Strateji ve Bütçe Başkanlığı koordinasyonunda hazırlanan 12. Kalkınma Planı (2024-2028) TBMM’de onaylandı. Daha sonra 1 Kasım 2023 tarih ve 32356 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak resmen yürürlüğe girdi.
Plan, “Türkiye Yüzyılında istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir Türkiye” yaratma vizyonuyla titizlikle hazırlandı. Ekolojik açıdan hassas, afetlere dayanıklı, ileri teknolojiler aracılığıyla yüksek katma değer sağlayan ve gelirin adil dağılımını hedefleyen bir çevre oluşturmayı amaçlamaktadır. Planın formülasyonu, özel bir özen ve detaylara dikkat edilerek yürütülen kasıtlı ve düşünceli bir süreci yansıtır.
Beş temel sütundan oluşan planın eksenleri şu şekilde sıralanıyor: “istikrarlı büyüme, güçlü ekonomi”, “yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim”, “nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum”, “afetlere dayanıklı yaşam alanları, sürdürülebilir çevre, ” ve “adalete dayalı demokratik iyi yönetim.”
Önemli unsur
Türkiye’nin posta operatörü olarak belirlenen Türk Postanesi (PTT), ulusal altyapının önemli bir unsurunu oluşturmaktadır. Önemli bir işveren ve günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak işlev gören, ülkenin en kapsamlı ve etkili hizmet ağlarından birine sahiptir. PTT, diğer kamu kurumları ve ticari kuruluşlardan farklılaşarak ülke çapında her adrese ulaşabilme kapasitesiyle ayrıcalıklı teslimat hizmeti olma özelliğini taşıyor. Her birey hakkında geniş bilgiye sahip olan ve her cadde, sokak ve caddeyi detaylı bir şekilde tanıyan Türk Postanesi’nin Türkiye’de yabancı olmadığı hiçbir yer yoktur. Toplumsal uyumun geliştirilmesi ve korunmasındaki farklı rolüyle tanınan PTT, Türkiye’nin en saygın ve güvenilir markalarından biri olarak duruyor.
Bu noktada planın PTT’nin ülkedeki merkezi rolünü kabul etmesi ve pekiştirmesi büyük önem taşıyor. Kalkınma planında belirtilen girişimler, PTT operasyonlarının stratejik olarak merkezileştirilmesinin altını çiziyor ve ülkeye daha iyi hizmet etmek için inovasyon ve entegrasyona vurgu yapıyor.
Planda posta hizmeti başlığı altında posta sektörüne ilişkin spesifik politika ve tedbirler özetleniyor. Bu politikalar oldukça önemlidir ve posta hizmetlerinin hem ulusal hem de uluslararası boyutlarıyla yakından bağlantılıdır. Kapsamlı amaç, vatandaşların hızlı, kaliteli, çeşitli ve güvenilir posta hizmetlerine erişimini sağlayarak posta sektöründe sürdürülebilir büyümeye ve istihdama aktif olarak katkıda bulunmaktır. Ayrıca, iş ortamındaki değişikliklere makul bir şekilde uyum sağlayarak, evrensel hizmetin sağlanmasını etkili bir şekilde sürdürme taahhüdünde bulunulmaktadır.
Plan, teknoloji ve pazar dinamiklerindeki dinamik değişimleri dikkate alarak, evrensel posta hizmetini destekleyen kapsam ve finansman mekanizmalarının kapsamlı bir değerlendirmesini içermektedir. Posta sektörünü gelişen e-ticaret ortamıyla uyumlu hale getirerek güvenilir ve sürdürülebilir hizmetlerin sağlanmasını sağlamak için düzenlemeler ve çerçeveler oluşturulacaktır. Yeni iş modellerinin gerektirdiği ihtiyaçların karşılanmasına yönelik mevzuat çalışmaları yürütülecektir. Dijital dönüşüme yanıt olarak, sektörün daha hızlı ve verimli hizmet sunma becerisinin artırılması amacıyla basılı belgelere ilişkin yükümlülükler kapsamlı bir şekilde incelenecek. Ayrıca sektördeki istatistiksel altyapının geliştirilmesine, düzenli veri üretimi ve yayınlanmasının kolaylaştırılmasına odaklanılacak.
