Türkiye’nin batısındaki İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın kalbinde, benzersiz bir sakin 17 yıldır sessizce mahkemelik oldu. Bu sakin, çarşıyı sık sık ziyaret eden birçok dükkan sahibinden veya ziyaretçiden biri değil. Bunun yerine, ünlü çizgi film karakteri Garfield’a olan çarpıcı benzerliği onu yerel bir ünlü yapan “Tarçın” (“Tarçın”) adlı bir kedi.
Tarçın, çarşıya bir kedi yavrusu olarak geldi ve yıllar içinde bu tarihi pazar yerinin günlük ritminin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Canlı hediyelik eşya ticareti ve huzurlu avlu çay eviyle bilinen çarşı, her sabah erkenden canlanıyor. Dükkan sahipleri bir başka iş gününe hazırlanırken, Tarçın sakin ve dikkatli bir tavırla turlarını gerçekleştiriyor.
Tek gözü, tombul vücudu ve belirgin ten rengiyle Tarçın’ı fark etmemek imkansız. Her sabah, kahvaltı arayışıyla birinden diğerine geçerek dükkanların açılışını heyecanla bekliyor. Karnını doyurduktan sonra, Tarçın iki katlı çarşıda yavaş bir tura çıkıyor ve çeşitli işletmelere sessizce girip çıkıyor.
Garfield’a olan benzerliği, ona kendi çocuklarıymış gibi bakan tüccarların gözünden kaçmıyor. 20 yıldır çarşıda mücevher ve hediyelik eşya satan bu tüccarlardan biri olan Özgül Yılmaz, Tarçın’ı ailenin bir parçası olarak görüyor.
Yılmaz, “Tarçın bizimle birlikte yiyor, içiyor, dinleniyor” dedi.
“Hafta sonları burada olmadığımızda bile, güvenlik görevlimiz onun beslenmesini sağlıyor. Onunla ilk tanıştığımızda, bir gözünü kaybetmişti. 17 yıldır ona bakıyoruz; onu tımar ediyor, aşılarını yaptırıyor ve ona sevgiyle bakıyoruz. Ve o da karşılığında herkesi seviyor.”
Tarçın’ın cazibesi sadece esnafla sınırlı değil. Çarşıya gelen ziyaretçiler, özellikle şehir dışından gelenler, ünlü kediyi görmek için sık sık Tarçın’ı soruyorlar. “İnsanlar bize, ‘Kedi hala burada mı?’ diye soruyorlar, özellikle de üniversite yıllarında gelip şimdi aileleriyle geri dönenler,” diye açıklıyor Yılmaz.
“Sadece Tarçın’ı görmek için yurtdışından gelen turistlerimiz bile var.”
COVID-19 salgını sırasında Yılmaz ve meslektaşları, Tarçın’ın bakımının sağlanması için özel izinler almak için ellerinden geleni yaptılar ve kedi ile çarşı topluluğu arasındaki derin bağı gösterdiler.
Başka bir tüccar, Onur Kapaklı, Tarçın’ın çarşıda gezinirken sergilediği rahat tavırlara hayran kalıyor. “Çok güzel bir kedi. Herkesin kedilere karşı zaafı var gibi görünüyor ama Tarçın her zaman bu sevgiyi karşılıksız bırakıyor. Yürürken onu okşamaya çalışanlara bile dönüp bakmıyor,” diye belirtiyor Kapaklı gülümseyerek.
Garfield’ı andıran görüntüsü ve bağımsız ruhuyla Tarçın, artık çarşıdaki sıradan bir kedi olmaktan çıktı.
Türkiye’nin batısındaki İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın kalbinde, benzersiz bir sakin 17 yıldır sessizce mahkemelik oldu. Bu sakin, çarşıyı sık sık ziyaret eden birçok dükkan sahibinden veya ziyaretçiden biri değil. Bunun yerine, ünlü çizgi film karakteri Garfield’a olan çarpıcı benzerliği onu yerel bir ünlü yapan “Tarçın” (“Tarçın”) adlı bir kedi.
Tarçın, çarşıya bir kedi yavrusu olarak geldi ve yıllar içinde bu tarihi pazar yerinin günlük ritminin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Canlı hediyelik eşya ticareti ve huzurlu avlu çay eviyle bilinen çarşı, her sabah erkenden canlanıyor. Dükkan sahipleri bir başka iş gününe hazırlanırken, Tarçın sakin ve dikkatli bir tavırla turlarını gerçekleştiriyor.
Tek gözü, tombul vücudu ve belirgin ten rengiyle Tarçın’ı fark etmemek imkansız. Her sabah, kahvaltı arayışıyla birinden diğerine geçerek dükkanların açılışını heyecanla bekliyor. Karnını doyurduktan sonra, Tarçın iki katlı çarşıda yavaş bir tura çıkıyor ve çeşitli işletmelere sessizce girip çıkıyor.
Garfield’a olan benzerliği, ona kendi çocuklarıymış gibi bakan tüccarların gözünden kaçmıyor. 20 yıldır çarşıda mücevher ve hediyelik eşya satan bu tüccarlardan biri olan Özgül Yılmaz, Tarçın’ı ailenin bir parçası olarak görüyor.
Yılmaz, “Tarçın bizimle birlikte yiyor, içiyor, dinleniyor” dedi.
“Hafta sonları burada olmadığımızda bile, güvenlik görevlimiz onun beslenmesini sağlıyor. Onunla ilk tanıştığımızda, bir gözünü kaybetmişti. 17 yıldır ona bakıyoruz; onu tımar ediyor, aşılarını yaptırıyor ve ona sevgiyle bakıyoruz. Ve o da karşılığında herkesi seviyor.”
Tarçın’ın cazibesi sadece esnafla sınırlı değil. Çarşıya gelen ziyaretçiler, özellikle şehir dışından gelenler, ünlü kediyi görmek için sık sık Tarçın’ı soruyorlar. “İnsanlar bize, ‘Kedi hala burada mı?’ diye soruyorlar, özellikle de üniversite yıllarında gelip şimdi aileleriyle geri dönenler,” diye açıklıyor Yılmaz.
“Sadece Tarçın’ı görmek için yurtdışından gelen turistlerimiz bile var.”
COVID-19 salgını sırasında Yılmaz ve meslektaşları, Tarçın’ın bakımının sağlanması için özel izinler almak için ellerinden geleni yaptılar ve kedi ile çarşı topluluğu arasındaki derin bağı gösterdiler.
Başka bir tüccar, Onur Kapaklı, Tarçın’ın çarşıda gezinirken sergilediği rahat tavırlara hayran kalıyor. “Çok güzel bir kedi. Herkesin kedilere karşı zaafı var gibi görünüyor ama Tarçın her zaman bu sevgiyi karşılıksız bırakıyor. Yürürken onu okşamaya çalışanlara bile dönüp bakmıyor,” diye belirtiyor Kapaklı gülümseyerek.
Garfield’ı andıran görüntüsü ve bağımsız ruhuyla Tarçın, artık çarşıdaki sıradan bir kedi olmaktan çıktı.