Beşiktaş’ın tecrübeli teknik direktörü Şenol Güneş, takımının Gaziantep ile karşılaştığı maç hakkında konuştu.
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş Masuaku, Weghorst, Kerem, Salih, Ghezzal, transfer, hakem ve VAR kararları hakkında açıklama yaptı.
por Toto Süper Lig’in 18’inci haftasında cumartesi günü sahasında Kasımpaşa’yı konuk edecek Beşiktaş, maçın hazırlıklarına yaptığı antrenmanla devam etti. Siyah-beyazlı ekibin teknik direktörü Şenol Güneş, antrenman öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Ligin uzun bir maraton olduğunu ve performanslarda dalgalanmalar yaşanabileceğini dile getiren Şenol Güneş, “Her maç kritik, önemli. Uzun bir maraton, oynanacak bir sürü maç var. Sürekli hiçbir takım iyi ya da kötü gitmez. Performansta dalgalanmalar yaşanır. Önemli olan düşüşlerde puan kaybı yapmamak lazımdı. Biz, Gaziantep’te iki puan kaybettik. Oyun tempomuz düşündüğümüzün altındaydı. Adana Demirspor maçında kazandık. O da şu anda bir şey ifade etmiyor. Önümüzde Kasımpaşa maçına hazırlanacağız. Geçmişte neler yaptığımızı tabii ki değerlendiriyoruz. Önemli olan oyun anlayışımızı takımla beraber geliştirebilmek. Yeterli değil, zamana ihtiyaç var ama puan açısından da sabırlı olacak durumda değiliz. Kaybedilen her puan geri gelmiyor. Kasımpaşa maçıyla bir seri yapmak istiyoruz. Takımın genel durumu iyi. Kerem, Salih, Oğuzhan, Ghezzal’ın durumları olumsuz gözüküyor. Salih bir tık daha iyi. Maçtan beri takımla idmanlara katılmadı. Kerem de takımdan ayrı çalışıyor. Çok ciddi değil ama 3 – 5 gün takımdan ayrı kalabilir. Weghorst’un önemli bir şeyi yok. Dinlenme verdik ona. Durumuna göre bakacağız. Genel olarak sezondan başından bu yana takımın bulunduğu yerden memnun değiliz. Bunu yukarı çıkarmak için çalışacağız. Eldeki oyuncuların buna iyi cevap verdiğini düşünüyorum. Kasımpaşa maçında da hem iyi oyun, hem de 3 puan alırsak gelecek adına iyi olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“KİMİN GİDİP GİTMEYECEĞİNİ BEN DE YÜZDE YÜZ BİLMİYORUM”
Antrenman öncesinde Demokratik Kongolu savunmacı Arthur Masuaku ile yaptığı bire bir konuşma sorulan Güneş, “Benim dışımda konuşuluyorsa kimseyi değiştiremem. Ben düşüncemi basın toplantılarında söyledim. Onun dışında özel olarak kimseyle görüşmedim. Her şeyi her yerde konuşmak doğru değil. Ülkenin de sıkıntısı. Kozmik odadan başlayarak, ailenin odasına, hakemlerin odasına girerseniz o zaman bütün ortak değerlerinizi kaybedersiniz. Masuaku bizim oyuncumuz. Beşiktaş’ın lisanslı oyuncuları bizim oyuncularımız. Devre arasına kadar da böyle devam edeceğiz. Bunların içinde kimin gidip, kimin kalacağına ben, kulüp, oyuncu karar verir. Birlikte karar verirken de teknik, idari, mali olarak kararlar verilir. Kimin gidip gitmeyeceğini ben de yüzde yüz bilmiyorum. Bu hafta kimlerin oynayacağının hazırlığını yapıyorum. Onların içinde Masuaku’nun olma ihtimali çok fazla. Oynattığımız oyuncuyu şu anda göndermiyoruz. Sonrasında ne olur bilmiyorum. Fiziksel verileri çok iyi olan bir oyuncu bazen diğer verileri iyi olmadığı için verimi iyi olmuyor. Buna en güzel örneklerden bir tanesi, koşu mesafesi çok konuşuldu. Şiddetli koşulardan bahsedildi. Şiddetli koşuları yapan bir oyuncu var. Kuvvetli de bir oyuncu. O zaman atletik oyuncuları alalım. Ama teknik, taktik de önemlidir. Dünya Kupası’nda atletik oyuncuların ne kadar önemli olduğunu anladık ama her atletik futbolcu iyi değil. Yetenekli futbolcunun atletik olması iyi. Bunu siyahi oyuncular üzerinden baktığınız zaman öne çıkmalarının sebebi de bu. Biz de diyoruz ki yeteneğin var, bunu fiziksel gücünle kullan, aynı zaman takımla mental olarak bütünleştir. Bunu sağladığınız zaman zaten kolay. Yaptığımız iş bu. Biz de geldik, gittik. Önemli olan bu kulübün başarılı olması. Tarihe damga vuran bir kulüp olarak sürdürebilmesi lazım. Ama işimiz gereği yetki ve sorumluluklarımız var. İşimizi iyi yapacağız. Yanlış işler yaparak sonuç almak istemiyoruz” şeklinde konuştu.
