Suriye’de Beşar Esad’ı devirmek suretiyle iktidarı ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalifler, üç aylık bir geçiş dönemi ilan etti ve bu süre zarfında anayasayı ve parlamentoyu askıya aldı. İslamcı grup lideri, Suriyelileri “devrimin zaferini” kutlamak üzere sokaklara inmeye davet etti. Gerçek ismi Ahmed eş-Şera olan Ebu Muhammed Colani, Telegram üzerinden paylaştığı videoda, “Suriye halkını mübarek devrimin zaferi nedeniyle tebrik ediyorum ve sevinçlerini göstermeleri için sokaklara çıkmalarını istiyorum” şeklinde bir mesaj verdi. Cuma namazı için Emevi Camii’nde bir araya gelen insanlar, ortasında üç kırmızı yıldız bulunan yeşil, beyaz ve siyah renkli Suriye “devrim bayrağı” taşıdı. Namazdan sonra kalabalık daha da arttı; aralarında koruyucu yelek giymiş, yüzleri maskeli ve silahlı HTŞ savaşçıları da yer aldı. Suriye’de muhalefetin kontrolü altına aldığı Hama’nın önemi ne? Ve 13 yaşındaki Hamza’nın annesi, “Esad inşallah bedelini öder” dedi. Suriye’de kullanılan bayrak, ülkenin geleceği hakkında ne tür mesajlar veriyor? İsrail’in Suriye’deki durumu: “Bilinen bir tehdit mi, yoksa büyüyen bir tehdit mi?” Suriye’nin başkenti Şam’da kutlamalar, akşam saatlerine kadar devam etti. Cuma namazının ardından büyük kalabalıklar, Şam’ın merkez meydanında toplanarak muhaliflerin bayrağını dalgalandırdı ve şarkılar söyledi. Havanın kararmasıyla birlikte meydanda havai fişek gösterileri yapıldı. Ülke genelinde de HTŞ’nin çağrısıyla sokağa dökülen halk, Esad’ın devrilmesini kutladı. Halep’teki BBC muhabiri, ailelerin çocuklarıyla birlikte bu kutlamalara katıldığını aktardı. Esad’ın kalesi olarak bilinen Lazkiye’de de coşkulu kalabalıklar sokaklara döküldü. Geçiş yönetimi başbakanı halka seslendi Geçiş yönetiminde başbakan olarak atanan Muhammed el-Beşir, Emevi Camii’ne gitti. Burada halk tarafından sıcak bir karşılama ile muhatap olan el-Beşir, ardından halka seslendi. HTŞ ile yakın ilişkisi bilinen el-Beşir, Ocak ayından bu yana İdlib’deki Suriye Kurtuluş Hükümeti’nin kontrolünden sorumluydu. Esad’ın ülkeyi terketmesinin ardından orada kalan ve hükümeti muhaliflere devredeceğini duyuran Başbakan Muhammed el-Celali, 9 Aralık’ta HTŞ lideri Ahmed eş-Şera ve el-Beşir ile bir araya gelmişti. Esad yönetiminin başbakanı, “geçiş döneminin hızlı ve problemsiz olması için” kabinesiyle birlikte muhaliflerle işbirliği yaptığını açıklaması dikkat çekti. Ülke içerisindeki muhalefet gruplarını temsil eden Suriye Muhalif ve Devrimci Milli Güçler Ulusal Koalisyonu, 8 Aralık’ta yaptığı açıklamada “tam yürütme yetkisine sahip” bir geçiş hükümetinin kurulmasının “özgür, demokratik ve çoğulcu bir Suriye’nin önünü açacağını” belirtti. “Geçiş dönemi başbakanı” kimdir? Yakın zamana kadar sadece İdlib bölgesini yöneten Suriye Kurtuluş Hükümeti’nin ülke genelinde söz sahibi olması, HTŞ ile olan ilişkileri nedeniyle bazı kesimlerde endişe yaratıyor. Bu muhalif oluşum, Şam’ı ele geçirdikten sonra tüm sivillerin haklarının korunacağına dair bir dizi taahhütte bulundu. Öte yandan HTŞ, 11 Aralık’ta Kürt güçlerinin