Geçtiğimiz hafta Türk savunma sanayisi açısından oldukça yoğun bir haftaydı. O kadar çok güzel haber vardı ki, buraya sadece başlıklarını yazsak bu köşenin alanı yetmezdi.
Bir hafta içinde bu kadar çok gelişme yaşanmasının nedenlerinden biri de Suudi Arabistan’da düzenlenen bir savunma fuarı olan World Defense Show’du. Haber paylaşımları Türk şirketlerinin etkinliğe hakim olduğunu gösteriyor. Özellikle Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) ve savunma devi Aselsan gibi lider firmaların yaptığı anlaşmalar dikkat çekti. Çoğu detay açıklanmasa da alınan bilgilere göre Aselsan, Marlin insansız deniz araçlarını Suudi Arabistan’a satabilir. Ayrıca TUSAŞ, T625 Gökbey helikopterini Suudilerle birlikte üretecek. Henüz envantere girmemiş bir helikopter için büyük başarı.
TAI ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) savunma sanayi grubu EDGE Group ile de anlaşma imzaladı. Anlaşmanın detayları hakkında çok fazla bilgi yok ancak TAI Genel Müdürü Temel Kotil’in, EDGE Group CEO’su Hamad Al Marar ile çektirdiği fotoğrafta üzerinde KAAN jetinin bulunduğu plaket tutması akıllara geliyor. BAE’nin KAAN projesine ortak olma olasılığı. Hem akademik hem de gazete yazılarında defalarca yazdık ama hatırlatalım ve altını bir kez daha çizelim ki, KAAN üretiminde dost ülkelerin ortak olması gerekiyor. Son zamanlarda Suudiler Eurofighter’ı satın alamadı ve BAE’liler de ilan edilmemiş yaptırımlar nedeniyle F-35’i satın alamadı. Oysa KAAN’ın Türkiye’nin dostlarına satışında herhangi bir kısıtlama olmayacak. Ayrıca KAAN ile de jetlere ücretsiz erişim sağlayacak ortaklıklar kuracaklar.
Baykar’ın drone girişimleri genişliyor
Fuarda, Baykar’ın Suudi Arabistan’da açacağı drone fabrikasına ilişkin bilgilerin yanı sıra, firmanın ilave olarak 60 adet Akıncı insansız savaş hava aracı (SİHA) satışı yapacağı da ortaya çıktı. Hafta içinde Baykar Grubu’nun Kiev’de yılda 120 adet Bayraktar TB2 SİHA üreteceği fabrikanın inşaatına başladığı öğrenildi. Bu arada Baykar’a kamikaze drone üretmesini de tavsiye edelim. Türk firmalarının kapasitesi olmasına rağmen ne yazık ki Türk savunma sanayinde öne çıkan bir kamikaze drone modeli bulunmuyor. İmalatta ciddi bir hız sorunu var. Pek çok proje ismi viral oluyor ancak henüz savaş alanında kendini kanıtlamış bir model yok. Ancak hızlı ürün üretme kabiliyetine sahip olan Baykar Grubu bu açığı kapatabilir.
Öte yandan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türk SİHA’larının Mısır’a da satılacağını söyledi. Böylece hayata geçtiğinde Türkiye yapımı SİHA’lar Ortadoğu’nun önde gelen tüm Arap ülkelerine satılacak.
Ancak bu haftanın en dikkat çekici haberi, Türkiye’nin F-16’larda kullanılan F110 motorunu ve KAAN’ı SİHA’lar için Washington’dan talep etmesi oldu. Mevcut SİHA’ların motorları çok büyük olmadığından maksimum 1,5 ton faydalı yük ile uçabiliyorlar. Ancak F110 motor kullanılması durumunda 7 tona kadar faydalı yük taşınabiliyor. Üstelik SİHA’nın hızı üç katına çıkıyor. F110 motorlarının kullanılması halinde Türk savunma sanayisini rakiplerinin önüne geçirecek bir çeşit insansız F-16 veya KAAN üretilecek. Amerikalılar F110’u verir mi bilinmez ama eşdeğer bir yerli motorun tasarımına başlandığı için en geç 10 yıl içinde Türkiye’nin insansız jetini gökyüzünde görmek mümkün olabilir.
Bu arada Türk savunma şirketleri geçen yıl 10,2 milyar dolarlık sipariş aldı. Yani ihraç ettiklerinin iki katı kadar sipariş aldılar. Bu yılki rakamların daha yüksek olması bekleniyor. Müdahale edilmediği takdirde savunma sanayinde Türk mühendisliğinin ne kadar ilerlediğini gösteren başarılar gelecekte daha da artacaktır. Sektörün sağlamlığı ve ürünlerinin yüksek katma değeri, Türkiye’nin savunma sektöründeki konumunu daha da yukarılara taşıyacak. Geriye dönüp baktığımızda, Türk ordusunun yerli üretim ilk piyade tüfeğini envantere sokmasının üzerinden sadece on yıl (18 Mayıs 2014) geçmiş olduğunu görüyoruz.