Yeni Başlık: Suriye’ye Gönüllü Dönüş: “Yoğun Bir Akın Yok”
Yazar: Fundanur Öztürk
Kaynak: Ankara, BBC Türkçe
Tarih: 13 Aralık 2024 (Güncelleme: 15 Aralık 2024)
Suriye’de Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından, Türkiye’deki bazı Suriyelilerin sınırdan geri dönüşleri gönüllü olarak devam ediyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, dünkü toplantısında sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek üç saatten fazla bir süre boyunca görüş alışverişinde bulundu. Bakan, geri dönüş yapmak isteyen Suriyelilerin süreçlerini kolaylaştırmak amacıyla sahada çalışan sivil toplum kuruluşlarından görüş aldı. Yerlikaya, son günlerde günlük olarak ortalama 1.100 ila 1.150 Suriyelinin geri dönüş yaptığını açıkladı; bu sayı daha evvelki dönemde günlük 200-300 kişi civarındaydı.
Bakan Yerlikaya, 9-13 Aralık tarihleri arasında toplam 7.621 Suriyelinin ülkelerine döndüğünü aktardı. Gönüllü geri dönüşlerin organize edilmesi için ilgili tüm bakanlık ve kuruluşların birlikte çalıştığı belirtildi. Sınırdaki işlemlerin kolaylaşması için ek personel ve mobil araçlar tahsis edildi; personel kapasitesi günlük 20.000 geçiş işlemi yapabilecek şekilde artırıldı. Gönüllü geri dönüş işlemlerini kolaylaştırıcı ve belge işlerini azaltıcı yöntemler üzerinde çalışmalar yürütülüyor. Toplantıya hem Türk hem de Suriyeli sivil toplum kuruluşları katıldı ve bu tür toplantıların düzenli olarak yapılacağı duyuruldu.
Suriyelilerin geri dönüşü üzerine tartışmalar sürerken, BBC Türkçe, toplantıya katılan sivil toplum kuruluşlarından bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 Aralık’ta, “Suriye’de barış ortamı güçlendikçe, gönüllü geri dönüşlerin sayısının da artacağına inanıyorum” dedi. Ancak BBC Türkçe ile konuşan yetkililer ve sivil toplum temsilcileri, henüz yoğun bir kitlesel dönüşün gerçekleşmediğini belirtiyor. Suriye’deki siyasi durum ve güvenlik şartları netleştikçe, gönüllü geri dönüşlerin artması bekleniyor.
Bir bakanlık yetkilisi, “Geri dönüşlerde büyük bir akın veya aşırı bir rakam mevcut değil. Suriye’deki güvenlik düzeyi arttıkça, geri dönüşlerin sayısının artacağını tahmin ediyoruz. Bekleyip göreceğiz” dedi. Bu yetkili, dönmek isteyenlerin süreçlerini kolaylaştıracaklarını, kimseyi zorla göndermeyeceklerini veya gitmek isteyeni engellemeyeceklerini ekledi.
Gönüllü Geri Dönüş Süreci
Türkiye’de geçici koruma statüsünde olan Suriyelilerin hakları, Geçici Koruma Yönetmeliği çerçevesinde düzenleniyor. Gönüllü olarak Suriye’ye dönmek isteyenlerin belirli adımlardan geçmesi gerekiyor. Başvuru yapmak için, ilgili göç idaresi müdürlüklerine gidiliyor. Burada, ilgili şahısların “gönüllü geri dönüş formunu” doldurması isteniyor. Formu doldurduktan sonra, çıkış yapmayı planladıkları sınır kapısına yöneliyorlar. Kapıda, suç kaydı ya da vergi borcu gibi bilgilerin yanı sıra kimlik kontrolleri yapılıyor. Dönüşü onaylanan Suriyelinin geçici koruma statüsü sona eriyor ve geçici koruma kimlik belgesi imha ediliyor.
BBC Türkçe’ye bilgi veren başka bir hükümet yetkilisi, sınırdaki mevcut uygulamanın bu şekilde olduğunu vurguladı. Peki, Türkiye’den gönüllü geri dönüş yapan bir Suriyeli, yeniden Türkiye’ye dönmek istediğinde ne olacak? Yönetmelik çerçevesinde, bu durumdaki bireyin tekrar geçici koruma statüsü alıp almayacağı, tamamen idarenin takdirine bağlı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Neva Övünç Öztürk, “Kişinin Türkiye’ye döndüğünde otomatik olarak koruma altına alınması kesin değildir; o kişi için idarenin bir değerlendirme yapması gerekecektir” açıklamasında bulundu.
