Bursa’nın Osmangazi ilçesinin Tahtakale semtinde bulunan Ahşap Han, özgün mimarisi ve zengin tarihiyle öne çıkıyor. Türkiye’nin kuzeybatısında yer alan Bursa, tarihi simgeleri ve canlı kültürel mirasıyla biliniyor.
Osmanlı İmparatorluğu’nun geçmişine ışık tutan Ahşap Han, özgün ahşap yapısıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktası haline gelmiştir.
Ahşap Han’ın inşası 1890’larda Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlamış ve 1900’lerin başında tamamlanmıştır. Tamamen ahşaptan yapılmış olan han, bölgeden geçen kervanlara hizmet etmek için tasarlanmıştır.
Hanın dikkat çeken bir özelliği, ahır olarak kullanılan zemin katın ortasındaki açık çatısıdır. Bu tasarım seçimi, atların ve develerin kokularının dışarı çıkmasına izin vererek, handa kalan tüccarların ve gezginlerin kokulardan rahatsız olmamasını sağlamıştır.
Birkaç on yıl hizmet verdikten sonra han çökme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 1960’larda yıkılıp yeniden inşa edildi, dış mimarisi korunurken iç mekan o dönemin koşullarını yansıtacak şekilde güncellendi.
Ahşap Han, bugün tarihi dokusunu koruyarak nostaljik havasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Günümüzün popülerliği
Ahşap Han, son yıllarda Bursa’yı keşfeden turistlerin gözde mekanı haline geldi. Hanın tarihi önemi ve iyi korunmuş mimarisinin birleşimi onu aranan bir yer haline getiriyor.
Turistler, hanın güzelliğini sosyal medya platformlarında paylaştıkları fotoğraflarla ölümsüzleştirerek, bu güzelliğe hayran kalıyor.
Hanın cazibesi sadece Türk ziyaretçilerle sınırlı değil; Güney Kore, İngiltere, Fransa, Almanya ve Belçika’dan gelen turistler de Ahşap Han’a akın ediyor.
Hanın esnaflarından ve yerel rehberlerden Hasan Basri Karnabat, bölgeye olan ilginin giderek arttığını vurguluyor.
Karnabat, “1890’larda inşa edilen ve 1900’lerde açılan bu han, tarihsel olarak ‘Ahşap Han’ olarak biliniyor. Günümüzde ‘Akarsu İpekçi İş Sarayı’ olarak da anılıyor ancak Osmanlı mimari tarzının bir kanıtı olmaya devam ediyor” diye açıklıyor.
“Han, işletme döneminde öncelikle konaklama amaçlı kullanılıyordu. Çatının açık merkezi, ahır kokularının dışarı çıkmasını sağlayan ve odaların ferah kalmasını sağlayan pratik bir tasarımdı.” diye ekliyor.
“Son dört yıldır sosyal medyada hanın fotoğraflarını gören kişi sayısı arttıkça, merak da arttı. Çeşitli ülkelerden gelen turistler bu tarihi yapıyı bizzat deneyimlemek istiyor” dedi.
Bursa’nın Osmangazi ilçesinin Tahtakale semtinde bulunan Ahşap Han, özgün mimarisi ve zengin tarihiyle öne çıkıyor. Türkiye’nin kuzeybatısında yer alan Bursa, tarihi simgeleri ve canlı kültürel mirasıyla biliniyor.
Osmanlı İmparatorluğu’nun geçmişine ışık tutan Ahşap Han, özgün ahşap yapısıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktası haline gelmiştir.
Ahşap Han’ın inşası 1890’larda Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlamış ve 1900’lerin başında tamamlanmıştır. Tamamen ahşaptan yapılmış olan han, bölgeden geçen kervanlara hizmet etmek için tasarlanmıştır.
Hanın dikkat çeken bir özelliği, ahır olarak kullanılan zemin katın ortasındaki açık çatısıdır. Bu tasarım seçimi, atların ve develerin kokularının dışarı çıkmasına izin vererek, handa kalan tüccarların ve gezginlerin kokulardan rahatsız olmamasını sağlamıştır.
Birkaç on yıl hizmet verdikten sonra han çökme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 1960’larda yıkılıp yeniden inşa edildi, dış mimarisi korunurken iç mekan o dönemin koşullarını yansıtacak şekilde güncellendi.
Ahşap Han, bugün tarihi dokusunu koruyarak nostaljik havasıyla ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Günümüzün popülerliği
Ahşap Han, son yıllarda Bursa’yı keşfeden turistlerin gözde mekanı haline geldi. Hanın tarihi önemi ve iyi korunmuş mimarisinin birleşimi onu aranan bir yer haline getiriyor.
Turistler, hanın güzelliğini sosyal medya platformlarında paylaştıkları fotoğraflarla ölümsüzleştirerek, bu güzelliğe hayran kalıyor.
Hanın cazibesi sadece Türk ziyaretçilerle sınırlı değil; Güney Kore, İngiltere, Fransa, Almanya ve Belçika’dan gelen turistler de Ahşap Han’a akın ediyor.
Hanın esnaflarından ve yerel rehberlerden Hasan Basri Karnabat, bölgeye olan ilginin giderek arttığını vurguluyor.
Karnabat, “1890’larda inşa edilen ve 1900’lerde açılan bu han, tarihsel olarak ‘Ahşap Han’ olarak biliniyor. Günümüzde ‘Akarsu İpekçi İş Sarayı’ olarak da anılıyor ancak Osmanlı mimari tarzının bir kanıtı olmaya devam ediyor” diye açıklıyor.
“Han, işletme döneminde öncelikle konaklama amaçlı kullanılıyordu. Çatının açık merkezi, ahır kokularının dışarı çıkmasını sağlayan ve odaların ferah kalmasını sağlayan pratik bir tasarımdı.” diye ekliyor.
“Son dört yıldır sosyal medyada hanın fotoğraflarını gören kişi sayısı arttıkça, merak da arttı. Çeşitli ülkelerden gelen turistler bu tarihi yapıyı bizzat deneyimlemek istiyor” dedi.
