Başlık: Suriye’deki Rus Askeri Üslerinin Geleceği Ne Olacak?
Yazar: Pavel Aksenov, AFP Kaynağı, BBC Rusça Savunma Muhabiri, 13 Aralık 2024 (Güncelleme 50 dakika önce)
Rusya’nın lideri Vladimir Putin, 2011 yılında Suriye’deki iç savaşın başlamasından çok önce, devrik Suriye lideri Beşar Esad’ın sadık bir destekçisiydi. Eylül 2015’ten itibaren, büyük bir Rus askeri gücü, Esad yönetimini isyancı güçlerden korumak amacıyla Suriye’ye konuşlandırıldı. Suriye’deki en büyük iki Rus askeri üssü, Tartus’taki deniz üssü ve Lazkiye’nin 20 kilometre güneybatısındaki Hmeymim hava üssüdür. Esad, Suriye’den kaçtığında hükümeti devrildi. Rus medya organları, pahalı askeri malzemeler, gemiler, araçlar ve 7500 askerin geleceği konusunda sorularla dolup taşıyor. Geride kalan asker sayısı ve askeri ekipmanın miktarı üzerinde tahminler değişkenlik gösterirken, Rusya’nın dostlarına ve Suriye’deki muhaliflere karşı önemli bir sorunu var: Hama’nın muhalifler tarafından ele geçirilmesi neden kritik?
Suriye’de HTŞ’nin çağrısıyla birçok şehirde Esad’ın devrilme kutlamaları yapılıyor. Türkiye-Suriye normalleşme süreci yeniden canlanacak mı? Rusya’daki askerler, savaşın dehşetini ülkeye götürüyor; bu savaşta 242 kişi yaşamını yitirdi.
Durum hızla değiştiği için Rusya’nın ne yapacağı ve askeri varlıklarını nasıl koruyacakları belirsiz. 2017 yılında Moskova ve Şam, Rusya’ya Tartus ve Hmeymim’deki üsleri 49 yıllığına kiralayan bir anlaşma imzalamıştı. Ancak şu anda bu üslerin Rus kontrolünde kalıp kalmayacağı net değil. Rus askeri yetkilileri, bu üslerin geleceğiyle ilgili kesin bir plan yapmadıklarına dair işaretler veriyor.
Suriye’de Olabilecek Üç Senaryo: Tahliye planları, sandığınız kadar basit değil. 7500 askerin yanı sıra, Rus birliklerinin elinde büyük miktarda askeri malzeme bulunuyor. Özellikle Hmeymim üssünde zırhlı araçlar, hava savunma sistemleri ve mühendislik malzemeleri gibi önemli ekipmanlar mevcut. Eğer bir tahliye planı devreye girerse, bu işlemin açık bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekecek. 14 Aralık’a ait bir habere göre, Hmeymim hava üssünden bir Rus kargo uçağının Libya’ya doğru kalkış yaptığı bildirildi. Ayrıca, önümüzdeki günlerde başka Rus uçaklarının da kalkmasının muhtemel olduğu belirtildi. Cuma günü yapılan uydu görüntüleri, Rusya’nın Hmeymim’den askeri malzeme taşıdığını gösteriyor.
Ayrıca, Hmeymim hava üssündeki operasyonel donanımın, dünyanın en büyük uçaklarından biri olan Antonov AN-124 ile taşınması gerekecek. Eğer Rusya, Hmeymim’den askerlerini acil olarak tahliye etmeye karar verirse, yüzlerce Antonov AN-124 ve Il-76 uçağına ihtiyaç duyulacak. Öte yandan, Tartus’taki deniz üssünden yapılan tahliyeler de kolay görünmüyor. Gemiler, büyük miktarda kargo ve personel taşıyabilir, ancak Türkiye’deki boğazlar üzerinden geçemezler. Rusya’nın Ukrayna’yı tamamen işgali sonrası, Türkiye, Montrö Sözleşmesi gereği boğazları Rus ve Ukrayna savaş gemilerine kapattı. Bu kısıtlama, Rusya’nın Tartus’tan personel tahliyesi için gemi toplasa bile, gemilerin Akdeniz, Cebelitarık Boğazı ve Avrupa ile uzun bir güzergah izleyerek ya Baltık Denizi’ne ya da Norveç ve Barents Denizi’ndeki kuzey limanlarına ulaşması gerektiği anlamına geliyor.
Eğer Rusya, Suriye’den güçlerini tahliye etmeye karar verirse, operasyon maliyetli ve geniş kapsamlı olacaktır. Suriye’deki üs kaybı, Rusya için hayati bir önem taşımaktadır. Bu üsler, Rusya’nın Orta Doğu’daki askeri varlığını sürdürüyor ve aynı zamanda son yıllarda ülkelerinin çıkarlarını peşinde koştuğu Afrika’ya personel ile kargo taşınmasını sağlıyordu. Rus hükümeti, Tartus’taki tesisin tam teşekküllü bir askeri üs olarak tanımlanamayacağını, sadece bir gemi bakım istasyonu olduğunu savunuyor. Aslında, üs, Amerikan 6. filosuna kıyasla daha küçük olsa da, Akdeniz’deki Rus donanmasının varlığını sürdürmesini sağlıyor. Hmeymim hava üssü ise paralı askerler Wagner Grubu da dahil olmak üzere Afrika projeleri için kritik bir ikmal merkezi niteliği taşıyor.
Eğer Rusya, Suriye’nin yeni yönetimi ile üsleri elinde tutmak adına bir anlaşma yapabilirse, bu anlaşmanın şekli ve özü büyük ihtimalle değişecektir. Beşar Esad yönetimi, Rusya’nın askeri varlığına büyük ölçüde bağımlıydı. Şimdi ise Rusya’nın, Şam’dan onay almak için farklı şeyler sunması gerekecek. 2015 yılında Esad’a yardım etmek amacıyla Orta Doğu’ya binlerce asker gönderen Putin, Rusya’nın küresel güç olarak kendini gösterdiği bir zaman dilimiydi. Rusya’nın Orta Doğu’daki varlığı, Batı dünyasına bir meydan okuma gibi görünüyordu. Bir zamanlar Suriye’deki Rus askeri misyonu başarılı görünüyordu. Ancak şu an, Rusya’nın Suriye’deki yıllar süren askeri varlığının sağladığı faydalar ve kazançlar son derece şüpheli hale gelmiştir.