Adalet hizmetleri alanında, e-tebligatın yaygınlaştırılması ve bu bağlamda vatandaşların farkındalığının artırılmasına odaklanan temel bir hedef belirlendi.
Kuşkusuz, açıkça ifade edilen bu hedefler, posta hizmetindeki proaktif ivmenin güçlü bir şekilde onaylandığına işaret etmekte ve Türkiye’ye önemli kazanımlar vaat etmektedir.
Öte yandan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı himayelerinde, ilgili kuruluşların katılımıyla 6-8 Ekim 2021 tarihleri arasında toplanan 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası kayıtlarında belirtilen hedefleri de hatırlamak gerekiyor. posta hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik ortak kararlılığı güçlendirmektedir.
“Posta sektöründe yenilikçi hizmet kanallarının ve iş modellerinin geliştirilmesi” ve “posta hizmetlerinde yenilikçi teknolojilerin kullanılmasıyla hizmet kalitesi ve tüketici memnuniyeti açısından Avrupa’da ilk beş ülke arasında yer almak” olmak üzere iki hedef, bu büyüklüğü özetlemektedir. Türkiye’nin posta alanındaki ilerlemeleri. Bu hedefler, posta sektöründe öncü hizmet metodolojileri ve iş çerçevelerine olan bağlılığın yanı sıra, Avrupa’nın en üst düzey ülkeleri arasında, üstün hizmet kalitesi ve yüksek müşteri memnuniyeti ile öne çıkan, üstün hizmet kalitesi ve daha yüksek müşteri memnuniyeti ile öne çıkan bir konuma ulaşmaya yönelik stratejik bir amacın altını çizmektedir. Posta hizmetlerinde ileri teknolojiler.
Effigy Consulting’in yakın tarihli bir raporuna göre Türkiye kendisini kurye, ekspres ve paket (CEP) taşıyıcıları için önde gelen büyüyen pazarlardan biri olarak konumlandırıyor. Bu, diğer katkıda bulunan unsurların yanı sıra sağlam bir üretim temeli, e-ticaretin dinamik genişlemesi, stratejik bir coğrafi konum ve önemli miktarda yabancı yatırım akışı gibi çeşitli faktörlere bağlanmaktadır. Raporda, 2002 yılındaki çift haneli büyümenin ardından gelecek yıllara ilişkin görünümün oldukça iyimser olmaya devam ettiği vurgulanıyor. Sonuç olarak paket taşıyıcıları, entegratörler ve e-ticaret şirketleri ülke içinde aktif olarak stratejik yatırımlar yapıyor.
Bunlar arasında Alibaba, Amazon, Yurtici Kargo, Aras Kargo, Trendyol Express, Sürat Kargo, DHL Express, MNG Kargo, UPS, Kolay Gelsin, FedEx/TNT, hepsiJet, AGT, Aramex, ASE ve Sendeo gibi önde gelen kuruluşlar yer alıyor. Bu rekabetçi ortam, PTT’nin gelişen e-ticaret lojistiği alanında aktif katılımını ve stratejik konumunu vurguluyor.
Bununla birlikte, sektör içindeki rekabet dinamikleri geleneksel tekel kavramını önemli ölçüde değiştirerek evrensel hizmet sorumluluğunun yeniden değerlendirilmesine yol açmıştır. Özellikle, bazı Avrupalı posta operatörleri mektup hizmetlerine olan vurgularını önemli ölçüde azaltarak, odaklarını kurye ve nakliye gibi daha kazançlı alanlara yönlendirdiler. Bu stratejik değişim, operatörlerin yatırımlarını Türkiye’ye genişletmesiyle ulusal sınırları da aştı.