Suriye’ye seyahat eden Suriyelilere, geçici koruma statüsü; ikincil koruma veya şartlı mülteci statüsü gibi diğer bireysel statülerin alınmasını engelliyor. Öztürk, Suriye’ye dönen bir Suriyelinin tekrar koruma alabilmesinin tek yolunun yeniden geçici koruma statüsüne başvurmak olduğunu ifade etti.
Gerçekçi mi?
Kadın ve çocuklu ailelerin de bulunduğu gözlemler, şu anki dönemde daha çok genç ve orta yaşlı erkeklerin sınırdan tek başlarına geçiş yaptığını gösteriyor. 13 yıllık çatışmanın ardından, geride bıraktıkları ev ve iş yerlerinin durumunu görmek isteyen Suriyeliler, genellikle ailelerin bir üyesinin Suriye’ye dönmesiyle süreci başlatıyor. Birçok Suriyeli aile, önden bir bireyin Suriye’ye dönerek orada yaşam alanını hazırlayacağını ve ailenin diğer üyelerinin daha sonra geleceğini düşünüyor. Bu durumun, Türkiye’den gönüllü dönüşlerin düzeyinin yüksek olmamasına katkıda bulunduğu ifade ediliyor.
Bir Suriyelinin Suriye’deki yaşam şartlarını görmek amacıyla döndükten sonra tekrar Türkiye’ye dönüp ailesini getirmesi mümkün mü? Bu, geçmişte Suriyelilere bayramlarda sağlanan izinli geçiş hakkını hatırlatsa da, BBC Türkçe ile konuşan bir yetkili, Suriyelilere “izinli gidiş hakkı” tanınmadığını belirtiyor: “Sadece gidip durumu görmek için Suriye’ye gitmek ve sonrasında aileyi almak üzere dönmek için planlanmış bir izin yok. Ailenin bir bireyi önden gidebilir, bu gayet normal; sonuçta çocuk da var. O oradaki yaşam alanını hazırlar ve ailesine, ‘gelin’ der.” Gönüllü geri dönüş için kendi rızasıyla hareket eden birey, artık oraya gidecektir. Rıza ifadesi bu yüzden özellikle vurgulanıyor. Bayram günlerinde izinli gidiş-dönüşler gerçekleştirildi; ancak şu anda bu tür izinlerin mevcut olmadığını ve bayramlarda tanınan izinlerin iki yıl önce kaldırıldığını ifade ediyor.
Surfacing Expat Numbers:
Suriye’den gönüllü dönüş yapmış bir Suriyelinin sayılarındaki azalma nedenleri arasında, Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısının üç milyonun altına düşmesi de yer alıyor.
Özel İzin Mümkün mü?
Bazı haberlerde ve sosyal medya paylaşımlarında, sınırdan geçen Suriyelilerin bir kısmının geri dönüş amacıyla izin alarak Suriye’ye gittiğine dair bilgiler yer aldı. BBC Türkçe ile görüşen bir Suriyeli, iki gün önce Suriye’ye dönen kuzeninin sınırdaki kimliğini bırakmadığını, iki haftalık bir özel izinle, sonrasında geri dönerek ailesini almak üzere ülkeden ayrıldığını söyledi. Ancak hem sivil toplum kuruluşları hem de yetkililer, böyle bir merkezi uygulamanın var olmadığını, bazı kişilerin sağlık nedenleri veya zorunlu aile birleşimleri gibi durumlar nedeniyle halihazırda izinlerinin olabileceğini belirtiyor.
Bir Suriyeli’nin sınırdan geçerken, “bir daha dönmeyeceğine dair taahhütname” imzaladığı iddialarını da yalanlayan yetkili, gönüllü geri dönüşlerin rıza esasına dayandığını ifade ediyor: “Bir daha geri dönmeyeceğine dair taahhütname imzalama durumu yoktur. Bu bireyler, yalnızca gönüllü geri dönüş formunu imzalamaktadırlar. Ayrıca gönüllü geri dönüş işlemleri, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin gözetimi altında gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde, bu kişilerin kendi rızalarıyla gidip gitmediklerine de tanıklık ediyorlar.”
