Başlık: Suriye’deki Rus Askeri Tesislerinin Geleceği Ne Olacak?
Rusya Devleti’nin lideri Vladimir Putin, Suriye’deki iç savaşın patlak verdiği 2011 yılından önce, devrik Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a sıkı bir destek vermekteydi. Eylül 2015 itibarıyla, önemli bir Rus askeri gücü, Esad yönetimini isyancı güçlere karşı korumak amacıyla Suriye’ye intikal etti. Suriye’deki en büyük iki Rus askeri üssü, Tartus’taki deniz üssü ve Lazkiye’nin 20 kilometre güneyinde bulunan Hmeymim hava üssüdür. Esad, Suriye’yi terk edip hükümeti kaybettiğinde, Rus medyası askeri malzemeler, gemiler, araçlar ve 7500 askerden oluşan güç hakkında birçok soru sormaya başladı. Geride kaç askerin ve ne miktarda askeri malzemenin kaldığına dair tahminler belirsizlik içeriyor; ancak Rusya’nın bir sorunu var: Muhaliflerin ele geçirdiği Hama’nın önemi ne?
Suriye’de HTŞ’nin çağrısı üzerine birçok şehirde Esad’ın devrilmesi sevinçle kutlandı. Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme süreci yeniden canlanacak mı? Suriye protestolarını başlatan 13 yaşındaki Hamza’nın annesi; ‘Esad umarım bedelini ödeyecektir’ ifadelerini kullandı. Şimdi ise, Rusya’nın ne yapacağı ve hızla değişen bu belirsiz durumda, askerlerini nasıl koruyacakları büyük bir merak konusu. 2017 yılında Moskova ve Şam, Rusya’ya Tartus ve Hmeymim üslerini 49 yıl süreyle, 2066 yılına kadar kiralayan bir anlaşma imzalamıştı. Ancak, şimdi bu alanların Rusya’nın kontrolü altında kalıp kalmayacağı bilinmiyor. Rus liderler, bu iki üssü kullanma niyetinde olmadıklarına dair sinyaller vermekte.
Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, yaptığı açıklamada Rusya’nın Suriye’deki üslerinin geleceğini, Şam’daki yeni yönetimle görüşeceğini belirtti. Peskov’un ifadelerine göre, Rus liderler hâlâ Tartus ve Lazkiye’deki üslerin akıbetini netleştirmemiş durumda ve bu nedenle Rus birliklerini tahliye etmeye hazırlanıyor olabilirler. Suriye’deki olası senaryolar arasında, tahliye planları ilk sırada yer alıyor.
Ancak tahliye süreci kolay olmayacak. 7500 askerin yanı sıra, Rusya’nın önemli miktarda silah ve askeri malzemeleri bulunuyor, özellikle Hmeymim üssünde. Zırhlı araçlar, hava savunma sistemleri ve mühendislik malzemeleri gibi kaynaklar içermekte. Eğer bir tahliye başlatılacaksa, bu sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerekir. Reuters haber ajansına göre, Hmeymim hava üssünden Libya’ya doğru bir Rus kargo uçağı yola çıktı. Ayrıca, önümüzdeki günlerde ek Rus uçaklarının kalkması bekleniyor. Cuma günü yayımlanan uydu görüntüleri, Rusya’nın Hmeymim’den askeri teçhizat taşıdığını ve iki Antonov AN-124 kargo uçağının boy gösterdiğini gösterdi. Geçtiğimiz yıllarda, Suriye’deki Rus birliklerinin ağır savaş tanklarına sahip olduğuna dair bilgiler gelmişti. Bunların Hmeymim hava üssündeki pistten, AN-124 uçaklarıyla taşınması gerekecektir. Eğer Rusya, Hmeymim’den personelini acil olarak tahliye etmeye başlarsa, yüzlerce AN-124 ve Il/76 uçağı sefer yapmak durumunda kalabilir.
Tartus’taki deniz üssünden yapılacak deniz tahliyesi ise pek kolay görünmüyor. Gemiler önemli sayıda kargo ve personel taşıyabilir; ancak Türkiye’deki boğazlar, bu gemilerin geçişine kapatıldı. Türkiye, Montrö Sözleşmesi gereği, boğazları Rus ve Ukraynalı savaş gemilerine kapatmış durumda. Bu durum, eğer Rusya, Tartus’tan personel tahliyesi gerçekleştirmeyi başarırsa, gemilerin Akdeniz, Cebelitarık Boğazı ve Avrupa’yı dolanarak, Baltık Denizi veya Norveç ile Barents Denizi’ndeki limanlara ulaşmasını gerektirecektir. Eğer Rusya, Suriye’deki güçlerini tahliye etmeye karar verirse, bu operasyon maliyetli ve geniş kapsamlı olacaktır.
Suriye’deki askeri üslerin kaybı, Rusya için ciddi sonuçlar doğurabilir. Suriye’deki bu askeri üsler, Rusya’nın Beşar Esad rejimine verdiği desteğin yanı sıra, Orta Doğu’da askeri varlığını güvence altına almakta ve son yıllarda Afrika’da yürütmekte olduğu operasyonlar için personel ve malzeme taşımaktadır. Rus hükümeti, Tartus’taki tesislerin tam teşekküllü bir üs olarak kabul edilemeyeceğini ve yalnızca bir gemi bakım istasyonu olduğunu savunuyor. Ancak bu üs, Akdeniz’de Rus Donanması’nın egemenliğini sağlamakta önemli bir rol oynamaktadır. Hmeymim Hava Üssü de özellikle büyük önem taşımaktadır. Rusya’nın Wagner Grubu gibi paralı askerleri, Afrika’daki projeleri için bu üssü önemli bir ikmal merkezi olarak kullanmaktadır.
Ancak Rusya, yeni Suriye yönetimiyle üslerini korumak için bir anlaşma sağlarsa, yapılan anlaşmanın iç yüzü ve şartları oldukça farklı olabilir. Beşar Esad yönetimi, Rusya ve Suriye’deki Rus askeri varlığına büyük ölçüde bağımlıydı; ancak şu anda Rusya’nın Şam’dan onay alabilmesi için başka tavizler vermesi gerekecektir. 2015 yılında Esad’a destek amacıyla binlerce askerin Suriye’ye gönderildiği, Putin’in Rusya’yı küresel bir güç olarak gösterme çabası olarak değerlendirilebilir. Rusya’nın Orta Doğu’daki mevcut varlığı, Putin’in Batı ülkelerine ilk meydan okuması ve Sovyet etkisinin ötesinde bir hakimiyetin sağlanması olarak nitelendiriliyor. Bir dönem, Suriye’deki Rus askeri misyonu başarılı görünüyordu; ancak şu aşamada, Rusya’nın Suriye’deki uzun soluklu askeri varlığının askeri ve diplomatik kazanımları sorgulanmaya açıldı.