Orijinal Başlık: Suriye’ye gönüllü geri dönüş: “Henüz yoğun bir geri dönüş yok”
Yazan: Fundanur Öztürk – Ankara, BBC Türkçe Twitter: @fundanurozturk 13 Aralık 2024’te, Suriye’deki Esad yönetiminin devrilmesinin ardından Türkiye’deki bazı Suriyelilerin sınırdan gönüllü olarak geri dönüşleri devam ediyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, dün sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek üç saatten fazla süren bir toplantı yaptı. Yerlikaya, Suriyelilerin gönüllü dönüş süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla, sahada görev yapan sivil topluma ait kuruluşlardan fikir aldı. BBC Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, Bakan Yerlikaya son günlerde günlük 1.100 ile 1.150 arasında Suriyeli vatandaşın gönüllü geri dönüş yaptığını ifade etti. Bu sayı, daha önce günlük 200-300 seviyesindeydi.
Gönüllü geri dönüşlerin düzenlenmesi için tüm ilgili bakanlıkların ve kurumların iş birliği içerisinde çalıştığı belirtildi. Sınırda işlemlerin daha verimli bir şekilde ilerlemesi için ek personel ve mobil ekipmanlar gönderildi; personel kapasiteleri günlük 20 bin geçiş işlemi yapılacak şekilde artırıldı. Gönüllü geri dönüş süreçlerini kolaylaştıracak ve bürokratik işlemleri azaltacak yöntemler üzerinde çalışmalar yapıldığı kaydedildi. Hem Suriyeli hem Türk sivil toplum kuruluşlarının toplantıya katıldığı ve bu tür toplantıların düzenli olarak gerçekleştirileceği vurgulandı.
Suriyelilerin geri dönüşü ile ilgili tartışmalar devam ederken, BBC Türkçe iki yetkili ile görüşerek toplantının içeriğini katılımcı sivil toplum kuruluşlarından öğrendi. “Yoğun bir dönüş yok”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 Aralık’ta yaptığı açıklamada, “Suriye’de barış ortamı tesis edildikçe, gönüllü geri dönüşlerin sayısının da artacağını düşünüyorum” dedi. BBC Türkçe’nin görüştüğü yetkililer ve sivil toplum temsilcileri, şu ana kadar Suriyelilerin kalabalık bir geri dönüş gerçekleştirmediğini belirtti. Suriye’deki politik durum ve güvenlik koşulları aydınlandıkça, gönüllü geri dönüşlerin artmasının beklenildiği ifade ediliyor. Bir bakanlık yetkilisi, “Geri dönüşlerde büyük bir akın, abartılı bir rakam söz konusu değil. Suriye’deki güvenlik koşulları iyileştikçe geri dönüş sayısının artmasını öngörüyoruz. Bekleyip görmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. Yetkili, “Kendi istekleriyle gitmek isteyenlerin süreçlerini kolaylaştıracağız. Hiç kimseyi zorla göndermiyoruz” diye ekledi.
Gönüllü geri dönüşler nasıl gerçekleşiyor?
Türkiye’de geçici koruma statüsünde bulunan Suriyelilerin hakları, Geçici Koruma Yönetmeliği çerçevesinde belirleniyor. Suriye’ye gönüllü geri dönüş yapmak isteyen Suriyelilerin belirli aşamalardan geçmesi gerekiyor. Gönüllü geri dönüş yapmak isteyenler, ilgili göç idaresi müdürlüklerine giderek başvuru yapıyor. Başvuru sırasında, kendilerinden bir ‘gönüllü geri dönüş formu’ doldurmaları isteniyor. Bu formu doldurup imzaladıktan sonra çıkış yapmak istedikleri sınır kapısına gidiyorlar. Kapıda suç kaydı veya vergi borcu gibi kontrollerin yanı sıra kimlik denetimleri de yapılmakta. Geri dönüşüne onay verilen Suriyelinin geçici koruma statüsü sonlandırılıyor ve geçici koruma kimlik belgesi iptal ediliyor.