Türk topraklarında yüzyıllar öncesine dayanan tarihi bir varlığa sahip olan Avrupalı posta operatörleri, incelikli stratejilerle de olsa, Türkiye pazarındaki nüfuzlarını yeniden ortaya koyuyor. Fransız La Poste Grubu’nun kurye ve paket iştiraki olan Geopost, Türkiye pazarının gelir açısından önde gelen iki şirketi Yurtiçi Kargo ve Aramex’in hisselerine sahip. Avusturya Postası ise Aras Kargo’nun önemli bir hissedarıdır. DHL, MNG Kargo’nun mülkiyetini satın aldı. Bu örnekler, Avrupalı posta operatörlerinin Türkiye’nin gelişen posta ortamına yeniden tutunma ve katılma yönündeki daha geniş eğilimini örneklendirmektedir.
Mektup hacimlerinde önemli bir düşüş yaşanıyor ve bu durum devlet iletişiminin dijitalleştirilmesine, e-ticarete ve paket ve kurye hizmetlerinin merkezileştirilmesine doğru stratejik bir değişime yol açıyor.
Hem kalkınma planı hem de söz konusu meclis kararları, Türkiye’nin posta sektöründe yeni bir aşamanın başlangıcına işaret ediyor. Özellikle, ilgili birimler arasındaki uyumlu koordinasyon, önümüzdeki yıllarda posta gidişatına olan kararlı bağlılığın önemli bir göstergesi olarak duruyor. Tarihi mirasından güç alan ve istikrarlı kamu desteğiyle güçlenen PTT, Türkiye pazarındaki öncü konumunu büyük rakiplerine göre daha da güçlendirecek potansiyele sahip. Bu yeni koşullar altında posta gidişatının yakın vadede sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada yankı bulacak bir gelişmeye dönüşmesi bekleniyor.
Strateji ve Bütçe Başkanlığı koordinasyonunda hazırlanan 12. Kalkınma Planı (2024-2028) TBMM’de onaylandı. Daha sonra 1 Kasım 2023 tarih ve 32356 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak resmen yürürlüğe girdi.
Plan, “Türkiye Yüzyılında istikrarlı, güçlü ve müreffeh bir Türkiye” yaratma vizyonuyla titizlikle hazırlandı. Ekolojik açıdan hassas, afetlere dayanıklı, ileri teknolojiler aracılığıyla yüksek katma değer sağlayan ve gelirin adil dağılımını hedefleyen bir çevre oluşturmayı amaçlamaktadır. Planın formülasyonu, özel bir özen ve detaylara dikkat edilerek yürütülen kasıtlı ve düşünceli bir süreci yansıtır.
Beş temel sütundan oluşan planın eksenleri şu şekilde sıralanıyor: “istikrarlı büyüme, güçlü ekonomi”, “yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim”, “nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum”, “afetlere dayanıklı yaşam alanları, sürdürülebilir çevre, ” ve “adalete dayalı demokratik iyi yönetim.”
Önemli unsur
Türkiye’nin posta operatörü olarak belirlenen Türk Postanesi (PTT), ulusal altyapının önemli bir unsurunu oluşturmaktadır. Önemli bir işveren ve günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olarak işlev gören, ülkenin en kapsamlı ve etkili hizmet ağlarından birine sahiptir. PTT, diğer kamu kurumları ve ticari kuruluşlardan farklılaşarak ülke çapında her adrese ulaşabilme kapasitesiyle ayrıcalıklı teslimat hizmeti olma özelliğini taşıyor. Her birey hakkında geniş bilgiye sahip olan ve her cadde, sokak ve caddeyi detaylı bir şekilde tanıyan Türk Postanesi’nin Türkiye’de yabancı olmadığı hiçbir yer yoktur. Toplumsal uyumun geliştirilmesi ve korunmasındaki farklı rolüyle tanınan PTT, Türkiye’nin en saygın ve güvenilir markalarından biri olarak duruyor.