Öztürk, geri dönüş işlemlerinin hukuka uygun şekilde ilerlemesi için, birey üzerinde herhangi bir baskı olmaması ve risk hakkında bilgilendirmeler yapılması gerektiğini vurguluyor: “Bu formların imzalanması sadece kişinin ve yetkililerin imzasıyla yeterli değildir. Bireyin kendi iradesiyle hareket ettiğine dair; Kızılay, UNHCR veya BM Mülteciler Yüksek Komiserliği gibi uluslararası bir kuruluşun temsilcisinin imzasının da olması gerekmektedir. Eğer kişi iyi Türkçe bilmiyorsa, özellikle tercüman aracılığıyla belgenin içeriğinin açıklanmış olması önemlidir.”
Suriye’deki Belirsizlik
Öztürk, şu anki Suriye durumunun mülteci hukuku açısından belirsiz olduğunu ifade ediyor. Birçok Avrupa Birliği ülkesi, Suriye’deki güncel raporlar gelene dek başvuruların dondurulması kararı almış durumda. Öztürk, “Suriye’deki ani gelişmeler yaşandığında, raporlar hızla eski tarihe dönüyor. Yeni raporların çıkmasını beklemek gerekecek” şeklinde belirtti. Suriye’ye gönüllü olarak dönen ancak sonrasında Türkiye’ye geri dönen bir Suriyelinin tekrar geçici koruma statüsü almasının hukuka aykırı olabileceği konusunu da gündeme getiriyor. “Ülkedeki durum belirsiz olduğundan, geri döndüğünde karşılaşabileceği risklerin analiz edilmesi hukuken oldukça zor” dedi.
İdarenin takdir yetkisi gereği başvuru değerlendirmesi, oradaki durum netleşene kadar uzatılabilir veya kişiye insani ikamet izni gibi bir alternatif sunulabilir.
Toplantıda Ne Görüştü?
BBC Türkçe’nin toplantıya katılan bir uzmandan edindiği bilgilere göre, kamu politikası şu an gönüllü ve onurlu geri dönüşleri öncelikli kılan ancak dönüş süreçlerini de kolaylaştırmaya yönelik ilerliyor. Birçok AB ülkesinde olduğu gibi dünya genelindeki eğilim, hızlı bir şekilde yeni iltica başvurularını kapatmak ve Suriyelileri geri göndermektir. Ancak Türkiye, en azından dünkü toplantıdan anlaşıldığı kadarıyla, böyle bir adım atma niyetinde olmadığını gösteriyor. Esas olarak, gönüllü bir şekilde dönen bireylerin süreçlerini kolaylaştırmaya yönelik bir politika izleniyor. Toplantıda sivil toplumun, hem gönüllü geri dönüş sürecinde hem de Suriye’deki yeniden yapılanma çalışmaları içinde ne denli önemli bir role sahip olacağına vurgu yapıldı. Hem Suriye’deki yaşamın yeniden inşası hem de Türkiye’den geçiş sürecinde sivil toplumdan destek beklendiği belirtildi.
UNHCR, “gidip gör” uygulamasını öneriyor
Türk hükümeti gibi Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) de Suriye’ye gönüllü geri dönüşlerin “gönüllü, onurlu ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesi” gerektiğini önemle vurguluyor. UNHCR, 10 Aralık’ta yayımladığı bilgilendirme notunda, Suriye dışında kalan milyonlarca mültecinin, Türkiye’ye dönmeden önce durumu daha iyi analiz edebilmek amacıyla Suriye’ye “gidip gör” ziyaretleri yapmasına izin verilmesi gerektiği görüşünde. “UNHCR, belirsizlik dönemlerinde Suriyelilerin dönüş koşullarını değerlendirebilmeleri için gidip görme ziyaretleri gibi esnekliklerin sunulması gerektiğini belirtiyor.” Ayrıca, mülteci topluluklarıyla iletişimi sürdürmeye ve devletlerin organize ettiği gönüllü dönüş süreçlerine destek vermeye devam edeceklerini ekledi. Öztürk, ‘git ve gör’ projesinin, gönüllü geri dönüş kararlarının daha da güçlenmesine katkıda bulunacağını düşünüyor.