Türkiye’nin doğusunda Bayburt-Erzurum karayolu üzerinde bulunan Kop Dağı, zengin bitki örtüsü, endemik türleri ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.
Kışın yoğun kar yağışına maruz kalan 2 bin 918 metre yüksekliğindeki Kop Dağı, yaz aylarında ise canlanan doğası ve coğrafi yapısıyla ziyaretçilerine farklı güzellikler sunuyor.
Geçidin bulunduğu bölgedeki vadiler, yamaçlar ve göller çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapmakta olup, bilimsel araştırma yapmak isteyen akademisyenler ve doğa tutkunları tarafından sıkça ziyaret edilmektedir.
I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı-Rus Savaşı’na tanıklık eden bölge, 2016 yılında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından milli park ilan edildi. Birçoğu nadir olmak üzere 134 kelebek türüne ev sahipliği yapıyor.
İldeki biyolojik çeşitlilik üzerine araştırmalar yürüten Bayburt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Sefalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerini birbirine bağlayan bir geçit konumunda olan Kop Dağı’nın, barındırdığı bitki çeşitliliği ve endemik türleriyle önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
Sefalı, geçitlerin jeolojik zamanlardan beri çeşitli yaşam formlarına ev sahipliği yaptığını belirterek, “Kop Dağı da bunlardan biri, Kop Dağı Geçidi yaklaşık 1.000 bitki türüne ev sahipliği yapıyor, bunların 150’si endemik, bu bitkiler sadece Türkiye’de ve bir kısmı da sadece bu bölgede bulunuyor. Bunlardan biri de ‘Çarşak çayı’ olarak bilinen Stachys Bayburtensis. Dağların dik yamaçlarında, taşlık ve zorlu yaşam koşullarında çiçek açan bir adaçayı türü.” dedi.
Bölgenin bitki çeşitliliği konusunda araştırma yapan bilim insanlarının ilgisini çektiğini vurgulayan Sefalı, “Bir araştırmacı Türkiye’deki bitkileri incelemek isterse araştırdığı bitkilerin bir kısmı ister istemez Kop Geçidi’nde de bulunur, dolayısıyla birçok araştırmacı çalışmaları kapsamında burayı ziyaret ediyor, bu zenginlik sadece araştırmacıları değil doğa tutkunlarını da buraya çekiyor, burada doğa turizmi canlı tutuluyor, insanlar buraya gelip bitkileri ve doğayı rahatlıkla gözlemleyebiliyor.” dedi.
Sefalı, dağın coğrafi yapısının birçok doğal güzelliği de içinde barındırdığını, özellikle yüksek rakımlı doğal göllerin bölgeye ayrı bir güzellik kattığını söyledi.
Bölgenin eşsiz bitki örtüsünün diğer yaşam formlarının orada uzmanlaşmasına da olanak sağladığını ifade ederek, “Bitki çeşitliliği bir bölgede uzmanlaşırsa ve çok sayıda endemik bitki varsa, orada beslenen kelebekler, böcekler ve kuşlar da sayıca artar ve uzmanlaşır. Kop Dağı Geçidi açısından bakıldığında Bayburt, zengin kelebek çeşitliliğine sahip önemli noktalardan biridir.” dedi.
Türkiye’nin doğusunda Bayburt-Erzurum karayolu üzerinde bulunan Kop Dağı, zengin bitki örtüsü, endemik türleri ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.
Kışın yoğun kar yağışına maruz kalan 2 bin 918 metre yüksekliğindeki Kop Dağı, yaz aylarında ise canlanan doğası ve coğrafi yapısıyla ziyaretçilerine farklı güzellikler sunuyor.
Geçidin bulunduğu bölgedeki vadiler, yamaçlar ve göller çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapmakta olup, bilimsel araştırma yapmak isteyen akademisyenler ve doğa tutkunları tarafından sıkça ziyaret edilmektedir.
I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı-Rus Savaşı’na tanıklık eden bölge, 2016 yılında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından milli park ilan edildi. Birçoğu nadir olmak üzere 134 kelebek türüne ev sahipliği yapıyor.
İldeki biyolojik çeşitlilik üzerine araştırmalar yürüten Bayburt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Sefalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerini birbirine bağlayan bir geçit konumunda olan Kop Dağı’nın, barındırdığı bitki çeşitliliği ve endemik türleriyle önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
Sefalı, geçitlerin jeolojik zamanlardan beri çeşitli yaşam formlarına ev sahipliği yaptığını belirterek, “Kop Dağı da bunlardan biri, Kop Dağı Geçidi yaklaşık 1.000 bitki türüne ev sahipliği yapıyor, bunların 150’si endemik, bu bitkiler sadece Türkiye’de ve bir kısmı da sadece bu bölgede bulunuyor. Bunlardan biri de ‘Çarşak çayı’ olarak bilinen Stachys Bayburtensis. Dağların dik yamaçlarında, taşlık ve zorlu yaşam koşullarında çiçek açan bir adaçayı türü.” dedi.
Bölgenin bitki çeşitliliği konusunda araştırma yapan bilim insanlarının ilgisini çektiğini vurgulayan Sefalı, “Bir araştırmacı Türkiye’deki bitkileri incelemek isterse araştırdığı bitkilerin bir kısmı ister istemez Kop Geçidi’nde de bulunur, dolayısıyla birçok araştırmacı çalışmaları kapsamında burayı ziyaret ediyor, bu zenginlik sadece araştırmacıları değil doğa tutkunlarını da buraya çekiyor, burada doğa turizmi canlı tutuluyor, insanlar buraya gelip bitkileri ve doğayı rahatlıkla gözlemleyebiliyor.” dedi.
Sefalı, dağın coğrafi yapısının birçok doğal güzelliği de içinde barındırdığını, özellikle yüksek rakımlı doğal göllerin bölgeye ayrı bir güzellik kattığını söyledi.
Bölgenin eşsiz bitki örtüsünün diğer yaşam formlarının orada uzmanlaşmasına da olanak sağladığını ifade ederek, “Bitki çeşitliliği bir bölgede uzmanlaşırsa ve çok sayıda endemik bitki varsa, orada beslenen kelebekler, böcekler ve kuşlar da sayıca artar ve uzmanlaşır. Kop Dağı Geçidi açısından bakıldığında Bayburt, zengin kelebek çeşitliliğine sahip önemli noktalardan biridir.” dedi.