İBB Başkanı İmamoğlu, İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) Florya’daki tesisinde düzenlenen “Kıvılcım Zirvesi Değerlendirme Toplantısı”na katıldı. Toplantıda, Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim almak üzere yurt dışına gönderdiği gençler için kullandığı, “Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyoruz, gür alevler halinde dönmelisiniz” ifadesinden ilham alarak kurulan Bi’Dünya Kıvılcım Derneği tarafından hazırlanan “Genç Cumhuriyet’in Kıvılcımları” kitabı tanıtıldı. İmamoğlu, toplantıda şu mesajları verdi: “Böylesine geniş bir kitleye hitap eden ve İstanbul’un yanı sıra ülkenin geleceğine de ışık tutabileceğini düşündüğümüz bu platform, bizi heyecanla takip edeceğimiz ve bu süreci yönlendireceğimiz bir alan haline getiriyor. Yeni kurulan Cumhuriyet’in kalkınma ve aydınlık adına attığı adımların değeri burada bulunan herkes tarafından çok iyi biliniyor. Ayrıca, ülkemizin acil ihtiyacı olan konularda o dönemde atılan bazı adımlar, insanı ‘Bu nasıl düşünülmüş ve nasıl gerçekleştirilmiş?’ diye sorgulamaya itiyor.”
“SORUMLULUĞUMUZ ÇOK BÜYÜK” İmamoğlu, ülkede her yöneticinin önemli sorumluluklarını olduğunu belirterek, “Biz ve bizim gibi yöneticilerin sorumluluğu çok fazla. Ancak, bu Cumhuriyet sayesinde kendini geliştirmeyi başaran her birey, mutlaka üzerlerine düşen görevi üstlenmelidir. O dönemde Mustafa Kemal Atatürk, binden fazla genci yurt dışına göndererek, onları donanımlı bir şekilde geri getirip ülkemizin gelişimine katkıda bulunmalarını sağladı. Bu, müthiş bir insan kaynakları vizyonu ve hareketidir.”
“BU İNSANLARIN KAÇAR GİBİ GİTMESİ BİZİ ÜZÜYOR” İPA Başkanı Gökce’nin paylaşımına değinen İmamoğlu, “2019-2023 yılları arasında yurt dışına göç eden Türk vatandaşlarının sayısı 697 bin 194’tür. 2023 yılında Türkiye’den göç edenlerin sayısı 291 bin. Bunların %42,9’u 20-34 yaş arası gençlerden oluşmakta ve büyük çoğunluğu üniversite mezunu, iyi eğitimli bireylerdir,” dedi. İmamoğlu, gençlerin bu ülkeden kaçışı karşısında duyduğu derin üzüntüyü dile getirerek, “Bu, çok çarpıcı bir durum. İş yaşamına girmiş olan bu insanların kaçar gibi gitmeleri ve çok düşük ücretlere razı olmaları bizleri derinden etkiliyor. O yüzden, bu gidişi durdurmalıyız. Artık dünya küresel bir yapı içinde. İnsanların farklı ülkelerde önemli mevkilerde çalışmaları gerekiyor; mesele, onların ülkesine olan sorumluluklarını da hissetmelerini sağlamakla ilgilidir.”
“SORUMLULUK ALMA ÖNEMLİ” İmamoğlu, sefer görev emrinin sorumluluk alma meselesinin önemine vurgu yaparak, “Bu başlangıç noktasında uzmanların oluşturduğu projelerin hayata geçmesi, toplumsal bir motivasyon sağlayacaktır. İstanbul’da yapılan işlerin her zaman yankı bulacağına inanıyorum. İBB’deki çalışma arkadaşlarımızın yurt dışında görev yapan bir ekip ile birlikte Türkiye’de bir konu üzerinde çalışması, güçlü insan kaynağını bu işin içine çekmek için büyük bir fırsat olacaktır. Herkesin katkıda bulunabileceği bir ortam yaratmalıyız,” şeklinde konuştu.
İmamoğlu, Atatürk’ün sözlerinin günümüzdeki versiyonunu şu şekilde ifade etti: “Bugün, ‘gür alevler halinde dönmelisiniz’ ifadesinin modern yansımalarını yaşıyoruz. Dünya artık 1930’lu, 40’lı yıllara benzemiyor; bu evrimsel süreci daha hızlı bir şekilde gerçeğe dönüştürmeye ihtiyacımız var. Bu konuda uzman akademisyenlerimizin ve bilgili kişilerin katkısı keskin bir biçimde önemlidir.”
“ÇÖLÜN ORTASINDAKİ SAHRA GİBİYİZ BİZ” İmamoğlu, Türkiye’nin farklı bir coğrafyada, zorlu ve tehditlerin ortasında bulunan bir ülke olduğunu da belirterek, “Güneyimizdeki olaylar, komşularımızdaki karmaşa göz önüne alındığında, böyle bir coğrafyada biz varız. Bu noktada Mustafa Kemal Atatürk, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın hakları ve çağdaş eğitim reformlarını gündeme getirerek ilerici adımlar atıyordu. Yüzde yüz geniş bir anlayışla hareket etmeli ve 90 yıl önceki cesareti şimdi yeniden göstermeliyiz,” dedi. İmamoğlu, “Bu ülkenin cesur yüreklere, zeki beyinlere, girişimci ve yaratıcı insanlara ihtiyacı var. Bizim de görevimiz, sizlerin sesinin güçlü şekilde yükselmesini sağlamak. Bu sebep ile, bu yeni yüzyıla adım attığımız bu dönemde, hem kararlı hem cesur olmalıyız. Gelin, hep birlikte bu yolda yürüyelim.”