Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan yıkıcı depremlerin ardından, kritik öneme sahip enkaz kaldırma ve atık bertaraf süreçlerinde uluslararası kuruluşların açıkça destek vermediği yönünde endişeler dile getirildi. Türkiye’nin afet mağduru bölgelere tamamen iyileşene kadar yardım yapma geçmişi varken, küresel kuruluşlardan benzer bir destek eksik görünüyor.
Libya ve Fas gibi ülkeler, Türkiye’nin afetlerden etkilenen bölgelere yardım konusundaki sarsılmaz kararlılığından faydalandı. Ancak raporlar, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) gibi uluslararası kuruluşların Türkiye’ye Şili, Ekvador, Endonezya, Endonezya gibi ülkelere sağlanan fonlarla aynı düzeyde fon ayırmadığını öne sürüyor. ABD, Japonya ve Rusya’da daha önce yaşanan depremlerin ardından.
Uzmanlar, başarılı enkaz kaldırma yönetiminin önemli mali kaynaklar gerektirdiğini ve istenen sonuçlara ulaşmak için milyarlarca dolara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Uluslararası desteğin algılanan eksikliği, Türkiye’yi deprem sonrasında önemli zorluklarla karşı karşıya bıraktı.
Bu konuya değinen İklim Değişikliği ve Politika Araştırmaları Derneği Başkanı Baran Bozoğlu, gazetecilerle gerçekleştirilen değerlendirme oturumunda değerlendirmelerde bulundu. Bozoğlu, Türk hükümeti ve uluslararası kuruluşların depremin ardından hızla müdahale ederek çok sayıda hayat kurtardığını kabul etti. Ancak enkaz kaldırma çalışmalarına uluslararası desteğin yetersiz olduğu yönündeki endişelerini dile getirdi.
Bozoğlu, “Kahramanmaraş Depremi gibi felaketlerin enkaz hacmini yönetmeye hiçbir ülke tam anlamıyla hazır olamaz.” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sıfır Atık Uygulamaları Dairesi Başkanlığı ile Döngüsel Ekonomi ve Atık Yönetimi Dairesi Başkanlığı’nın Türkiye’nin yeniden inşası ve atık yönetiminin nasıl yönetileceği konusunda değerlendirmeler başlattığını açıkladı. Çeşitli yaklaşımlar geliştirildi, ancak depremin ardından ortaya çıkan büyüklüğün finansman açığı yaratmasına neden oldu. Bozoğlu, bu konuda uluslararası desteğin kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Depremin eşi benzeri görülmemiş miktarda atık oluşturduğuna dikkat çeken Bozoğlu, şunları kaydetti: “Bu atıkların arasında ekonomik değeri olan metaller, elektronik aletler, lastikler de var. Aynı zamanda tehlikeli kimyasal maddelerle karışmış, kontamine atıklar da var, diye etiketleyebileceğimiz. tehlikeli atık.” Bu atıkların bir kısmının inşaat için agrega olarak yeniden kullanılabileceğini ancak yanlış yönetimin yeraltı suyu, akarsular, toprak ve tarım alanları için risk oluşturduğunu belirtti.
Bozoğlu, uluslararası kuruluşlara desteklerini artırmaları çağrısında bulunarak sözlerini şöyle tamamladı: “Uluslararası kuruluşların atık yönetimi konusunda ülkemize neredeyse hiç bütçe ayırmadığını görüyoruz. Türkiye’nin sadece çevre rehabilitasyonu, kirlilik takibi, atık yönetimi konusunda teknik desteğe ihtiyacı yok.” bertaraf, ekonomik yeniden entegrasyon ve rehabilitasyonun yanı sıra idari ve ekonomik destek de var. Uluslararası kuruluşların bu konudaki suskunluklarını kırmalarını bekliyor ve tüm uluslararası kuruluşları bu hayati alana katkıda bulunmaya davet ediyoruz.”
Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan yıkıcı depremlerin ardından, kritik öneme sahip enkaz kaldırma ve atık bertaraf süreçlerinde uluslararası kuruluşların açıkça destek vermediği yönünde endişeler dile getirildi. Türkiye’nin afet mağduru bölgelere tamamen iyileşene kadar yardım yapma geçmişi varken, küresel kuruluşlardan benzer bir destek eksik görünüyor.
Libya ve Fas gibi ülkeler, Türkiye’nin afetlerden etkilenen bölgelere yardım konusundaki sarsılmaz kararlılığından faydalandı. Ancak raporlar, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) gibi uluslararası kuruluşların Türkiye’ye Şili, Ekvador, Endonezya, Endonezya gibi ülkelere sağlanan fonlarla aynı düzeyde fon ayırmadığını öne sürüyor. ABD, Japonya ve Rusya’da daha önce yaşanan depremlerin ardından.
Uzmanlar, başarılı enkaz kaldırma yönetiminin önemli mali kaynaklar gerektirdiğini ve istenen sonuçlara ulaşmak için milyarlarca dolara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Uluslararası desteğin algılanan eksikliği, Türkiye’yi deprem sonrasında önemli zorluklarla karşı karşıya bıraktı.
Bu konuya değinen İklim Değişikliği ve Politika Araştırmaları Derneği Başkanı Baran Bozoğlu, gazetecilerle gerçekleştirilen değerlendirme oturumunda değerlendirmelerde bulundu. Bozoğlu, Türk hükümeti ve uluslararası kuruluşların depremin ardından hızla müdahale ederek çok sayıda hayat kurtardığını kabul etti. Ancak enkaz kaldırma çalışmalarına uluslararası desteğin yetersiz olduğu yönündeki endişelerini dile getirdi.
Bozoğlu, “Kahramanmaraş Depremi gibi felaketlerin enkaz hacmini yönetmeye hiçbir ülke tam anlamıyla hazır olamaz.” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sıfır Atık Uygulamaları Dairesi Başkanlığı ile Döngüsel Ekonomi ve Atık Yönetimi Dairesi Başkanlığı’nın Türkiye’nin yeniden inşası ve atık yönetiminin nasıl yönetileceği konusunda değerlendirmeler başlattığını açıkladı. Çeşitli yaklaşımlar geliştirildi, ancak depremin ardından ortaya çıkan büyüklüğün finansman açığı yaratmasına neden oldu. Bozoğlu, bu konuda uluslararası desteğin kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Depremin eşi benzeri görülmemiş miktarda atık oluşturduğuna dikkat çeken Bozoğlu, şunları kaydetti: “Bu atıkların arasında ekonomik değeri olan metaller, elektronik aletler, lastikler de var. Aynı zamanda tehlikeli kimyasal maddelerle karışmış, kontamine atıklar da var, diye etiketleyebileceğimiz. tehlikeli atık.” Bu atıkların bir kısmının inşaat için agrega olarak yeniden kullanılabileceğini ancak yanlış yönetimin yeraltı suyu, akarsular, toprak ve tarım alanları için risk oluşturduğunu belirtti.
Bozoğlu, uluslararası kuruluşlara desteklerini artırmaları çağrısında bulunarak sözlerini şöyle tamamladı: “Uluslararası kuruluşların atık yönetimi konusunda ülkemize neredeyse hiç bütçe ayırmadığını görüyoruz. Türkiye’nin sadece çevre rehabilitasyonu, kirlilik takibi, atık yönetimi konusunda teknik desteğe ihtiyacı yok.” bertaraf, ekonomik yeniden entegrasyon ve rehabilitasyonun yanı sıra idari ve ekonomik destek de var. Uluslararası kuruluşların bu konudaki suskunluklarını kırmalarını bekliyor ve tüm uluslararası kuruluşları bu hayati alana katkıda bulunmaya davet ediyoruz.”