Orijinal Başlık: Suriyeli Kürtlerin Geleceği: PYD, HTŞ’ye Nasıl Yaklaşıyor?
Orijinal İçerik Parçası:
Kaynak: Getty Images Yazan: BBC Türkçe Unvan: İstanbul 10 Aralık 2024
Suriye’deki Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) eski eş genel başkanı ve şu anda Başkanlık Konseyi üyesi olan Salih Müslim, Suriye’deki yeni süreçte Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütüyle diyalog kurmaya açık olduklarını ifade etti. Telefonla BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Müslim, “HTŞ’nin çok güzel söylemleri olduğunu, bu söylemlerin pratiğe dökülmesini umuyoruz” dedi. Müslim, “Eğer HTŞ bize bir adım atarsa, biz de iki adım atarız” şeklinde konuştu.
Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından Menbiç gibi bölgelerde Halk Savunma Birlikleri’ne (YPG) yönelik gerçekleştirilen saldırılar nedeniyle Türkiye’ye eleştirilerde bulunan Müslim, Ankara ile iletişim kurmaya da hazır olduklarını belirtti.
Kaynak: Getty Images Türkiye, PYD ve silahlı kanadı YPG’yi PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak değerlendirmekte ve onları “terör örgütü” olarak nitelendirmektedir. YPG, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ana unsurlarından birini oluşturmaktadır. Müslim, 2012 ile 2015 yılları arasında Türk yetkililerle temaslar kurduğunu ve hatta Ankara’ya gittiğini belirtti. 2018 yılında ise Müslim, İçişleri Bakanlığı’nın “terör arananlar” listesinde yer aldı. HTŞ de birçok ülkenin yanı sıra Türkiye’nin terör örgütleri listesinde bulunmaktadır.
2012 yılında başlayan ve PYD’nin merkezinde olduğu süreç sonucunda oluşan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY), ülkenin kuzeydoğusunun büyük bir bölümünde hakim durumdadır. HTŞ ise uzun süredir yönettiği İdlib’den Kasım ayının son haftasında gerçekleştirdiği operasyonla birçok kenti ele geçirmiştir.
“YPG Halep’ten, HTŞ’nin mesajı üzerine çekildi” Müslim, HTŞ ile olan ilişkilerini değerlendirirken geçmişte HTŞ’nin öncülü olan Nusra Cephesi ile yaşadıkları çatışmalara değindi. O dönemlerde onlarla Kobani, Serekaniye ve Afrin’de savaşmak zorunda kaldıklarını söyleyen Müslim, “Birbirimizi iyi tanıyoruz. Teknik anlamda görüşmeler yapıyorduk, bir takım iletişimler söz konusuydu. 2012’den bu yana Nusra Cephesi ile olan ilişkimizden dolayı onları tanıyoruz” dedi.
Müslim, son zamanlarda HTŞ ile siyasi müzakerelerin olmadığını belirtti ancak HTŞ’nin Halep operasyonu sırasında YPG’ye olumlu mesajlar gönderdiklerini ifade etti: “Halep meselesinde olumlu davrandılar. ‘Onlara saldırmak istemiyoruz’ mesajı gönderdiler. Gerçekten uzak durdular. Bu olumlu bir gelişme, umarız devam eder.” Müslim, genel olarak Suriye’nin çözümü adına herhangi bir diyalog kurulmadığını belirtti.
“HTŞ Suriye’nin bir parçasıdır, bir arada yaşamak istiyoruz” Müslim, HTŞ’yi Suriye’nin bir parçası olarak düşündüklerini ifade ederek, “Biz kim bizimle oturmayı kabul ederse, diyaloğa açığız. HTŞ de Suriye’nin bir bileşenidir. Farklı düşünce ve ideolojilere rağmen, beraber yaşamak istiyoruz; Suriye içerisinde, istikrarla. Onlar kendi alanlarında, biz de kendi alanlarımızda var olalım.” dedi.
