Orijinal Başlık: Suriye’nin Kuzeyindeki Son Durum Nedir?
Suriye’nin kuzeyinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Türkiye destekli gruplar arasındaki çatışmalar sürmektedir. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 19 Aralık’taki çatışmaların özellikle Tişrin Barajı çevresinde yoğunlaştığını bildirmiştir. Bu baraj, bölgedeki su ve elektrik ihtiyacını karşılamada hayati bir rol oynamaktadır. SOHR ve Step Haber Ajansı, çatışmalar nedeniyle pek çok sivilin bölgeyi terk etmek zorunda kaldığını belirtmiştir. SOHR’a göre, Türkiye destekli gruplar, Kobani ya da Ayn el-Arab olarak bilinen bölgeye ağır silahlar ve zırhlı araçlarla takviyeler göndermiştir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ziyareti dönüşü 20 Aralık’ta uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, “Suriye’deki terör örgütlerinin etkisiz hale getirilme zamanı gelmiştir,” demiştir. Erdoğan, “Sınırlarımızın güneyinden herhangi bir tehdidin bundan sonra gelmemesi için gerekli adımları atacağız,” ifadelerini kullanmıştır. SDG’nin temelini Kürt Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) askeri kanadı olan Halk Koruma Birlikleri (YPG) oluşturmaktadır. Türkiye, PYD ve YPG’yi “PKK’nın Suriye kolu” olarak kabul ederek terör örgütü olarak nitelendirmektedir. Amerika Birleşik Devletleri ise, IŞİD’e karşı SDG ile işbirliği yapmaktadır.
Alman Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Alman mevkidaşı Annalena Baerbock ile Ankara’daki görüşmesinde, IŞİD’li kişilerin bulunduğu “kampların ve cezaevlerinin yönetimi için alternatifler geliştirilmesi gerektiğini” vurgulamıştır. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre, 20 Aralık’taki görüşmede Fidan, “PKK/YPG’nin silahlarını bırakması ve kendisini lağvetmesi şart,” ifadesini kullanmış ve “üçüncü ülkelerin Suriye’de bulunan DEAŞ tutuklusu ve ailelerini geri kabul etmesi gerektiğini” eklemiştir. SDG lideri Mazlum Abdi, saldırılar sonucu IŞİD’e karşı yürütülen operasyonları askıya aldıklarını belirtmiş ve gözaltı kamplarında tutulan IŞİD’li tutukluların mevcut kaos ortamında kaçma riski bulunduğunu dile getirmiştir. Baerbock, casusların silahsızlanmasını ve Suriye’nin yeni hükümet güvenlik güçlerine katılmalarının gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca, Türkiye’nin güvenlik endişelerinin de dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), 20 Aralık’ta Suriye’nin Deyrizor bölgesinde düzenledikleri hava saldırısında IŞİD lideri Ebu Yusuf ve bir IŞİD’linin öldürüldüğünü duyurmuştur. Açıklamada, “Bu hava saldırısı, teröristlerin sivil ve askeri personele yönelik saldırı planlama çabalarını engellemeye yönelik kararlı adımların bir parçasıdır,” denilmiştir. Türkiye, 2016 yılından bu yana Suriye’nin sınır bölgelerinde çeşitli askeri operasyonlar gerçekleştirmektedir. Türk yetkililer, Suriye’de halen 16 binden fazla Türk askerinin bulunduğunu açıklamıştır. Menbiç ve Tel Rıfat, SDG’nin Fırat Nehri’nin batısındaki son iki büyük kontrol bölgesidir. Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO), son haftalarda Tel Rıfat ve Menbiç’i SDG’den almıştır. Kobani, Fırat Nehri’nin doğusunda yer almaktadır.
Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, 17 Aralık’ta Türkiye hükümeti ve SDG ile gerçekleştirilen diplomatik temaslar sayesinde bölgede sağlanan ateşkesin uzatıldığını söylemiştir. Savunma Bakanlığı kaynakları ise “Türkiye’nin herhangi bir terör örgütü ile görüşme niyetinin söz konusu olmadığını, yapılan açıklamanın bir dil sürçmesi olabileceğini” ifade etmiştir.
Mazlum Abdi, geçtiğimiz günlerde Kobani’de ABD denetiminde bir ‘silahsızlandırılmış bölge’ oluşturulması teklifinde bulunmuştur. Abdi, bu inisiyatifin Türkiye’nin güvenlik endişelerini gidermek ve bölgede kalıcı istikrar sağlamak için hazır olduklarını dile getirmiştir. Türkiye destekli SMO’nun Menbiç’i almasının ardından, 9 Aralık’ta ABD ile Türkiye arasında SDG’nin şehirden güvenli bir şekilde çekilmesi konusunda uzlaşmaya varıldığı bildirilmiştir. HTŞ’nin askeri kanat sorumlusu Murhaf Ebu Kasra, Suriye’de “Kürtlerin kontrolündeki bölgelerin ülkenin yeni siyasi kadrosunun yönetiminde entegre edileceğini” belirtmiştir.
Suriye’deki geçici hükümetin önceliklerinden birinin Rakka, Haseke ve Deyrizor vilayetlerinin özgürlüğü olduğuna dikkat çeken HTŞ lideri Ahmed eş-Şara, 10 Aralık’ta ülkenin doğusundaki petrol zengini Deyrizor kentinin kontrolünü ele geçirmiştir.