çekilmesinin akabinde doğudaki petrol zengini Deyrizor’un kontrolünü ele geçirdiğini de açıkladı. Suriye Kurtuluş Hükümeti’ne bağlı “Siyasi İşler Bürosu”, yurt dışında yaşayan tüm Suriyelileri ülkeye geri dönmeye davet etti ve dönüşleri için “uygun koşulların” sağlanacağının altını çizdi. Suriyelilerin gönüllü dönüşü ne kadar gerçekçi olabilir? Bu açıklamalarda, “Suriye tarihinde yeni bir sayfa açıldığı” ifade edilerek yeni yönetimin “refah sağlama” amacı güdeceği vurgulandı. Bir başka paylaşımda, “altyapının yeniden inşası ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için detaylı bir plan izliyoruz” denildi. Siyasi İşler Bürosu’nun açıklamalarında, iç savaş yıllarında yaşanan haksızlıkların “adalet ve hesap verebilirlik esasına dayanan kapsamlı bir toplumsal uzlaşma” ile giderilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, bu doğrultuda Suriye’nin “toplumsal dokusunu” birleştirmeyi hedefledikleri ifade edildi. 7 Aralık’ta yapılan başka bir açıklamada ise muhalefet gruplarının hiçbir koşul altında Esad ordusunun kimyasal silahlarını kullanmayacaklarına dair taahhütte bulundukları duyuruldu. Açıklamada, “Bu silahların kullanımı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur; sivillere karşı kullanılmalarına veya intikam aracı olmasına izin vermeyeceğiz” ifadesine yer verildi. İsrail, Şam’ın düşmesinden bu yana Suriye’deki birçok askeri hedefe onlarca hava saldırısı düzenledi. Bu saldırıların amaçları arasında kimyasal silahların muhalefet gruplarının eline geçmesini engellemek olduğu belirtiliyor. Suriye’de 300’den fazla hedefi vuran İsrail’in bu hamleleri ne anlama geliyor? Diğer bir açıklamada ise Suriye’deki azınlıkların haklarının korunacağı vurgulandı. Açıklamada, tüm sivillerin mülklerinin her türlü tehdite karşı korunmasının önemine değinilerek, bu kapsamda dini veya etnik gruplar üzerinden ayrımcılığa müsaade edilmeyeceği belirtildi. Ülkedeki Hristiyan azınlık, “Suriye’nin ulusal yapısının bütünleyici bir parçasıdır” şeklinde tanımlandı. Dünya bu yeni yönetimle nasıl bir ilişki kuracak? Yeni yönetimle dünyanın ilişkileri henüz netleşmedi. Hakan Fidan, 8 Aralık’ta yaptığı bir konuşmada, Türkiye’nin Suriye’nin yeniden inşası ve çeşitli sorunların çözümü için “yeni adminstrasyon ile iş birliği yapmayı sürdüreceğini” bildirdi. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, yönetimin barışçıl bir şekilde el değiştirmesini ve daha çoğulcu bir siyasi sürecin yaşama geçirilmesini umduğunu ifade etti. Rutte, HTŞ’yi anmadan, Suriye’nin yeni yöneticilerinin “hukukun üstünlüğünü koruması, sivilleri kollaması ve dini azınlıklara saygı göstermesi gerektiğini” ekledi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Suriye’nin “toprak bütünlüğü ve azınlıkların korunmasının son derece önemli olduğunu” belirtti.
Eski Mossad ajanları, çağrı cihazları ve telsizler üzerinden gerçekleştirilen saldırıların arka planını açıkladı. Kaynak: Getty Images. Lübnan'da Hizbullah'a yönelik yapılan saldırılarda kullanılan çağrı cihazlarının patlatılmasıyla ilgili bilgi veren...
Devamını Oku..