Bu noktada planın PTT’nin ülkedeki merkezi rolünü kabul etmesi ve pekiştirmesi büyük önem taşıyor. Kalkınma planında belirtilen girişimler, PTT operasyonlarının stratejik olarak merkezileştirilmesinin altını çiziyor ve ülkeye daha iyi hizmet etmek için inovasyon ve entegrasyona vurgu yapıyor.
Planda posta hizmeti başlığı altında posta sektörüne ilişkin spesifik politika ve tedbirler özetleniyor. Bu politikalar oldukça önemlidir ve posta hizmetlerinin hem ulusal hem de uluslararası boyutlarıyla yakından bağlantılıdır. Kapsamlı amaç, vatandaşların hızlı, kaliteli, çeşitli ve güvenilir posta hizmetlerine erişimini sağlayarak posta sektöründe sürdürülebilir büyümeye ve istihdama aktif olarak katkıda bulunmaktır. Ayrıca, iş ortamındaki değişikliklere makul bir şekilde uyum sağlayarak, evrensel hizmetin sağlanmasını etkili bir şekilde sürdürme taahhüdünde bulunulmaktadır.
Plan, teknoloji ve pazar dinamiklerindeki dinamik değişimleri dikkate alarak, evrensel posta hizmetini destekleyen kapsam ve finansman mekanizmalarının kapsamlı bir değerlendirmesini içermektedir. Posta sektörünü gelişen e-ticaret ortamıyla uyumlu hale getirerek güvenilir ve sürdürülebilir hizmetlerin sağlanmasını sağlamak için düzenlemeler ve çerçeveler oluşturulacaktır. Yeni iş modellerinin gerektirdiği ihtiyaçların karşılanmasına yönelik mevzuat çalışmaları yürütülecektir. Dijital dönüşüme yanıt olarak, sektörün daha hızlı ve verimli hizmet sunma becerisinin artırılması amacıyla basılı belgelere ilişkin yükümlülükler kapsamlı bir şekilde incelenecek. Ayrıca sektördeki istatistiksel altyapının geliştirilmesine, düzenli veri üretimi ve yayınlanmasının kolaylaştırılmasına odaklanılacak.
Adalet hizmetleri alanında, e-tebligatın yaygınlaştırılması ve bu bağlamda vatandaşların farkındalığının artırılmasına odaklanan temel bir hedef belirlendi.
Kuşkusuz, açıkça ifade edilen bu hedefler, posta hizmetindeki proaktif ivmenin güçlü bir şekilde onaylandığına işaret etmekte ve Türkiye’ye önemli kazanımlar vaat etmektedir.
Öte yandan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı himayelerinde, ilgili kuruluşların katılımıyla 6-8 Ekim 2021 tarihleri arasında toplanan 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası kayıtlarında belirtilen hedefleri de hatırlamak gerekiyor. posta hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik ortak kararlılığı güçlendirmektedir.
“Posta sektöründe yenilikçi hizmet kanallarının ve iş modellerinin geliştirilmesi” ve “posta hizmetlerinde yenilikçi teknolojilerin kullanılmasıyla hizmet kalitesi ve tüketici memnuniyeti açısından Avrupa’da ilk beş ülke arasında yer almak” olmak üzere iki hedef, bu büyüklüğü özetlemektedir. Türkiye’nin posta alanındaki ilerlemeleri. Bu hedefler, posta sektöründe öncü hizmet metodolojileri ve iş çerçevelerine olan bağlılığın yanı sıra, Avrupa’nın en üst düzey ülkeleri arasında, üstün hizmet kalitesi ve yüksek müşteri memnuniyeti ile öne çıkan, üstün hizmet kalitesi ve daha yüksek müşteri memnuniyeti ile öne çıkan bir konuma ulaşmaya yönelik stratejik bir amacın altını çizmektedir. Posta hizmetlerinde ileri teknolojiler.