“BIRAKIN YAKAMIZI, BİZ İŞİMİZİ YAPACAĞIZ”
Gaziantep FK – Beşiktaş ve Sivasspor – Galatasaray karşılaşmasının VAR konuşmalarının açıklanmasıyla birlikte artık geriye kalan haftalarda da kayıtların açıklanmaya devam etmesi gerektiğini söyleyen tecrübeli teknik adam, “Haklı çıkmak önemli değil. Söylediklerimizi paylaşmak, ortak değerde buluşmak önemli olan. Yönetimi, teknik heyeti, oyuncusu, medyası… herkes beraber yaşıyor. Şimdi burada birbirimizi dövmek, düşmanlık mı istiyoruz, yoksa sevgiyle, saygıyla bakmak mı istiyoruz? Bakarken menfaat için yok ediyoruz. Bütün takımlar Türk futbolunun güzide kulüpleridir. Biz Gaziantep maçı oynadık, sanki o maçta biz astık, kestik. Mağdur olan biziz. He ne yanlış yapıldı, hakem kırmızı kart gösterebilirdi. Açıklamasını da yaptı. Bu suç değil, hatadır. 15, 16 faulleri var. 2’nci sarıdan atılması gereken oyuncular var. Hiç ağzımızı açmadık. Biz mahkum olduk. Kırmızı kart pozisyonuna kadar biz daha iyiyiz. Rakip bizi bozmaya çalıştı. Rakibe avantaj verdik, bizim oyuncu da tuzağa düştü. Hakem provoke edildiğini gördüğü için taktir hakkını öyle kullandı. Bana göre yanlış yaptı, tamam, bitti. Biz ne yaptık, 2 puan kaybettik. 2 puan kaybettiğimiz halde suçlu oluyoruz, 3 puan alıp bizi suçlayanlar oluyor. Haksızlığı hak olarak görüyorsanız, biz sizle ne konuşalım. Buradan bir şey çıkmayacak. Hatalarımız olacak tabii ama suç işlemeyelim. Şu anda hakem camiasını yok ediyoruz, sonra onlarla devam etmek istiyoruz. O zaman sen başka bir şey istiyorsun. Beşiktaş’ın, Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin, Trabzonspor’un haksız bir konuda lehine olması onun aleyhinedir aslında. 1 hafta önce maç oynanmış, üstüne Adana Demirspor maçı oynanmış. Dönelim, maçı izleyelim. Hadi beraber izleyelim. Her pozisyonu izleyelim. Hakem bize 1 puanı aldırmaya yardımcı mı oldu, 2 puan almamızı engellemiş mi oldu. Bu tip görüntülerle, konuşmalarla diğer maçlara baskı yaparak ortalığı toz dumana katıp menfaat demeye getiriliyor. Bu doğru değil. Kasımpaşa maçında benim lehime haksız bir karar verilirse ben rahatsız olurum. O gün de söyledim. N’Koudou en iyi maçlarından birisini oynarken, devamlı onu rahatsız etmesi. Merkezden atağa gidiyoruz, top sol tarafa gitti. Redmond durdu, ‘hocam faul, kart ver’ diye. O da oyunu devam ettirdi. Oyun öldü, geldi kart gösterdi. Atağı kestin, demek ki beni durdurmak istiyorsun. Yoruma girdiğiniz zaman farklı bir yere varırız. Hakemlere baskı yapılmasını doğru bulmuyorum. Hakemlerin de işini iyi bilmesini ve yapmasını istiyorum. Şu an eski ve yeni hakemleri dinliyorum, bana sanki kuralları bilmiyorlar gibi geliyor. Kuralları kendilerine göre yorumluyorlar. Bilim nettir. 