Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Suriye Geçici Hükümeti’nin Başkanı Abdurrahman Mustafa, Suriye’de iktidarın değişmesinin ardından Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün eylemlerinin bazı olumlu yanlarının bulunduğunu, ancak bununla birlikte endişelerinin de mevcut olduğunu ifade etti. BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Mustafa, “Bir diktatörlükten diğerine geçilmemelidir” diyerek, bir geçiş hükümeti kurulması, yeni bir anayasanın hazırlanıp referanduma sunulması ve adil seçimlerin yapılmasının şart olduğunu vurguladı. Kendi liderliğindeki Suriye Milli Ordusu (SMO) grubunun durumun uygun hale gelmesi halinde silah bırakabileceğini belirten Mustafa, bu aşamada “terörle mücadelenin sürdüğünü” dile getirdi. Ayrıca, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yönelik saldırıların devam edebileceğini ve Kobani bölgesine olası bir operasyonun “Şartlar uygun olursa, tabii ki” gerçekleşebileceğini belirtti. Türkiye’deki Suriyelilerin geri dönüşüyle ilgili olarak Mustafa, “Çok büyük bir çoğunluğun dönmek istediğini ve gelecekte bu sayının artacağını” söyledi.
Suriye’deki iç savaşın 2011 yılından beri devam ettiğini hatırlatan Mustafa, 27 Kasım’da HTŞ liderliğindeki gruplar tarafından başlatılan operasyonların durumu köklü bir şekilde değiştirdiğini belirtti. 7 Aralık gecesi, eski Cumhurbaşkanı Beşar Esad da ülkeyi terk etmişti. Bu süreçte SMO’nun da aktif rol oynadığını savunan Mustafa, “Bu durumu sadece belirli bir gruba mal etmemek lazım” dedi. “Bizim bağlı olduğumuz Milli Ordu, Şam’ın alınmasında önemli katkı sundu. Herkes bu süreçte yer aldı ama görünür olan bir grup olundu. Biz, ‘biz yaptık’ diskuruna girmedik; önemli olan rejimin devrilmesiydi ve bu gerçekleşti. Artık bundan sonrasına odaklanmalıyız” dedi.
HTŞ ile mevcut ilişkileri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Mustafa, “Bekleyip göreceğiz. Onlar da demokrasi ve halk iradesinden bahsediyorlar. Şimdiye kadar olan gelişmeler sevindirici. Ancak şu anda değerlendirmek için hâlâ erken” ifadelerini kullandı. Mustafa, “Bu işin bir oldu bittiye dönüşmemesi gerekiyor, yani bir diktatörden bir başkasına geçilmemelidir. Bu kolay olmayacak” şeklinde konuştu ve Suriyelilerin istediği demokratik ve kapsayıcı bir Suriye’nin inşası için mücadelenin devam edeceğini belirtti.
Suriye’de geçiş hükümeti kurulması için çağrı yapan Mustafa, bunun kapsayıcı olması gerektiğini vurgulayarak, “Bu geçiş hükümeti, güvenli bir ortam oluşturarak bir anayasa taslağının hazırlanması ve referanduma gidilmesi işlemlerini gerçekleştirmelidir. Adil ve şeffaf seçimlerin, Birleşmiş Milletler denetiminde, Yüksek Seçim Kurulu tarafından gerçekleştirilmesi şarttır” dedi.
Mustafa, HTŞ ile gelecekte işbirliği olup olamayacağına dair geçmişteki yaklaşım farklarına dikkat çekerek, “Endişelerimizin olması son derece normaldir; bugün yapılan açıklamalar ve uluslararası toplumun tutumu da bu endişeleri destekler nitelikte. Ancak, şu an her şey için erken. Önemli olan, eylemler sonucunda gelişmelerin nasıl şekilleneceğidir” diye ifade etti.
Suriye’nin geleceği için endişelerinin bulunduğunu belirten Mustafa, tarafların eylemlerinin belirleyici olacağına dikkat çekti. Mustafa, şu an için HTŞ ile herhangi bir müzakere olmadığını, ancak siyasi çatışmanın söz konusu olmadığını ifade ederek, kendi faaliyetlerini sürdürdüklerini kaydetti.
Mustafa, SMO’nun terörle mücadelesinin devam ettiğini ve Halep, Hama, Humus gibi bölgeleri kurtardıklarını belirtti. SMO olarak düşmana karşı mücadelelerini sürdürdüklerini ve ulusal sınırları koruma rolüne sahip olduklarını aktardı. Ayrıca, Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması durumunda, SMO’nun da Suriye ordusunun çekirdeğini oluşturacağını söyledi.
Suriye’de yönetim değişıklığı sonrası Suriyelilerin geri dönüşü meselesine değinen Mustafa, insanların yaşadıkları yeri terk etmek istemediğini ve evlerine döneceklerini ifade etti. “Suriye’de istikrar sağlandıktan sonra mülteci sorununu çözüme kavuşturacağını düşünüyoruz” dedi. Mültecilerin dönmesi için gerekli yaşam koşullarının oluşturulması gerektiğinin altını çizen Mustafa, “İnsanların büyük bir arzusu var ve sonuçta evlerine dönmek istiyorlar” sözleriyle düşüncelerini açıkladı.
Kobani’ye yönelik operasyon ihtimaline dair bir soruya yanıt olarak, “Şartlar oluşursa şehirde operasyona çıkabiliriz. Sadece Kobani değil, ulusal düzeyde Rakka ve Haseke gibi bölgeler de bu bağlamda gündeme gelebilir” şeklinde yanıt verdi. YPG’nin terörist bir grup olarak gördüklerini hatırlatan Mustafa, HTŞ’nin de birçok ülke tarafından terör örgütü olarak tanımlandığını vurgulayarak, “Bu durum çelişki oluşturmamalıdır” diye belirtti.