Effigy Consulting’in yakın tarihli bir raporuna göre Türkiye kendisini kurye, ekspres ve paket (CEP) taşıyıcıları için önde gelen büyüyen pazarlardan biri olarak konumlandırıyor. Bu, diğer katkıda bulunan unsurların yanı sıra sağlam bir üretim temeli, e-ticaretin dinamik genişlemesi, stratejik bir coğrafi konum ve önemli miktarda yabancı yatırım akışı gibi çeşitli faktörlere bağlanmaktadır. Raporda, 2002 yılındaki çift haneli büyümenin ardından gelecek yıllara ilişkin görünümün oldukça iyimser olmaya devam ettiği vurgulanıyor. Sonuç olarak paket taşıyıcıları, entegratörler ve e-ticaret şirketleri ülke içinde aktif olarak stratejik yatırımlar yapıyor.
Bunlar arasında Alibaba, Amazon, Yurtici Kargo, Aras Kargo, Trendyol Express, Sürat Kargo, DHL Express, MNG Kargo, UPS, Kolay Gelsin, FedEx/TNT, hepsiJet, AGT, Aramex, ASE ve Sendeo gibi önde gelen kuruluşlar yer alıyor. Bu rekabetçi ortam, PTT’nin gelişen e-ticaret lojistiği alanında aktif katılımını ve stratejik konumunu vurguluyor.
Bununla birlikte, sektör içindeki rekabet dinamikleri geleneksel tekel kavramını önemli ölçüde değiştirerek evrensel hizmet sorumluluğunun yeniden değerlendirilmesine yol açmıştır. Özellikle, bazı Avrupalı posta operatörleri mektup hizmetlerine olan vurgularını önemli ölçüde azaltarak, odaklarını kurye ve nakliye gibi daha kazançlı alanlara yönlendirdiler. Bu stratejik değişim, operatörlerin yatırımlarını Türkiye’ye genişletmesiyle ulusal sınırları da aştı.
Türk topraklarında yüzyıllar öncesine dayanan tarihi bir varlığa sahip olan Avrupalı posta operatörleri, incelikli stratejilerle de olsa, Türkiye pazarındaki nüfuzlarını yeniden ortaya koyuyor. Fransız La Poste Grubu’nun kurye ve paket iştiraki olan Geopost, Türkiye pazarının gelir açısından önde gelen iki şirketi Yurtiçi Kargo ve Aramex’in hisselerine sahip. Avusturya Postası ise Aras Kargo’nun önemli bir hissedarıdır. DHL, MNG Kargo’nun mülkiyetini satın aldı. Bu örnekler, Avrupalı posta operatörlerinin Türkiye’nin gelişen posta ortamına yeniden tutunma ve katılma yönündeki daha geniş eğilimini örneklendirmektedir.
Mektup hacimlerinde önemli bir düşüş yaşanıyor ve bu durum devlet iletişiminin dijitalleştirilmesine, e-ticarete ve paket ve kurye hizmetlerinin merkezileştirilmesine doğru stratejik bir değişime yol açıyor.
Hem kalkınma planı hem de söz konusu meclis kararları, Türkiye’nin posta sektöründe yeni bir aşamanın başlangıcına işaret ediyor. Özellikle, ilgili birimler arasındaki uyumlu koordinasyon, önümüzdeki yıllarda posta gidişatına olan kararlı bağlılığın önemli bir göstergesi olarak duruyor. Tarihi mirasından güç alan ve istikrarlı kamu desteğiyle güçlenen PTT, Türkiye pazarındaki öncü konumunu büyük rakiplerine göre daha da güçlendirecek potansiyele sahip. Bu yeni koşullar altında posta gidişatının yakın vadede sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada yankı bulacak bir gelişmeye dönüşmesi bekleniyor.