Başlık: BBC Araştırması: İngiltere ve Avrupa’da Satılan Domates Salçalarında Uygur Türkleri’nin Köle Emekleri Kullanılıyor Mu?
Kaynak: Getty Images Yazan: Mike Rudin & Sarah Buckley Unvan: BBC Eye Araştırması Tarih: 3 Aralık 2024
BBC, bazı İngiliz süpermarketlerinde bulunan “İtalyan” domates salçalarının, Sincan bölgesinde Uygur Türkü köle işçileri tarafından toplanan ve Çin’de yetiştirilen domatesleri içerdiğini ortaya koydu. Örneğin, İngiliz süpermarket zinciri Tesco’nun ürünü “İtalyan Domates Salçası” olarak tanıtılırken, başka bir büyük zincir olan Asda’nın ürün açıklamasında “İtalya’da üretilmiş domates püresi” ifadesi geçiyor. Waitrose süpermarketinin ürününde de “İtalyan domates salçası” ifadesine yer veriliyor. BBC Dünya Servisi’nin gerçekleştirdiği testler, İngiltere ve Almanya’daki birçok süpermarket zincirinin kendi markalarıyla sattığı ürünlerde büyük ihtimalle Çin’de yetiştirilen domateslerin kullanıldığını gösteriyor. Çin domateslerinin çoğu Sincan bölgesinden geliyor ve burada Uygurlar ile diğer Müslüman azınlıkların zorla çalıştırılmasıyla ilgili birçok iddia bulunmakta. Birleşmiş Milletler, bu azınlıkları bir güvenlik tehdidi olarak kabul eden Çin’i işkence ve istismar ile suçlarken, Çin ise domates endüstrisinde köle işçilik iddialarını reddediyor ve çalışan haklarının yasalarla korunduğunu savunuyor. Ayrıca BM raporunun “dezenformasyon ve yalanlara” dayandığını ileri sürüyorlar. Test edilen tüm süpermarket zincirleri de BBC’nin bulgularına karşı çıktılar.
Çin, dünya domates ihtiyacının %33’ünü karşılıyor ve Sincan, ideal iklim koşullarıyla domates yetiştiriciliği için uygun bir bölge. Ancak Sincan, aynı zamanda 2017 yılında kitlesel tutuklama programıyla gündeme gelmişti. İnsan hakları kuruluşları, bir milyondan fazla Uygur’un, Çin’in “yeniden eğitim kampları” olarak adlandırdığı pek çok hapishanede tutulduğunu bildiriyor. BBC, son 16 yılda Sincan’daki domates tarlalarında zorla çalıştırılan veya buna tanıklık eden 14 kişiyle görüşme yaptı. Ahmed (gerçek adı değil), “Hapishane yetkilileri, domateslerin yurtdışına ihraç edildiğini söylediler” diyor. Günlük 650 kiloluk kotayı yerine getiremeyen işçilerin sopa ile tehdit edildiğini de ekliyor. 2015 yılında seyahat belgelerindeki usulsüzlük gerekçesiyle tutuklanan Uygur öğrenci Mamutjan, kotayı tamamlayamadığı için dayak yediğini paylaşırken, “Karanlık bir hücrede tavandan sarkan zincirler vardı. Beni oraya astılar ve ‘Niye verilen işi bitirmiyorsun?’ dediler. Kalçama ve kaburgalarıma çok vurdular; hala yara izleri duruyor” şeklinde konuştu. Bu ifadeleri doğrulamak zor ancak tutarlı ve gözetim merkezleriyle ilgili işkence ve zorla çalıştırma konusundaki 2022 tarihli BM raporundaki kanıtları hatırlatıyor.
