Başlık: Suriye: AB Ülkeleri Sığınma Başvurularını Durdurdu, Sınır Dışı Tartışmaları Gündemde
Son gelişmelere göre Avrupa Birliği, Suriye’deki durum üzerine yeni politikalar geliştirme çabasında. Bazı üye ülkeler ise göç meselesi üzerine ilk adımlarını atmaya başladı. Çok sayıda AB üyesi, Suriyelilerin yaptığı sığınma başvurularını askıya aldı. Bu yaklaşım, Suriye’deki hızla değişen siyasi durumu ve Avrupa genelinde göçü sınırlamaya çalışan sağcı partilerin güçlenmesini yansıtıyor. Sığınma başvurularını askıya alan AB ülkeleri arasında Suriyelilerin en fazla başvurduğu Almanya da bulunuyor. Almanya Federal Göç ve Mülteciler Dairesi, 47 bin Suriyeliye ait sığınma başvurusunu dondurma kararı aldı. Bu yılın kasım ayı sonuna kadar yapılan toplam başvuru sayısı 72 bini aşıyor. Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, değerlendirmelerin Suriye’deki gelişmelere bağlı olacağını belirterek, ülkenin geri dönüş için güvenli olup olmadığına dair karar vermenin erken olduğunu ifade etti. Hristiyan Demokrat Parti’den Jens Spahn ise Almanya’nın Suriye’ye uçuş düzenleyip, dönmek isteyen Suriyelilere 1.000 euro vermesi gerektiğini önerdi.
Aşırı sağcı Almanya için Alternatif Parti’den Alice Weidel’in mesajı ise, “Almanya’da özgür Suriye’yi kutlayanların artık kaçış için bir nedeni kalmadı. Derhal Suriye’ye dönmeliler” şeklindeydi. Ülkedeki durumun halen belirsiz olduğunu ve yaşam koşullarında bir normalleşme olmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları ise bu karardan memnun değiller. Anketler, Almanya’da şubat ayında yapılacak olağanüstü seçimlerde göçün, ekonomiden sonra en önemli ikinci sorun olarak görüldüğünü ortaya koyuyor.
Avusturya da Sınır Dışı Amaçlı İşlemlere Girişti Avusturya, sığınma başvurularını sadece askıya almakla yetinmeyeceğini belirtiyor. İçişleri Bakanı Gerhard Karner, bakanlığa Suriye’ye düzenli dönüş ve sınır dışı etme programı hazırlama talimatı verdi. Ülkede yaklaşık yüz bin Suriyelinin yaşadığı göz önüne alındığında, geri gönderme için hangi kesimlerin hedef alındığı henüz netleşmedi. Avusturya’nın askıya alma kararı, 7.300 dosyayı etkileyecek. Aile birleşimi talepleri de bu dosyalar arasında. Viyana’nın, bazı sığınma hakları verilmiş dosyaları yeniden gözden geçirmesi bekleniyor.
Yunanistan’ın Geri Dönüş Talepleri Yunanistan, Suriye kaynaklı göçün Avrupa Birliği’ne ilk giriş noktası olması nedeniyle, Suriyelilerin ülkelerine geri dönmesinden yana. Hükümet sözcüsü Pavlos Marinakis, Esad’ın devrilmesinin Suriyeli mültecilere güvenli bir şekilde geri dönüş sağlaması gerektiğini vurguladı. Yunanistan, şu anda 9.000 kişinin dosyasını dondurdu. Koruma gerekçelerinin değerlendirilmesinin mümkün olmadığını düşünen İsveç de benzer bir karar aldı. Finlandiya ve Danimarka’da da benzer uygulamalara başvuruldu ve Danimarka’nın askıya aldığı dosya sayısı 69 olarak kaydedildi. Danimarka, Suriye’deki mevcut durumun oturma izni ya da bu iznin uzatılmasını haklı kılacak nitelikte olmadığını savunuyor.
