Dünya genelinde yaşamı tehdit eden unsurların artışı, bilim insanlarının bu tür senaryolarla ilgili daha fazla ilgi göstermesine yol açıyor. Yapılan çalışma, küresel bir felaket durumunda hangi ülkelerin en güvenli olabileceğine dair önemli veriler sunuyor. Araştırmaya göre, Yeni Zelanda, İzlanda, İngiltere, İrlanda ve Avustralya’nın Tazmanya bölgesi, böyle bir felakete karşı en güvenli bölgeler arasında öne çıkıyor. Yeni Zelanda, jeotermal ve hidroelektrik enerji kaynakları, geniş tarım alanları ve düşük nüfus yoğunluğu sayesinde ilk sırayı alıyor. Araştırmacılar, bu ülkelerin sınırlarını koruma, gıda üretimi ve enerji sağlama konularında avantajlı olduğunu belirtiyor. Küresel ekonominin çevresel tahribat yarattığına dikkat çeken uzmanlar, insan uygarlığının tehdit altında olduğu konusunda uyarıyor. Şiddetli finansal krizler, küresel ısınma, doğa tahribatı ve pandemiler gibi unsurlar, küresel ölçekte bir çöküşe yol açabilir. Bu nedenle, ülkelerin dayanıklılıklarını artırmaları gerektiği ifade ediliyor. Milyarderlerin Yeni Zelanda’da arazi satın alarak olası felaketlere karşı önlem aldığı da belirtiliyor. Ancak İngiltere’nin listede yer alması, yoğun nüfusu ve dış kaynaklı üretime bağımlılığı nedeniyle dikkat çekici bulunuyor. İngiltere’nin kendi gıda üretim kapasitesini artırması gerektiği vurgulanmakta. Araştırma, dünya genelinde endüstriyel uygarlığın sürdürülebilirliği açısından ciddi tehditler olduğuna işaret ediyor. “Cankurtaran sandalları” olarak adlandırılan bu güvenli bölgeler, büyük toplumsal çöküşlerden etkilenmeden nüfuslarını koruma kapasitesine sahip olabilirler. Ancak, tüm bu felaketlerin aynı anda gerçekleşme olasılığı da göz ardı edilmemelidir.
Türkiye’nin Şifalı Balığı: Eşkina Tezgahta Eşkina balığının kilogram fiyatı 200 TL'ye ulaşırken, baş kısmından elde edilen ve halk arasında "balık taşı" olarak bilinen otolit taşının kilogramı ise 500...
Devamını Oku..