ABD, 5 Kasım’da gerçekleştirilecek başkanlık seçimlerine doğru adım adım ilerliyor. Bu seçimde Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump ile Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris karşılaşacak. Peki, ABD ilk kadın başkanını mı seçecek yoksa bir kez daha Donald Trump’ın liderliğine mi onay verecek? Seçim günü yaklaştıkça anketleri inceleyeceğiz ve Beyaz Saray’a ulaşma yolunda kampanyaların etkilerini değerlendireceğiz. Ulusal anketlerde kim önde? Demokrat Parti adayı Harris, adaylığını açıkladığı Temmuz ayının sonundan itibaren ulusal anketlerde Cumhuriyetçi rakibi Trump’ın önünde yer alıyor. Biden ve Trump arasındaki seçim öncesi ilk televizyondaki tartışma nasıl değerlendirildi? Biden: ‘Trump’ı yenmeliyiz, yenmeliyiz, yenmeliyiz.’ Trump: ‘Kaybedersem 2028’de yeniden aday olmayacağım.’ ABD’deki başkan adaylarının Türkiye hakkındaki görüşleri neler? Aşağıdaki grafikler, mevcut oy oranlarının en yakın sayılara yuvarlanmış biçimlerini gösteriyor. Her iki aday, 10 Eylül’de Pensilvanya eyaletinde yapılan canlı yayınlanan bir televizyon tartışmasında bir araya geldi. Bu tartışmayı 67 milyon kişi izledi. Tartışmanın ardından yapılan ulusal anketlerin çoğu, Harris’in performansı sayesinde oylarını az da olsa artırdığını ortaya koydu. Demokrat Parti adayı, tartışma günü yüzde 2,5 olan oy farkını bir hafta içinde yüzde 3,3’e yükseltmeyi başardı. Bu küçük artışın büyük çoğunluğu, Trump’ın oylarındaki düşüşten kaynaklandı. Trump’ın oy ortalaması tartışma öncesinde yükselmişti; ancak tartışmayı takip eden hafta itibarıyla yüzde 0,5 azaldı. Bu ufak değişimleri aşağıdaki anket grafiğinde görebilirsiniz. Çizgiler, adayların ortalama oy oranlarındaki değişimleri gösteriyor. Noktalar ise her adayın farklı anketlerdeki sonuçlarını temsil ediyor. Ulusal anketler, bir adayın ülke genelindeki popülaritesini göstermekte yararlı olsa da seçim sonuçlarını tahmin etmek konusunda kesin bir yöntem olmayabilir. Bunun nedeni, ABD’nin seçiciler kurulu adı verilen bir sistemi kullanmasıdır. Bu sistemde, ülkedeki 50 eyaletin nüfusuna oranla seçiciler atanıyor. Ülkede toplam 538 seçici kurul oyu var ve 270 oy toplayan aday, seçimi kazanıyor. Eyaletlerin çoğu her seçimde neredeyse aynı partiye oy verdiğinden, her iki adayın da kazanma ihtimali olan eyalet sayısı oldukça az. Seçimin kazananını belirleyen kritik eyaletlerdir. Şu anda 5 Kasım seçimleri için salıncak eyalet olarak kabul edilen yedi eyalette adaylar eşit oy alıyor. Bu eyaletlerde Harris ve Trump arasındaki oy farkı yüzde 1-2 arasında. Salıncak eyaletlerden Pensilvanya, nüfus olarak en büyük olanıdır. Dolayısıyla, en fazla seçici kurul oyuna sahip olan bu eyaleti kazanacak aday, başkanlık için gereken 270 oya daha kolay ulaşabilir. Salıncak eyaletlerdeki oy farkı, Başkan Joe Biden’ın adaylıktan çekildiği gün Trump lehine ortalama neredeyse yüzde beş iken, Harris’in adaylığını açıklamasıyla birlikte bu durum değişti. Şu anda ulusal anketlere kıyasla eyalet anketlerinin sayısı daha az; bu nedenle hesaplamalar daha sınırlı veri kullanılarak yapılıyor. Her anketin hata marjı göz önüne alındığında buradaki sayıların daha yüksek veya düşük çıkma olasılığı bulunuyor. Ancak Harris’in seçime katılmasıyla ortaya çıkan durumu incelediğimizde, anket ortalamalarına bakarak Demokrat adayın hangi eyaletlerde oyunu artırdığını görmek mümkün. Grafiklerde Harris’in Ağustos başı itibariyle Michigan, Pensilvanya ve Wisconsin’de önde olduğu görülüyor. Bu üç eyalet, Trump’ın 2016 seçiminde kazandığı zamanlarda Demokrat Parti’nin kalesi konumundaydı. Biden, 2020’de bu eyaletleri geri kazandı. Harris de 5 Kasım’da bu üç eyalette başarılı olursa seçim şansını artırma imkanına sahip olacak. Ortalamalar nasıl hesaplanıyor? Yukarıda bahsi geçen grafiklerde kullanılan sayılar, ABD merkezli ABC News haber kanalına bağlı 538 adlı anket analiz sitesi tarafından hesaplanan ortalamalardır. 538, bu ortalamaları belirlemek için çeşitli anket şirketlerinin ulusal ve eyalet bazında gerçekleştirdiği anket verilerinden faydalanmaktadır. Site, kalite kontrol açısından yalnızca belirli kriterleri karşılayan anket şirketlerinin verilerini kullanıyor. Bu kriterler arasında, kaç kişinin ankete katıldığına dair şeffaflık, anketin ne zaman yapıldığı ve hangi yöntemle gerçekleştirildiği (telefon görüşmeleri, kısa mesajlar, çevrimiçi gibi) gibi unsurlar yer alıyor. Anketler güvenilir mi? Anket verilerine göre Kamala Harris ile Donald Trump arasındaki oy farkı kritik eyaletlerde oldukça az. Oyların bu kadar yakın olduğu durumlarda kimin kazanacağına dair tahmin yapmak oldukça zorlaşıyor. Anketler, 2016 ve 2020 seçimlerinde Trump’a olan desteği yeterince dikkate almayarak yanılttı. Anket şirketleri, bu sorunla başa çıkmak için sonuçların seçmen nüfusunu daha iyi yansıtmasını sağlamak üzere çeşitli yöntemler uyguluyor. Ancak bu düzenlemeleri yapmak oldukça zahmetli. Anketçiler hâlâ 5 Kasım’da kimin sandığa gidip kimin gitmeyeceği gibi diğer etkenlere dair tahminler yürütmek zorunda.
Sednaya Cezaevi: Yer altında tutulan 'on binlerce kişiye' henüz ulaşılamadı Suriye'de Beşar Esad yönetiminin sona ermesinin ardından, Şam'ın dışında bulunan Sednaya Askeri Hapishanesi'ni boşaltma çalışmaları devam ediyor. Beyaz...
Devamını Oku..