Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasına karar veren nöbetçi sulh ceza hakemliği, olayın Diyarbakır Cezaevi’nde cezası kesinleşmiş bir PKK’lı hükümlüden elde edilen belgelerde Özer’in adının geçmesi üzerine başlayarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma sonucunda gerçekleşti. Tutuklama kararı sonrası Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı. Savcılığın tutuklama talebine dayanak olarak hazırladığı yazıda, Özer’in terör örgütü üyeleriyle irtibat kurduğu belirtiliyor. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasında dikkat çekici bir nokta, 2014 yılında Abdullah Öcalan ile HDP milletvekillerinden oluşan bir grup arasında gerçekleştirilen bir görüşmede isminin geçmesidir. Bahsi geçen yazıya göre bazı akademisyenler, özgürlükçü bir özerklik projesine katkı sağlamak amacıyla bu görüşmeye katılmışlardır ve bu akademisyenlerden biri de Mersin Üniversitesi’nden Ahmet Özer’dir. Özer’in 10 yıl geriye giden telefon konuşmalarına dayanarak suçlanması, kamuoyunda çeşitli tepkilere yol açtı. Hukukçular, ’10 yıl öncesine dönerek bir kişinin doğal çevresinden suç üretilemeyeceğini’ belirtti. Ayrıca, İstanbul’a bir kayyum atandı ve Esenyurt Belediye Başkanı olarak İstanbul Vali Yardımcısı atanmış oldu. Tutuklama gerekçesi olarak Sevk yazısında, “Heyetin Abdullah Öcalan’a, Ahmet Özer’in bazı akademisyenlerin kendisine ulaştığı bilgisini aktardığı, bilimsel konularla ilgili yeterince yeni bir bakış açısı elde edemedikleri, ancak sizin eserlerinize yoğunlaştıklarında yeni bir perspektif edindikleri yönünde ifadeler bulunduğu, Abdullah Öcalan’ın bu durumun önemli olduğunu belirterek heyete talimatlar verdiği tespit edilmiştir.” denilmektedir. Öte yandan, Özer’in HTS kayıtlarına ulaşıldığı ve ilgili telefon görüşmelerinde iki suç unsuru tespit edildiği bildirilmektedir. Görüşmeye konu olan konuşmalarda, bir kişi Özer’e, M.K. isimli kişinin annesinin vefat ettiğini bildirmiştir. Özer’in M.K’nın numarasını talep ederek durumunu sorduğu, telefondaki kişinin ise M.K’nın iki kardeşinin terör örgütüyle bağlantılı olduğunu, partinin bu kişilere değer verdiğini ve M.K’yı ziyaret etmesini Özer’den istediği aktarılmaktadır. Yazıda, Özer’in M.K’yı arayarak yerel seçimlerde yardım talebinde bulunduğu ve M.K’ya, “Sizin gibi değerli evlatlar yetiştirdi.” şeklinde ifadeler kullandığı belirtilmektedir. Karar yazarı Yıldıray Oğur, annesi vefat eden birini taziye amacıyla aramanın bu şekilde soruşturma konusu edilmesini eleştirerek, “Annesi ölen birine taziye için aramış, ‘sizin gibi değerli evlatlar yetiştirildi’ demiştir. Ancak bu kişi değil ama kardeşleri PKK ile ilgilidir. ‘Hukuku’ siyaseten kısıtlayarak, absürt bir soruşturma yaratıldığına dikkat çekmiştir.” Ayrıca, M.K’nın kardeşi Tahirhan Kaya’nın 2011 yılında Van’da polis evine yönelik eylem düzenlemek amacıyla talimat alarak yakalandığı ve 19 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldığı ifade edilmiştir. M.K’nın diğer iki kardeşinin de benzer suçlamalarla mahkumiyet aldıklarına dair bilgiler de sunulmuştur. Özer’in daha önce PKK üyesi Remzi Kartal ile görüştüğü de iddia edilmiştir. Özer’in savcılıktaki ifadesinde, Remzi Kartal ile olan ilişkisini ve terör örgütü üyeleriyle olan telefon görüşmelerini açıklamakta zorlandığı kaydedilmiştir. Ahmet Özer hakkındaki iddialar gündemdeki yerini korurken, AK Parti Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman’ın Remzi Kartal ile aynı masada yemek yerken çekilen bir fotoğrafı da basında yer almıştır.
Nedim Yamalı, Gelecek Partisi'nden 24 Aralık 2024 tarihinde istifa etti ve AK Parti'ye geçiş beklentileri gündeme geldi. İstifasının ardından yaptığı açıklamada, "Kuruluşundan bu yana görev aldığım Gelecek Partisi...
Devamını Oku..