“Kırmızı çizgilerimiz” hakkında sorulan bir soruya yanıt verirken “varlıklarının tanınması” konusunu dile getirdi. Müslim, “Kültürümüze, inancımıza, dilimize saygı gösterirlerse, biz de saygı gösteririz. İlk olarak biz rejimle savaşıyorduk, çünkü bir Kürt gerçeği vardı ve bunu inkar ediyorlardı. Burada kendi sistemimizi kurduk, demokratik özerklik sistemi gibi. Bu proje tüm Suriye için bir örnek olabilir. En azından bunu görmelerini umuyoruz. Eğer bir yanlış varsa düzeltmek mümkün. Birlikte oturup hataları giderebiliriz. Onların da yanlışları varsa düzeltme fırsatını değerlendirebiliriz. En azından diyalog kurma noktasında açık kapı bırakmak istiyoruz” dedi.
“HTŞ’nin geçmişi hakkında endişelerimiz var” Müslim, geçmiş deneyimler ışığında HTŞ hakkında kaygılarının olup olmadığına dair soruya, “Onlar güzel sözler ediyorlar. Kardeşlikten bahsediyorlar, ancak geçmişe baktığımızda bunların pratiğe dökülüp dökülmeyeceği hakkında endişelerimiz bulunuyor. Uygulama konusunda bunu kanıtlamaları gerekiyor” biçiminde yanıt verdi.
HTŞ’yi birçok ülkenin “terör örgütü” olarak gördüğünü hatırlatılınca Müslim, “Şu an bu konuda bir sorun görmüyoruz. Bir arada yaşayabiliriz. Eğer gerçekten bir çözüme yönelirlerse, biz de bunu kabul ederiz. Ancak ‘Hilafet kuracağım, herkes Müslüman olacak, bazı Yezidileri öldüreceğim’ şeklinde bir yaklaşım sergilerlerse, o zaman terörist olurlar” dedi. Müslim, HTŞ’ye belli bir fırsat verildiğini, bu fırsatı değerlendirmeleri halinde, samimi bir kardeşlik anlayışı sergilemeleri gerektiğini sözlerine ekledi. Eğer bunu başarabilirlerse, olumlu bir yanıt verileceğini vurguladı. Ancak eğer böyle bir yaklaşım sergilemezlerse, bunun karşısında duracaklarını belirtti.
Müslim, ayrıca Deyrizor’da bazı IŞİD mensuplarının kendilerine saldırılar düzenlediğini iddia ettiklerini ve bu saldırıların HTŞ adına gerçekleştiğini kaydetti. HTŞ’nin bu durumu önlemesi gerektiğini de ifade etti.
“Hepimiz masada olmalıyız”
Müslim, Suriye’deki geçiş sürecinde nasıl bir rol üstlenmeleri gerektiğine dair düşüncelerini aktarırken, geçmişte Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerçekleşen Cenevre görüşmelerinde PYD’nin davet edilmemesini bir hata olarak nitelendirdi. Müslim, “Herkes 2254’ten (BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye ile ilgili kararı) bahsediyor. Şu anda tekrar bu çabalardan söz ediliyor. Kuzey Doğu Suriye’yi göz ardı edemezsiniz. Burada temsilcileri var, özerk yönetim var ve silahlı güçleri mevcut. Eğer bir sorunu çözmek istiyorsanız, bütün tarafları bir masanın etrafında toplamalısınız. Çözüm arayışında olan güçler, uluslararası güçler, Birleşmiş Milletler ve diğer ülkeler gerçekten çözüm arıyorsa, o zaman hepimizin bir masada olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
SMO’ya yönelik eleştiriler Müslim, SMO’nun kendi unsurlarına yönelik saldırılarını eleştirdi: “Bu Menbiç’teki saldırılar neyin nesi? Neden saldırıyorsunuz? Biz mecbur kaldık, 120 bin kişiyi başka bölgelere göç ettirmek zorunda kaldık ve bunlar tamamen Afrin’den gelen göçmenlerdir.”
