Başlık: Suriye’de bir dönemin sona erişi: ‘Esad ülkeyi bıraktı’
27 Kasım’da saldırıya geçen ve Halep ile Hama’yı ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) önderliğindeki İslamcı grupların, başkent Şam’ı aldıklarına dair duyuruları gündeme geldi. Reuters haber ajansının aktardığına göre, Beşar Esad, bir uçakla Şam’ı terk etti. 8 Aralık akşamında yapılan açıklamalarda, Kremlin kaynakları Esad’ın Rusya’ya ulaştığını ve kendisi ile ailesine sığınma hakkı verildiğini belirtti. Ajans, iki üst kademe Suriyeli askeri yetkiliye dayandırdığı haberde Esad’ın bilinmeyen bir bölgeye uçtuğunu ifade etti. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise, Esad’ı taşıyan özel bir uçağın Şam Havaalanı’ndan kalktığını bildirmişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı yaptığı resmi açıklamada, Esad’ın “başkalarıyla yürütülen müzakereler sonucunda görevinden ayrıldığını” duyurdu. Bu müzakerelerin Rusya’nın yer almadığı bir süreç sonucu Esad’ın ülkeyi terkettiği aktarıldı.
Muhalefet güçleri, yayınladıkları bir mesajda Şam’ın kurtarıldığını, Beşar Esad’ın 24 yıllık yönetiminin sona erdiğini ve tüm tutukluların serbest bırakıldığını ifade etti. Şam’ın merkezinde kutlamalar düzenlenirken, binlerce muhalifin kötü muameleye uğrayıp idam edilmesi iddia edilen Saydnaya Hapishanesi’nin kapılarının açıldığı bildirildi.
Suriye Başbakanı Muhammed el Celali, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, “Suriye halkı tarafından seçilmiş herhangi bir liderle” işbirliği yapmaya hazır olduklarını belirtti. El Celali, “Bu ülke, komşularıyla ve dünya ile iyi ilişkiler inşa eden normal bir devlet olabilir. Ancak bu, Suriye halkı tarafından seçilmiş lider kadrosuna bağlıdır” diye konuştu. El Celali, El Arabiya televizyonuna verdiği mülakatta, halkın kendi liderlerini seçebilmesi için özgür seçimler yapılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, geçiş sürecinin yönetimi için HTŞ lideri Ebu Muhammed Colani ile temas halinde olduklarını da kaydetti. HTŞ liderlerinden Ahmed el Şara, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Şam’daki askeri güçlerin “kamu kurumlarına” yaklaşımının yasaklandığını, bu kurumların “resmen devredilene dek eski başbakanın kontrolünde kalacağını” bildirdi.
Hizbullah güçleri, Şam’ı terketti. Esad yönetimine destek veren Hizbullah güçlerinin, Şam yakınlarındaki mevzilerini terk ettiği bildirildi. AFP’ye açıklamada bulunan bir kaynak, Hizbullah üyelerine Humus bölgesinden çekilme talimatı verildiğini, bazı üyelerin Lazkiye, bazılarının da Lübnan’daki Hermel bölgesine gittiğini belirtti. Muhalifler, Şam’dan önce Humus’un da ele geçirildiğini duyurmuştu. HTŞ lideri Ebu Muhammed Colani, Telegram üzerinden yayınladığı video mesajında, “Şu anda Humus şehrinin kurtarılmasının, tarihi bir dönüm noktası olduğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Humus’un düşmesi, Esad’a destek veren güçlerin Batı sahilindeki denetimlerinin, Şam’la irtibatının kesilmesi anlamına geliyordu. Özellikle, Suriye iç savaşının başlangıcı olan 2011 yılında büyük gösterilere sahne olan Humus, muhalifler tarafından “devrimin başkenti” olarak tanımlanıyordu. HTŞ, Telegram kanalında Suriye’nin doğusundaki en büyük şehir olan Deyrizor’da hükümet güçlerinin muhaliflere teslim olduğunu da bildirdi.
Beşar Esad’ın doğduğu Dera, 2011 yılında isyanın başladığı bölge olarak sembolik bir öneme sahip. Suriye ordusu bu bölgenin kontrolünü 2018’de geri almıştı, bu da muhalefetin gerilemesi açısından önemli bir dönüm noktasıydı. Dera, Şam’ın yaklaşık 100 kilometre güneyinde konumlanıyor. Beyaz Saray, bu gelişmeleri yakından izlediklerini duyururken, Kasım ayında yapılan seçimleri kazanan ve Ocak ayında ABD Başkanı olarak görevine devam edecek olan Donald Trump, Şam’daki gelişmelerle ilgili Truth Social platformundan bir açıklama yaptı. Trump, “Suriye tamamen darmadağın, ancak bizim dostumuz değil” diyerek, “ABD’nin bu meseleyle bir ilgisi yok. Bu bizim savaşımız değil. Ne oluyorsa olsun, müdahil olmayın” şeklinde ifadelerde bulundu.