Başlık: Türkiye – ABD Görüşmelerinden Suriye İçin Hangi Sonuçlar Ortaya Çıktı?
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Esad yönetiminin devrilmesinin ardından Suriye konusunu görüşmek üzere Türkiye’nin başkenti Ankara’ya geldi. Ankara Esenboğa Havalimanı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelen Blinken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile de 13 Aralık Cuma günü sabah saatlerinde görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde Türk ve Amerikalı yetkililer, Suriye’nin geleceğinin belirlenmesi sürecinde nasıl bir rol oynayacaklarını tartıştılar ve her iki tarafın da istikrarlı bir Suriye isteği konusunda genel bir uzlaşmaya vardığını ifade ettiler. Ancak taraflar arasında IŞİD ile mücadele yöntemi konusunda hâlâ belirgin ayrılıklar mevcut. ABD, Suriye’deki gelişmelerin IŞİD ile mücadelesine zarar vermemesi gerektiğini vurgularken, Türkiye’nin Suriye’deki Halk Savunma Birlikleri’ne (YPG) yönelik askeri operasyonlarını olumlu karşılamadığını hissettiriyor.
Görüşmelerin merkezinde, Esad yönetiminin çöküşü sonrasında Suriye’de nasıl bir yönetim kurulacağı, bu yönetimin niteliği ve bölgesel ilişkileri yer aldı. ABD ve Türkiye’nin bu süreçteki rolleri ve iş birliğinin nasıl sağlanacağı da bakanlar arasındaki görüşmelerde önemli bir konu oldu. Basın toplantısı yerine kısa demeçler veren Blinken ve Fidan, Suriye’deki yeni döneme dair bu ilk görüşmelerinin ilerleyen süreçte nasıl bir rol oynayacaklarına odaklandıklarını belirtti.
Ancak Blinken’ın içinde bulunduğu Biden yönetiminin 20 Ocak 2025’te seçilmiş başkan Donald Trump’a devredilecek olması, Ankara’daki görüşmelerin önemini bir nebze azaltan bir etken. Fidan, basın açıklamasında bu duruma dolaylı olarak değinerek, bu ziyaretin “muhtemelen Blinken’in görev süresi içinde yapacağı son Ankara ziyareti” olduğunu belirtti. Suriye’de istikrar görmek istediklerini ifade eden Fidan, ülkenin geleceğine dair detaylı bir değerlendirme sunmadı. Blinken ise, Suriye halkının daha güzel bir gelecek için fırsatları değerlendirmeleri çabasında olduklarını dile getirirken, azınlıklar ve kadın hakları gibi konuların önemini vurguladı. Amerikalı diplomat, Suriye’nin geleceği konusunda Fidan ile genel bir uzlaşma içinde olduklarını belirtti.
ABD’nin Suriye politikası, Esad sonrası dönemde nasıl şekillenecek? IŞİD ile mücadele nasıl sürdürülecek? Blinken’ın Erdoğan ve Fidan ile görüşmelerinde, ABD’nin Suriye’nin kuzey ve doğu bölgelerinde IŞİD ile mücadelesinde YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile bulunan ortaklık ön plandaydı. Türkiye, YPG’yi “terör örgütü” olarak nitelendiriyor ve bu yapının IŞİD ile mücadele etmek yerine kendisine özerk bir yapı oluşturmak istediğini ileri sürüyor. Blinken, Ankara öncesinde bu konudaki ilk mesajını verirken, Türkiye’nin “PKK ve terörizmden” kaynaklanan tehditlerle karşı karşıya olduğunu, fakat IŞİD’in yeniden ortaya çıkmasını engellemek üzere yeni çatışmaların yaşanmamasının önemine dikkat çekmişti.
Erdoğan ve Blinken görüşmesi sonrası yayımlanan yazılı açıklamada, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın bu konuda Türkiye’nin bilinen duruşunu yinelediği belirtildi. Erdoğan’ın PKK’nın Suriye’deki mevcut durumdan yararlanmasına ve IŞİD ile mücadelede zafiyet oluşmasına karşı izin vermeyeceğini vurgulaması dikkat çekiciydi. Ankara ve Washington, son dönemlerde Suriye’nin kuzeyindeki IŞİD ile mücadele ve YPG’nin rolleri konularında sık sık iletişim halindeydiler. Bu meselelerin, 20 Ocak itibarıyla göreve gelecek Trump yönetimi ile tekrar ele alınması bekleniyor. Türkiye, yeni yönetimin YPG ile iş birliğini sonlandırarak, Suriye’den yaklaşık 900 askerini çekmesini umut ediyor.
Blinken, Türkiye ziyaretinin ardından Ürdün’e geçti ve burada yaptığı açıklamada, ABD’nin Esad rejimini devirdikten sonra Suriye’de etkili olan HTŞ ile “doğrudan temas” kurduğunu belirtti. Bu, ABD’nin hâlâ “terör örgütü” listesindeki HTŞ ile doğrudan iletişim kurduğu konusundaki ilk resmi beyan olarak kaydedildi. Blinken, gazetecilere özellikle kayıp Amerikalı gazeteci Austin Tice’ın durumu hakkında iletişimde bulunduklarını ifade etti. Arap Birliği tarafından kurulan Arap Bakanlar Temas Komitesinin, Suriye konulu ilk uluslararası toplantısı Ürdün’ün Akabe kentinde dışişleri bakanları seviyesinde gerçekleştirildi. Bu toplantıya Ürdün’le birlikte Suudi Arabistan, Irak, Lübnan, Mısır ve Arap Birliği Genel Sekreteri katıldı. Akabe’deki toplantıya, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar, ABD, Türkiye ve AB’nin dış politika ve güvenlik konularından sorumlu yüksek temsilcisi ile BM Suriye Temsilcisi de dahil oldu. Yetkililer, ülkede barışçıl bir geçiş sürecini destekleme konusunda anlaştı; Ürdün Dışişleri Bakanı ise bölgesel aktörlerin “kaosa sürüklenilmesini” istemediğini vurguladı. Toplantı sonrası yayımlanan ortak bildiride, azınlık haklarına saygı gösteren ve “terörist gruplara” yer vermeyen kapsayıcı bir Suriye hükümeti kurulması çağrısı yapıldı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, mevcut Suriye kurumlarının korunması ve reform edilmesi gerektiğini belirtti. Reuters haber ajansına göre Fidan, “Terörün geçiş dönemini kötüye kullanmasına asla izin vermemeliyiz. Çabalarımızı koordine etmeli ve geçmişin hatalarından ders almalıyız” şeklinde ifade etti. Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ise Suriye’nin Orta Doğu ve ötesinde paylaşılan geleceği konusundaki endişelerini paylaşırken, Kaddafi’nin devrilmesi sonrasında yaşanan kaosa göndermede bulunarak, bölgesel aktörlerin başka bir Libya istemediğinin altını çizdi. Ürdün’deki toplantıya HTŞ katılmadı; bu örgüt, ABD ve Türkiye dahil birçok ülkenin “terör örgütü” listesinde yer alıyor.