BBC Türkçe’ye başka bir hükümet yetkilisi, sınırdaki mevcut uygulamanın bu şekilde yürütüldüğünü aktardı. Peki, Türkiye’den gönüllü geri dönüş yapan bir Suriyeli, tekrar Türkiye’ye dönerse ne olur? Yönetmeliğe göre, böyle bir durumdaki Suriyelinin yeniden geçici koruma statüsü alması, o kişi özelinde idarenin takdirine bağlı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Neva Övünç Öztürk, “Kişinin Türkiye’ye döndüğünde yeniden koruma altına alınıp alınamayacağı kesin değildir. İdare, o birey için özel bir değerlendirme yapmalıdır” dedi. Suriyelilere sağlanan geçici koruma statüsü; ek koruma veya şartlı mülteci statüsü gibi diğer bireysel statülerin alınmasını engelleyebilir. Öztürk, Suriye’ye gönüllü dönen ve Türkiye’ye geri dönen bir Suriyelinin tek seçeneğinin tekrar geçici koruma talep etmek olduğunu belirtti.
Suriyelilerin gönüllü geri dönüşü ne kadar gerçekçi, nasıl sağlanabilir?
Kadın ve çocuklu ailelerin de geri dönüşe katıldığı söylenmesine rağmen, şu ana kadar sınırı daha çok genç ve orta yaş erkeklerin tek başına geçtiği gözlemlendi. 13 yıllık çatışmanın ardından, geride bıraktıkları evlerinin ve iş yerlerinin durumunu görmek isteyen Suriyeliler için genellikle ilk adım öncelikle genç erkeklerin Suriye’ye dönmesi oldu. Birçok Suriyeli aile, önden bir bireyin Suriye’ye döneceğini ve orada yaşam alanlarını hazırladıktan sonra ailenin geri kalanının daha sonra gideceğini ifade ediyor. Türkiye’den yapılan gönüllü dönüşlerin yüksek seviyede olmamasının bir nedeni de bu durum olarak gösteriliyor. Peki, Suriye’deki yaşam koşullarını gözlemleyen bir Suriyelinin tekrar Türkiye’ye dönüp ailesini almak gibi bir durumu olabilir mi? Bu ihtimal, geçmişte Suriyelilere bayramlar sırasında sunulan izinli geçiş hakkını akıllara getiriyor; ancak BBC Türkçe’ye konuşan yetkili, Suriyelilere böyle bir ‘izinli gidiş hakkı’ verilmediğini belirtti: “Öncelikle gidip Suriye’deki durumu görmek ve ardından aileyi almak için dönmek üzere belirlenmiş bir izin yok. Ailenin bir üyesi önden gidebilir, bu oldukça doğal, sonuçta çocuk var. Orada yaşam alanını ayarlayıp ailesine ‘siz de gelin’ diyebilir.”
“Gönüllü geri dönüşü kendi rızasıyla yapan kişi, zaten oraya gidiyor. Rıza ifadesini bu yüzden özel olarak vurguluyoruz” dedi. “Bir zamanlar bayramlarda izinli gidiş-gelişler yapılmıştı. Eğer şu anda algı öyleyse, kesinlikle izinli gidiş-geliş bulunmamaktadır. Bayram için izinli geçişler iki yıl önce kaldırıldı zaten.”
Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısının neden üç milyonun altına düştüğü sorusu.
Özel izin mümkün mü?
Bazı haberler ve sosyal medya paylaşımlarında, sınırdan geri dönmek üzere Suriye’ye giden bazı Suriyelilerin özel izin aldıkları iddiaları yer aldı. BBC Türkçe’ye konuşan bir Suriyeli, iki gün önce Suriye’ye dönen kuzeninin sınırda kimliğini bırakmadığını, iki haftalık özel izinle orada kaldığını ve sonrasında ailesini almak üzere geri döndüğünü belirtti. Ancak hem sivil toplum kuruluşları hem de yetkililer, böyle bir merkezi uygulamanın mevcut olmadığını; bazı kişilerin hastalık veya zorunlu aile birleşimi gibi özel durumları nedeniyle mevcut izinlerinin olabileceğini açıkladı.