2+2 = 4. Futbol 3 ya da 5’tir. Bilimle çözmeye kalkarsanız hata yaparsınız. Tartışmalı kararlar var. Onların üstünden gidersek, menfaatler de ortaya çıkarsa hiçbir şey konuşamayız. O zaman susmak daha iyidir. Bizi neden bu olaya ortak ettiniz. Beşiktaş’a şunu mu demek istiyorsunuz. Siz haksızlık yapıyorsunuz.. Zaten biz gerideyiz ya, bırakın yakamızı. Biz işimizi yapacağız. Futbol oynamaya çalışıyoruz. Futbol oynayan takımları, hakemlerin takdir haklarını oynanan oyuna izin versin. Gaziantep maçında izin vermedi. Bu işin içerisine, merkeze girip, marka değeri yüksek dedikten sonra bu şekilde itibarsızlaştırmak markayı kurtarmaz, batırır. Çözümü olmaz. Geri dönmek de zor. Bir şey açıldı, devam edecek. Açılmamalıydı, açıldıysa devam etmeli. Bütün maçlar. Takıma da söylüyorum, oyun üstünlüğü, skor üstünlüğü herkes tarafından taktir edilmeli. Onun peşindeyiz. Bizi bu tip oyunların içine sokmasınlar” diye konuştu.
“HERKES HER ŞEYİ BİLİYOR, BELKİ BİZ BİLMİYORUZ”
Dün akşam oynanan ve 0-0 eşitlikle sonuçlanan Arsenal – Newcastle United maçını izlediğini, o maçta da hakem hataları olduğunu ancak Türkiye’deki kadar konuşulmadığını belirten Güneş, sözlerini şöyle noktaladı:
“Türk futbolunun sorunları başka. Futbolun birimleri, sahibi kimler. Hep beraber sahibiyiz. Taraftar da sahibi. Güzel futbol izlemek için para veriyor. Yöneticiler, antrenörler, hakemler bunların hepsi kuvvetler ayrılığı içinde iş yapması lazım. Bunların hepsi özgür olmalı, fikirlerini söyleyebilmeli. Hatalarında hesabını kendileri kesmeli, aynı zamanda diğer birimler tarafından ezilmemeli. Buna geçmezseniz, çözemezsiniz. Bunu tek başına federasyondan beklemek doğru değil.
Bugün kimler konuşuyor, yöneticiler. Ben bunu konuşurken, yanlış yaptığımı düşünüyorum. Oysa yöneticilerin, konuşurken yanlış yaptığını düşünmesi lazım. Çözüm bu değil. Söylemediklerimiz yazılıyor. Kasımpaşa maçında Kasımpaşa’nın da bizim de en güzel futbolu oynaması için destek olup veya onların oynayabilmesi için eleştiriler varsa ona saygı duyarım. Hızlı, güzel futbol. Sahada siz kendinizi konuşturun ki fuzuli konular konuşulmasın. Akşam Arsenal – Newcastle maçını seyrettim. Adam 18 içine hapsetti ama maç 0-0 bitti. Futbol konuşalım, hakem orada hata yapmadı mı, yaptı. Penaltı vardı, yoktu. Ama bu kadar öne çıkıyorsa sen çaresizsin. Herkes her şeyi biliyor, belki biz bilmiyoruz. Bu yapılanlardan menfaatlenenler var ki biri diğerine baskı yapmaya çalışıyor. Bu çirkin bir şey. Sonra marka değeri iyi olsun. Kimse Türk futbolunu düşünmesin, marka değerini düşünmesin. Herkes kendi işini düşünsün. Ben de kendi işimi düşünüp, yapacağım.”