BBC, dünya genelindeki nakliye verilerini inceleyerek, Sincan’da yetiştirilen domateslerin Avrupa’ya nasıl ulaştığını tespit etti. Öncelikle trenle Kazakistan, Azerbaycan ve Gürcistan’a, ardından buradan gemilerle İtalya’ya gönderiliyor. Alıcı verilerinde sıkça aynı ismin geçtiği bir şirket bulunuyor. Bu, İtalya’daki büyük bir domates işleme grubu olan Antonio Petti. Verilere göre Antonio Petti, Sincan Guannong ve bağlı şirketlerden 2020-2023 yılları arasında 36 milyon kilo domates satın aldı. Petti Grubu, ürünlerini kendi markasıyla satmasına rağmen, Avrupa’daki birçok süpermarkete de ürün tedarik ediyor. Soruşturma çerçevesinde, İngiltere, Almanya ve ABD’de satılan toplam 64 farklı domates salçası teste tabi tutuldu. Çin ve İtalya’dan alınan örnekler karşılaştırıldı. Bu ürünler arasında önde gelen İtalyan markaları ve süpermarketlerin kendi markaları da yer alıyordu ve çoğunluğu Petti tarafından üretilmişti. Avustralya merkezli menşei tespit şirketlerinden Source Certain’a etiketlerdeki menşei iddialarının doğruluğunu test ettirmeyi talep ettik. Şirket, CEO’su Cameron Scadding’in menşei ülkelerine özgü “parmak izi” analiziyle başladığını belirtti. Yerel su ve kayalardan aldıkları elementler üzerinden domatesleri analiz ettiler. Scadding, “İlk amacımız, Çin’deki element profiliyle İtalya’daki element profilinin nasıl farklı olduğunu belirlemekti. İkisinin arasındaki farkı bulduk” dedi. Source Certain, ardından bu iki ülkenin profillerini, test edilen 64 domates salçasıyla karşılaştırdı. Bunların büyük bir kısmı, İtalyan domateslerinden yapıldığını iddia ediyor ya da böyle bir izlenim vermeye çalışıyordu. Bazı ürünlerde ise domateslerin menşei hakkında bir açıklama yoktu. Sonuçlar, ABD’de bulunan tüm ürünler dahil, bu ürünlerin çoğunun gerçekten İtalyan domatesi içerdiğini ortaya koydu. Bunlar arasında Mutti ve Napolina gibi üst düzey markalar ile Sainsbury’s ve Marks & Spencer gibi bazı Alman ve İngiliz süpermarketlerin kendi markalı ürünleri de yer alıyordu. Ancak 17 üründe Çin’de yetiştirilmiş domatesler tespit edildi ve bu ürünlerin 10’u Petti tarafından üretilmişti. Petti’nin ürettiği bu domates salçaları, testin yapıldığı Nisan-Ağustos 2024 döneminde İngiltere’deki süpermarketlerde satılıyordu. Bu ürünler ayrıca test sırasında Alman süpermarket zincirlerinde de mevcuttu. Tüm süpermarket zincirleri, test sonuçlarını ciddiyetle değerlendirdiklerini, iç soruşturmalar yürüttüklerini ve Çin domatesleriyle ilgili herhangi bir kanıta ulaşamadıklarını bildirdi. Birçok süpermarket zinciri de uzmanlarımızın kullandığı yönteme itiraz etti. Tesco, tedarik sürecini askıya alırken, Alman süpermarket zinciri Rewe hemen ürünlerini raflardan kaldırdı. Morrisons, Edeka ve Rewe de kendi testlerini yaptıklarını, sonuçların BBC’ninkiyle çeliştiğini ve ürünlerinde Çin domatesine rastlamadıklarını savundular. Ancak bir büyük süpermarket, Çin domatesi kullanıldığını kabul etti. Alman süpermarket devi Lidl, İtalyan Giaguaro şirketi tarafından üretilen Baresa Tomatenmark salçasında, tedarik sorunları nedeniyle “kısa bir süre” boyunca Çin domateslerinin kullanıldığını ve durumu araştırdıklarını belirtti. Giaguaro ise tüm tedarikçilerinin işçi haklarına saygı gösterdiğini ve şu an Lidl ürünlerinde Çin domatesinin kullanılmadığını vurguladı.