Diğer Ülkeler de Benzer Yollar İzliyor Fransa, Belçika, İtalya, Hollanda ve Çek Cumhuriyeti gibi diğer AB ülkeleri de askıya alma kararları aldı. Ancak şu an için 72 Suriyeliye koruma sağlayan Estonya, mevcut politikasında değişiklik yapmayacağını duyurdu. İspanya ise başlangıçta sığınma başvurularını değerlendirmeye devam eden ülkeler arasında yer aldı.
Sığınma Başvurularının Askıya Alınma Hakkı Üye ülkelerin başvuruları askıya alma hakkı bulunmakta; ancak bu kararların Avrupa Birliği’nin kuralları ile uyum içerisinde olması gerekiyor. Dosyalar topluca değil, bireysel olarak değerlendirilmek zorunda. Bir sığınma başvurusunun maksimum altı ay içinde sonuçlanması gerekmekte; bazı durumlarda bu süre dokuz aya kadar uzayabiliyor. Askıya alma yöntemleri devreye sokulsa bile, bir başvuruya en geç 21 ay içinde yanıt verilmesi zorunludur. AB Komisyonu sözcülerinden Stefan de Keersmaecker, üye devletlerin kaynak ülkedeki değişiklikler durumunda başvuruların incelenmesini erteleme hakkına sahip olduğunu belirtti.
Sığınma Talepleri Üzerinde Geri Dönüş Tartışmaları Avrupa Birliği ülkeleri, sığınma talebi kabul edilmeyen kişileri geri gönderme uygulamasını düzenli olarak yürütmektedir. Suriye’deki gelişmeler, bu ülkeden kaçarak AB’den sığınma hakkı kazananların bu haklarını kaybetme riski taşıyıp taşımadığı konusunu gündeme getirdi. De Keersmaecker, “Koşullardaki değişiklikler, mülteci veya ikincil koruma statüsünün sona erdirilmesini gerekçelendiren kuralların mevcut olduğunu; ancak bu değişikliklerin önemli boyutlarda olması gerektiğini” ifade etti.
AB’nin geri dönüş süreçleri, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin rehberliğinde yürütülmekte olup, geri göndermelerin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde yapılmasına özen gösterilmektedir.
Suriye Güvenli Bir Ülke Mi? Sığınma hakkı tanınırken dikkate alınan en önemli unsurlardan biri, başvuru yapılan ülkenin güvenli olup olmadığı. AB İltica Ajansı, güvenli bir ülkeyi, “Hukukun demokratik olarak uygulandığı, zulüm, işkence veya insanlık dışı muamele gibi tehditlerin olmadığı ülke” olarak tanımlamaktadır. Daha önce AB, Esad yönetimindeki Suriye’nin güvenli olmadığına karar vermişti. Suriye’nin güvenliği konusundaki tartışmalar, Brüksel’de basın tarafından sıklıkla AB Komisyonu’na yöneltiliyor. AB Komisyonu sözcüsü Anouar El Anouni, “Günümüzde Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile aynı fikirdeyiz; Suriye’ye güvenli, gönüllü ve onurlu bir geri dönüş için gerekli koşullar oluşmamıştır” dedi.
Suriye’den çıkış yapanların sayısı 2015 yılından bu yana 4.5 milyon civarındayken, 2015-2023 yılları arasında bu kişilerden 1.3 milyonu uluslararası koruma aldı. Suriyeliler, geçen yıl AB’den uluslararası koruma talep edenler arasında en yüksek sayıya ulaşırken, 2023’te toplamda 180.000’den fazla başvurudan yaklaşık 122.000’ine olumlu yanıt verilmiştir. Bazı ülkelerde mülteci sayıları düşük olmasına rağmen önemli sorunlar yaratabilmektedir. Avrupa Birliği’nin mülteci akını engellemek amacıyla 2016 yılında Türkiye ile yaptığı anlaşma neticesinde, Türkiye 3 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yapmaktadır ve Türkiye’deki toplam mülteci sayısı ise 4.5 milyon civarındadır.