Sınırdan geçen Suriyelilere “bir daha dönmeyeceklerine dair taahhütname imzalatıldığı” iddialarını da yalanlayan yetkililer, gönüllü geri dönüşlerin rızaya dayalı olduğunu belirtti: “Bir daha dönmeme konusunda bir taahhütname imzalanması gibi bir uygulama yok. Bu kişiler sadece gönüllü geri dönüş formunu imzalıyor. Ayrıca gönüllü geri dönüş işlemleri, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği gözetiminde gerçekleştirilmektedir. Onlar da bu kişilerin kendi istekleriyle gidip gittiğini doğrulamaktadır.” Öztürk, geri dönüş işlemlerinin hukuka uygun olabilmesi için bireyin üzerinde herhangi bir baskı olmadığına ve riskler hakkında bilgilendirilmiş olduğuna dikkat çekiyor: “Bu formları imzalarken sadece o kişinin ve yetkililerin imzası yeterli değildir. Kişinin kendi iradesinin teyidi için; Kızılay, UNHCR veya BM Mülteciler Yüksek Komiserliği gibi uluslararası bir örgütün temsilcisinin imzası da gerekmektedir.” “Eğer kişi iyi Türkçe bilmiyorsa, belgede neyin ifade edildiği konusunda detaylı bilgilendirme yapılması gerekiyor.”
“Suriye’nin durumu henüz belirsiz”
Öztürk, hala Suriye’deki durumun mülteci hukuku açısından belirsiz olduğunu ifade ediyor. Bireysel başvuru alan birçok Avrupa Birliği ülkesi, Suriye’deki durum hakkında güncel raporlar gelene kadar başvuruları dondurdu. Öztürk, “Suriye’deki ani gelişmelere bağlı olarak, raporların durumu bir anda eski hale gelebiliyor. Bu nedenle yeni raporların gün boyunca gelmesini beklemek gerekiyor” dedi. Suriye’ye gönüllü dönüş yapan ancak Türkiye’ye geri dönen bir kişinin yine geçici koruma statüsü almasının hukuka aykırı olabileceğini belirtiyor: “Ülkedeki belirsiz durumun göz önünde bulundurulması, dönüş sonrasında karşılaşabileceği risklerin belirlenmesi şu an için hukuken çok karmaşık.” “İdarenin takdir yetkisi çerçevesinde, başvuru değerlendirmeleri oradaki koşullar netleşene kadar uzatılabilir veya bireye insani ikamet izni gibi bir izin verilebilir.”
Kaynak: Getty Images
Sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan toplantıda ne konuşuldu?
BBC Türkçe’ye toplantıya katılan bir uzmandan gelen bilgiye göre, kamu politikası, gönüllü ve onurlu geri dönüşleri esas alan ancak dönüş prosedürlerini de kolaylaştıran yönde ilerliyor. Birçok AB ülkesinde olduğu gibi dünya genelindeki eğilim, yeni iltica başvurularının hızla kapatılması ve Suriyelilerin geri gönderilmesi yönünde. Ancak Türkiye’nin en azından toplantıdan anlaşıldığı kadarıyla bu konuda net bir adım atıldığına dair bilgiler bulunmamaktadır. Temelde, gönüllü bir şekilde geri dönen kişilerin süreçlerini kolaylaştırmak üzerine kurulmuş bir politika izleniyor. Toplantıda gönüllü geri dönüş sürecinde hem Suriye’deki yaşam alanlarının yeniden inşası hem de Türkiye’den geçiş sürecinde sivil toplumun rolü üzerinde durulmuştur. Suriye’deki yaşamın yeniden tesis edilmesi için sivil toplumdan yardım beklendiği belirtilmiştir.
UNHCR ‘git ve gör’ uygulamasını öneriyor
Türk hükümetiyle birlikte, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) de Suriye’ye gönüllü geri dönüşlerin “gönüllü, onurlu ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesi” gerektiğine dikkat çekiyor. UNHCR’nın 10 Aralık’ta yayımladığı bilgilendirme notunda, Suriye dışında kalan milyonlarca mültecinin durumunu daha iyi değerlendirebilmek amacıyla Suriye’ye “git ve gör” ziyaretleri yapmasına izin verilmesi gerektiği önerilmektedir. “UNHCR, belirsizlik dönemlerinde Suriyelilerin geri dönüş koşullarını değerlendirebilmeleri için ‘Git ve Gör’ ziyaretleri gibi esneklik imkânlarının tanınmasının önemli olduğunu vurgulamaktadır.” Ayrıca mülteci toplulukları ile iletişim kurmaya ve devletlerin organize gönüllü geri dönüş süreçlerini desteklemeye devam edeceklerini belirtmektedir. Suriye’ye gönüllü geri dönüş: ‘Henüz yoğun dönüş yok’
Alınan kararların daha da güçleneceği düşünülüyor.