BBC’nin araştırması, bu domateslerin Sincan’daki Cofo Tunhe şirketi tarafından tedarik edildiğini ortaya çıkardı. Bu şirket, köle işçi kullanımı nedeniyle geçtiğimiz yıl ABD’nin ambargo listesine alınmıştı. 2021 yılında İtalyan polisi, Petti grubunun fabrikalarına sahtecilik şüphesiyle baskın düzenlemişti. İtalyan basınında, şirketin Çin ve başka ülkelerden alınan domatesleri, İtalyan domatesi olarak sattığına dair iddialar yayınlanmıştı. Ancak baskının üzerinden bir yıl geçmişken, bu durum mahkeme dışında yapılan bir anlaşmayla kapandı. Petti, Çin domateslerini kullandığı iddialarını reddetti. Petti, araştırmamıza yanıt olarak, iş insanı gibi davranan bir BBC muhabiriyle büyük bir sipariş vermek için görüşmeye çağırdı. Muhabirimiz, Petti Grubu’nun bir parçası olan Italian Food’un Genel Müdürü Pasquale Petti tarafından Toskana’daki fabrikayı gezmek üzere davet edildi. Muhabirimiz, Petti’nin Çin domatesi kullanıp kullanmadığını sorduğunda şu yanıtı aldı: “Evet… Avrupa’da kimse Çin domatesini istemiyor. Fakat sizin için bir sorun yoksa, en iyi fiyatı sunmaya çalışacağız, hatta Çin domateslerini de kullanarak” dedi. Gizli kameramız önemli bir detayı daha ortaya çıkardı. Fabrikada sıralanmış 10 kadar domates salçası varilinin üzerinde, “Sincan Guannong Domates Ürünleri Şirketi Ltd. Üretim Tarihi 2023-08-20” yazıyordu. Petti grubu, araştırmamıza verdiği yanıtta, Sincan Guannong’tan, şirketin köle işçilik nedeniyle ABD tarafından 2020’de ambargo listesinin dahil edilmesinden bu yana mal almadıklarını belirtti. Ancak, düzenli olarak Bazhou Red Fruit adlı bir firmadan domates salçası temin ettiklerini kabul etti. Petti, bu şirketin “köle işçi çalıştırmadığını” iddia etti. Fakat soruşturmamız sonucunda, Bazhou Red Fruit’in telefon numarasının Sincan Guannong ile aynı olduğunu tespit ettik. Nakliye verilerinin analizi ve diğer kanıtlar, Bazhou’nun bir paravan şirket olduğunu gösteriyor. Petti, ayrıca “Gelecekte Çin’den domates ürünleri ithal etmeyeceğiz ve tedarikçilerimizin insan hakları ile işçi haklarına uyduğundan emin olmak için denetim sistemimizi geliştireceğiz” diye konuştu. ABD, Sincan’dan gelen tüm ürünlerin yasaklanması için sıkı bir yasal düzenleme gerçekleştirdi. Ancak Avrupa ve İngiltere, firmaların tedarik zincirlerinde köle işçilik olup olmadığını tespit etmeyi, şirketlerin insafına bırakmayı tercih etti. Anti Slavery International’dan Chloe Cranston, Avrupa Birliği’nde bu durumun değişmek üzere olduğunu ifade etti. Ancak Cranston, İngiltere’nin köle işçilik kullanılan ürünlerin “çöplüğüne” dönüşme riskini arttırdığını belirtti. Cranston, “İngiltere’deki Modern Kölelik Yasası, maalesef, oldukça yetersiz” dedi. İngiltere İş ve Ticaret Bakanlığı sözcüsü ise BBC’ye yaptığı açıklamada, “İngiltere’deki hiçbir şirketin tedarik zincirinde köle işçilik olmamasını kesinlikle taahhüt ediyoruz. Sürekli değerlendirmeler yaparak ve uluslararası alanda küresel çalışma standartlarını iyileştirmeye çaba göstererek, İngiltere’nin tedarik zincirlerindeki köle işçilik ve çevresel hasar ile en iyi nasıl başa çıkabileceğimiz konusundaki tutumumuzu sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı. Gazeteci ve gıda avukatı Dario Dongo, bu bulguların daha geniş bir sorunu ortaya koyduğunu ifade ederek, “Gıdanın gerçek maliyetini” gözler önüne serdiğini belirtti. “Düşük fiyatları gördüğümüzde kendimize sormamız gerekiyor; bunun arkasında ne var? Bu ürünün gerçek maliyeti ne? Bu bedeli kim ödüyor?”