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın Kazan kentinde gerçekleştirilecek BRICS Zirvesi’nde Vladimir Putin ile bir araya gelecek. Yüz yüze görüşme öncesinde Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Türkiye’nin olası BRICS üyeliği hakkında açıklamalarda bulundu. Peskov, Türkiye’nin NATO üyesi olmasının BRICS üyeliği açısından bir engel teşkil etmediğini dile getirdi. Zirveye katılacak ülkeler arasında Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika, İran, Etiyopya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır yer alıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Kazan’da zirveye katılacak liderler arasında bulunmaktadır.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BRICS üyeliği hakkında açıklamalarda bulunarak, AB üyeliklerinin olması durumunda belki de bu arayışa gerek kalmayacağını ifade etti. Türkiye’nin Suriye ile normalleşme sürecinin hızlanıp hızlanmayacağı da merak ediliyor. BRICS Zirvesi’nin ikinci gününde Putin ve Erdoğan arasında bir görüşme gerçekleştirilmesi bekleniyor. Rus yetkililere göre, zirvede 36 ülke ve altı uluslararası örgütün temsilcileri yer alacak. Bu ülkelerin bazıları Türkiye gibi BRICS üyeliğiyle ilgileniyor. Zirve, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının başladığı Şubat 2022 tarihinden bu yana Rus topraklarında yapılan en üst düzey uluslararası toplantı olma özelliğini taşıyor. Ayrıca, Putin’in bu toplantı ile Batı’nın uyguladığı izolasyona bir yanıt verdiği değerlendiriliyor. Türkiye’nin zirvede Batı ve Doğu arasında oluşturma hedefinde olduğu ‘denge politikasını’ ön plana çıkarması ve BRICS ile ilişkilerini güçlendirme amacını vurgulaması bekleniyor.
Erdoğan ve Putin’in gerçekleştireceği görüşmede ekonomi, ticaret ve enerji konuları ön planda olacak. BRICS zirvesinden elde edilen kararların ortak bir deklarasyonla kamuoyuna açıklanması planlanıyor. Zirve, Putin’in Perşembe günü yapacağı basın toplantısıyla sona erecek.
Zirvenin ana gündem maddeleri arasında BRICS ülkeleri arasında yeni bir ödeme sistemi geliştirmek yer alıyor. Bu gelişme, SWIFT adı verilen uluslararası finans ağına alternatif bir sistem oluşturmayı hedefliyor. Rusya, Ukrayna savaşı sonrasında SWIFT sisteminden Kaldırılmıştı ve bu durum ödemelerde zorluklara yol açarak ticari ilişkilerde sıkıntılar yaratmıştı.
Kazan zirvesi öncesi Vladimir Putin, BRICS grubuna üye olmayı arzulayan tüm ülkelerin gruba katılmaları yönünde davet alacaklarını belirtmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Ekim’de yaptığı bir konuşmada, “Türkiye olarak BRICS ile işbirliğimizi kararlılıkla geliştirmek istiyoruz. İnşallah Kazan zirvesi bu konuda olumlu bir adım atılmasına vesile olur.” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın oldukça geniş bir heyetle katılacağı zirve, Türkiye açısından birçok açıdan önem taşıyor. Türkiye, BRICS üyeliğine duyduğu ilgiyi dile getirmiş ve resmi olarak duyurulmamış olsa da gruba katılma yönünde bir başvuru yapmıştı. Hakan Fidan, Çin ve Rusya ziyaretlerinde Türkiye’nin bu hedefini net bir şekilde ifade etmişti. Ancak BRICS dönem başkanlığını üstlenen Rusya, Kazan zirvesinde genişlemeye yönelik bir adım atılmayacağını belirtmiştir. Moskova, örgütün 1 Ocak’ta kabul ettiği yeni üyeleri sindirmesi için zamana ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır. Zirvede yeni üyelik yerine, ortaklık statüsü adı altında bir mekanizma sunulması beklenmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirvede BRICS ile işbirliği konusundaki kararlılığını tekrar vurgulaması ve Doğu’nun yükselen güçleriyle ekonomik ilişkilerini çeşitlendirmek için daha yakın bir diyalog kurmak istediğini ifade etmesi bekleniyor. Türkiye, BRICS ile olan işbirliğinin Avrupa Birliği ile gerçekleştirdiği gümrük birliği anlaşmasına bir alternatif değil, tam aksine tamamlayıcı olduğunu vurgulamaktadır. Ankara, farklı uluslararası örgütlere katılarak kendi ekonomik çıkarlarını gözettiğini belirtmektedir.
Türkiye’nin BRICS platformunu, Çin ile ekonomik ilişkilerini geliştirmek için de kullanma niyetinde olduğu ilgili değerlendirmeler arasında yer alıyor. Dışişleri Bakanı Fidan’ın yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da son zamanlarda Çin’e ziyaret düzenlemişti. Bu ziyaret sırasında özellikle enerji işbirliği konuları gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Çin’e resmî bir ziyaret gerçekleştirmeyi hedeflediği ve Şi Cinping’in de Türkiye’ye davet edilmesinin planlandığı ifade ediliyor. Erdoğan’ın zirve sırasında farklı liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor. Şi Cinping’in bu liderler arasında olup olmayacağıysa hala belirsiz.
Kazan zirvesinin diğer bir önemli başlığı Erdoğan ve Putin arasında gerçekleşecek görüşmedir. İki lider, 24 Temmuz’dan bu yana ilk kez yüz yüze bir araya gelecek. Putin’in dış politika danışmanlarından Yuri Uşakov, 21 Ekim’de gazetecilere yaptığı açıklamada, iki liderin Kazan’da enerji işbirliği konularını masaya yatıracaklarını belirtmiştir. Bu kapsamda, Putin’in daha önce önerdiği Türkiye’de doğalgaz enerji merkezi kurulması projesinin de görüşüleceği ifade edilmektedir. Kremlin’den yapılan açıklamada, görüşmeler sırasında ticari ilişkilerin değerlendirileceği ve 2023 yılında 55.4 milyar dolara ulaşan ticaret hacminin daha da artırılmasına yönelik odaklanılacağı belirtilmektedir.
Erdoğan ve Putin’in gerçekleştireceği görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konular da önemli bir yer tutacaktır. Ankara, bir yandan Rusya-Ukrayna savaşının kalıcı bir anlaşmayla sona erdirilmesi için çağrıda bulunurken, diğer yandan Karadeniz’deki seyir sefer güvenliğini sağlamak için tekrar aktif rol üstlenmeye çalışmaktadır. Türkiye, Birleşmiş Milletler ile 2022-2023 arasında gerçekleştirilen Karadeniz Tahıl Girişimi’ni yeniden hayata geçirmeyi (canlandırmayı) istemektedir. Bu konuda taraflarla ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile de görüşmeler içinde bulunuyor. Kazan zirvesinde Guterres’in de katılacak olması, bu konunun gündeme alınması için bir fırsat olarak öngörülmektedir. Ayrıca, zirvede Orta Doğu’daki artan gerilimlerin ele alınması ve Erdoğan’ın bu bağlamda Türkiye’nin tutumunu muhataplarına iletmesi bekleniyor.