Geçmişte PYD’nin Özgür Suriye Ordusu ile birlikte olduğunu hatırlattığımızda, bu gruplarla bir ateşkes iletişimi sağlanıp sağlanamayacağını sorduğumuz Müslim, bu durumun Türkiye’ye bağlı olduğunu ve saldırıların Türkiye’nin yönlendirmesiyle gerçekleştirildiğini savundu. Bu grupları “Kürt düşmanlığı” ile suçlayan Müslim, bu kişilerin bölgeden olmadıklarını dile getirdi.
“Ayrı bir yapı kurmak istemiyoruz” Türkiye hükümeti, PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde bağımsız bir devlet kurma amacı güttüğünü öne sürmektedir. Müslim ise geçmişte böyle bir hedeflerinin olmadığını belirtmişti. Suriye’deki yeni gelişmeler ışığında böyle bir hedefin gündeme gelip gelmediği sorusuna Müslim şu yanıtı verdi: “Bizim dışında başka kimse birlik projesi geliştirmiyor. Bizim yol haritamız var. Şimdiye kadar kimse çıkıp da ‘biz ayrı bir yapı kurmak istiyoruz’ demedi. Bu konuda hala sözümüzü sürdürüyoruz.”
Kaynak: Getty Images
“Türkiye’yle iletişim kurmakta kararlıyız” Türkiye hükümetinin PYD’ye yönelttiği bir diğer eleştiri de, PKK mensuplarının Türkiye’de gerçekleştirdiği saldırılara, Suriye’den geçmiş olabileceği iddiasıdır. Müslim, bu iddiaların doğru olmadığını savunarak, “Böyle bir durum asla söz konusu olmamıştır ve olmayacaktır. Biz asla böyle bir eyleme katılmayız” diye ifade etti.
Son dönemde PYD’nin Türkiye ile doğrudan veya dolaylı bir iletişimi olup olmadığını sorduğumuzda Müslim, “Hayır” yanıtını verdi. “Çünkü Türkiye istemiyor. Türkiye ile bir iletişim kanalı kurma girişimi benim bilgim dahilinde değil, ancak bazı dolaylı iletişimlerin olduğu doğru” dedi ve nasıl olduğunu bilmediğini vurguladı. Müslim, “Peki, Ankara ile iletişim mümkün mü?” sorusuna yanıt verirken, “Eğer Türkiye isterse, biz her zaman varız. KDSÖY yetkilileri de söyledi, biz de diyebiliriz. İlk adımlar atılırsa ve iyi niyet gösterilirse neden olmasın? Türkiye kabul ederse, biz hazırız. İlham Ahmed (SDG Dış İlişkiler Sorumlusu) geçmişte Ankara’ya gittiğinde bunu memnuniyetle karşılayacağım” de ekledi.
SDG Komutanı Mazlum Kobani: “Türkiye ile aramızda arabuluculuk yapılıyor” “ABD güçlerinin ayrılmasını beklemiyorum” Suriye’nin yeni dönemine dair en çok merak edilen konulardan biri de ABD’nin Suriye’deki varlığıdır. SDG, ABD’nin en önemli müttefiki konumundadır. Müslim, bu ilişkinin geleceği hakkında yorum yaparken “çıkarlar” vurgusu yaptı: “DAEŞ’e karşı birlikte mücadele verdik. Şimdiye kadar biz güvenilir kaldık, onlar da güvenilir kaldı. Bu durum devam ediyor.
Amerikan güçleri çekilebilir, fakat bu bizim yok olacağımız anlamına gelmez. Biz zaten vardı ve bundan sonra da var olacağız. Amerikan politikaları uzun vadeli, bir başkanlıkla değişen bir durum değil. ABD’nin Ortadoğu’dan çekileceğini sanmıyorum.” Müslim, aralarındaki işbirliğinin devam edip etmeyeceğine dair ise, “Onların çıkarları böyle yöneliyor. Kendi çıkarları için işbirliği yapıyoruz, bizim için değil. Bizim durumumuz bir çıkar ilişkisi. Onların çıkarlarının kendi çıkarlarımızla örtüştüğünü düşünüyorum.” şeklinde konuştu.