Orijinal Başlık: Suriye’deki Rus Askeri Üslerinin Geleceği Ne Olacak?
Yazar: Pavel Aksenov (AFP Kaynağı) 13 Aralık 2024, Güncelleme 14 Aralık 2024
Rusya’nın lideri Vladimir Putin, Suriye’deki iç savaşın 2011 yılında başlamasından çok önce, devrik Suriye lideri Beşar Esad’ın güçlü bir destekçisi oldu. Eylül 2015’ten itibaren, büyük bir Rus askeri gücü, Esad yönetimini isyancı grupların saldırılarına karşı korumak amacıyla Suriye’ye gönderildi. Suriye’deki en büyük iki Rus askeri tesisi, Tartus’taki deniz üssü ve Lazkiye’nin 20 kilometre güneybatısındaki Hmeymim hava üssüdür. Esad, Suriye’yi terk etmiş ve hükümeti yıkılmış durumda. Rus medyası ise, geride kalan pahalı askeri malzemelerin, gemilerin, araçların ve 7500 askerin akıbeti hakkında sorularla dolu. Tam olarak ne kadar asker ve askeri malzeme bulunduğu konusunda farklı tahminler söz konusu, ancak Rusya’nın Suriye’de bir sorunu olduğu kesin: Muhaliflerin ele geçirdiği Hama’nın önemi nedir? Hemen Hemen tüm Suriye şehirlerinde HTŞ’nin çağrılarıyla Esad’ın devrilmesi kutlanıyor. Türkiye-Suriye normalleşme süreci yeniden başlayacak mı? 13 yaşındaki Hamza’nın annesi “Esad umarım bedelini öder” diyerek Suriye protestolarının ateşini nasıl tetiklediğini vurguladı.
Peki, Ruslar, gelişen bu belirsizlik karşısında nasıl bir strateji izleyecek? 2017 yılında Moskova ve Şam tarafından imzalanan bir anlaşmayla Rusya’ya, Tartus ve Hmeymim üslerini 49 yıl boyunca, yani 2066 yılına kadar kullanma hakkı tanınmıştı. Ancak şimdi, bu üslerin Rus kontrolü altında kalıp kalmayacağı belirsiz. Rus liderler, bu iki üssü kullanma niyetinde olmadıkları yolunda sinyaller veriyorlar. Lazkiye ve Tartus’ta Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde neler gelişiyor? Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, 13 Aralık Pazartesi günü yaptığı bir açıklamada, Rusya’nın Suriye’deki üslerin geleceği hakkında yeni yönetimle görüşmeler gerçekleştireceğini belirtti. Peskov’un yorumlarına göre, Rus liderler hâlâ Tartus ve Lazkiye’deki üslerin geleceğini netleştirmiş değil ve bu nedenle Rus askerlerinin tahliyesine hazırlanıyor olabilirler.
Suriye’de şimdi ne gibi gelişmeler olabilir? Üç olası senaryo:
Tahliye planları: Tahliye süreci kolay olmayacak. 7500 askerin yanı sıra, Rus birlikleri önemli miktarda silah ve askeri malzemeye de sahip, özellikle Hmeymim üssünde. Bu malzemelere zırhlı araçlar, hava savunma sistemleri, mühendislik ekipmanları ve diğer kaynaklar dahildir. Eğer bir tahliye süreci başlatılırsa, bu durum açıkça dikkat çekecek. Reuters’in 14 Aralık’ta verdiği habere göre, Hmeymim hava üssünden bir Rus kargo uçağı Libya’ya doğru gitmekte. Yetkililer, önümüzdeki günlerde daha fazla Rus uçağının havalanmasını beklediklerini belirtti. Cuma günü yayınlanan uydu görüntüleri, Rusya’nın Hmeymim’den askeri teçhizat taşıdığını ve iki Antonov AN-124 kargo uçağının görünür olduğunu ortaya koydu. Son yıllarda, Suriye’deki Rus birliklerinin elinde ağır savaş tanklarına sahip olduğuna dair haberler dolaşıyordu. Bunların, dünyanın en büyük uçaklarından biri olan AN-124’lerle Hmeymim hava üssündeki pistten taşınması gerekecek. Eğer Rusya, Hmeymim’den personele yönelik acil bir tahliye işlemi başlatırsa, kısa bir süre içinde yüzlerce AN-124 ve Il/76 uçağına ihtiyaç duyulacak.
Bu arada, Tartus’daki donanma üssünden deniz yoluyla tahliye işlemi gerçekleştirmek de zor görünüyor. Gemiler önemli miktarda kargo ve personel taşıyabilse de, Türkiye’deki boğazlar üzerinden geçemezler. Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Montrö Sözleşmesi çerçevesinde boğazları Rus ve Ukraynalı savaş gemilerine kapatmış durumdadır. Bu durumda, boğazların kapalı olması Rusya’nın ayrılması gereken personeli gemilerle tahliye etmesini zorlaştırıyor. Gemiler, Akdeniz, Cebelitarık Boğazı ve Avrupa’yı geçerek Baltık Denizi veya Norveç ve Barents Denizi’ndeki kuzey limanlarına ulaşmak için uzun bir rotadan geçmek zorunda kalacak.
Eğer Rusya, güçlerini Suriye’den tahliye etme kararı alırsa, operasyon hem maliyetli hem de geniş kapsamlı olacaktır. Suriye’deki üslerin kaybı, Rusya için ne anlama gelir? Suriye’deki askeri üsler, Rusya için sadece Esad rejimini desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda stratejik öneme sahiptir. Bu üsler, Orta Doğu’da Rus askeri varlığını güvence altına alıyor ve Rusya’nın son yıllarda Afrika’da peşinden koştuğu çıkarlarının gerçekleştirilmesinde personel ve ekipman taşımak için hayati bir rol oynamaktadır. Rus hükümeti, Tartus’taki tesisin tam teşekküllü bir askeri üs olarak kabul edilemeyeceği konusunda ısrarcı, çünkü bu yer yalnızca bir gemi bakım istasyonu olarak hizmet vermektedir. Ancak bu üs, Amerikan 6. filosuna kıyasla daha küçük olsa da, Akdeniz’deki Rus Donanması’nın varlığını güvence altına almakta. Hmeymim Hava Üssü ise özel bir öneme sahiptir, zira Rusya’nın yarı bağımsız paralı asker grubu Wagner gibi, Afrika’daki tüm projeler için önemli bir ikmal merkezi işlevi görmektedir.
Eğer Rusya, yeni Suriye yönetimiyle üslerini koruma adına bir anlaşma yapabilirse, bu muhtemelen ruhsal ve şekil açısından eski anlaşmalardan çok farklı olacaktır. Beşar Esad yönetimi, Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığına büyük ölçüde bağımlıydı. Ancak, şimdi Rusya’nın Şam’dan onay alabilmesi için yeni şartlar sunması gerekecek. 2015 yılında Esad’a yardım amacıyla ülkeye binlerce askerin konuşlandırılması, Putin tarafından Rusya’nın küresel bir güç olarak kendini göstermesi açısından bir fırsat olarak görülüyordu. Rusya’nın Orta Doğu’daki varlığı, Putin’in Batı dünyasına karşı verdiği ilk meydan okuma niteliğindeydi ve Sovyet etki alanının ötesinde bir hakimiyet alanı oluşturuyordu. Geçmişte Suriye’deki Rus askeri misyonu başarılı gibi görünse de, şu noktada Rusya’nın Suriye’deki uzun yıllar süren askeri varlığının kazançları hem askeri hem de diplomatik açıdan sorgulanır hale gelmiştir.