Kaynak: Getty Images Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas lideri Muhammed Deyf hakkında tutuklama emri çıkardığını duyurdu. 21 Kasım’da yapılan yazılı açıklamada, mahkeme öncesi daire, bu üç kişinin savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili olarak “cezai sorumluluk” taşıdığına dair “makul sebepler” bulunduğunu bildirdi. ICC, Netanyahu ve Gallant hakkında çıkan yakalama emrinin detaylarında, İsrail’in mahkemenin yargı yetkisini tanımasının şart olmadığını belirtti. Çünkü İsrail, ICC’nin kurucu belgesi olan Roma Tüzüğü’ne taraf değil. Netanyahu ise kararı, “Yahudi düşmanlığı” olarak değerlendirdi. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan, bu yıl Mayıs ayında Netanyahu, Gallant, Deyf ve eski Hamas liderleri İsmail Haniye ile Yahya Sinvar hakkında tutuklama emri çıkarılması talebinde bulunmuştu. ICC, Haniye ve Sinvar’ın ölüm olayları sonrasında, Ağustos ve Ekim aylarında isimlerini dosyadan çıkartma kararı aldı. Haniye, Temmuz’da Tahran’da düzenlenen bir suikastla, Sinvar ise Ekim’de Gazze’deki bir çatışmada hayatını kaybetmişti. İsrail, Hamas’ın askeri kanadı İzzettin El-Kassam Tugayları komutanı Muhammed Deyf’in Temmuz’da gerçekleştirilen bir hava saldırısında öldürüldüğünü duyurmuştu, ancak Hamas bu durumu yalanladı. ICC, Deyf hakkında tutuklama emri çıkardığına dair yaptığı açıklamada, başsavcılığın İsrailli ve Filistinli yetkililerden aldığı bilgiler doğrultusunda Deyf’in “öldüğüne veya hayatta olduğuna dair güvenilir bir bilgiye ulaşma imkanının bulunmadığı” bilgisini aktardı. Bu doğrultuda Deyf hakkında yakalama emri çıkarma kararı alındığı ifade edildi. 27 Kasım Çarşamba günü, Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, ICC’nin Netanyahu ve Gallant hakkında verdiği tutuklama kararı için itirazda bulunulacağı bildirildi. Başbakanlık Ofisi, İsrail’in ICC’nin yargı yetkisini reddettiğini, ancak tutuklama kararlarının “ne kadar mantıksız ve temelsiz olduğunu kanıtlayacak” şekilde bir temyiz başvurusunda bulunacaklarını belirtti. Netanyahu, bu kararın kamuya açıklandığı gün X hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, kararı “Yahudi düşmanı” olarak değerlendirmişti. Ayrıca, kendisi ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın, “sivil ölümleri önlemek adına gerekli çabayı gösterdiklerine” rağmen, ICC tarafından “kastan sivilleri hedef almakla” suçlandıklarını ifade etti. Netanyahu, Lahey merkezli mahkemenin tutuklama kararının geçerliliğini kabul etmeyeceklerini de vurguladı. Gallant ise sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, bu kararı sert bir dille eleştirerek, tutuklama emrinin “dünya genelindeki demokrasilerin terörle mücadelesine yönelik tehlikeli bir içtihat sağladığını” söyledi. Uluslararası tepkiler açısından, ABD Başkanı Joe Biden, ICC’nin kararına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “ICC’nin ne ifade ederse etsin, İsrail ve Hamas arasında bir denklik söz konusu olamaz” diye belirtti ve “İsrail’in güvenliğine yönelik tehditlerle birlikte her zaman onların yanında olmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı. Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, tutuklama emirlerinin uygulanması gerektiğini dile getirdi. AB ülkelerinden çeşitli açıklamalar geldi, İngiltere hükümeti gelişme hakkında doğrudan yorumda bulunmadı ama yasal sorumlulukların yerine getirileceği açıklamalarda bulundu. İspanya, İsveç ve Norveç, bu karara riayet edeceklerini duyurdu. İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, kararı uygun bulmadığını ancak “uygulamak zorunda olduklarını” söyledi. İsrail’in AB’deki en yakın müttefikleri, ICC’nin tutumunu reddetti. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Netanyahu’yu ziyarete davet edeceğini belirtti ve “Bu ziyarette, ICC’nin kararlarının Macaristan’da bir etkisi olmayacağını garanti edeceğim” dedi. Çek Başbakanı ise mahkemenin “demokratik bir devletin seçilmiş temsilcileriyle İslamcı bir terör örgütünün liderlerini eşit tutarak, “talihsiz bir karar” verdiğini savundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, tutuklama emrinin “adaletin yerine gelmesi açısından umut verici” olduğunu kaydetti. Peki bundan sonra ne olacak? Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıcı Rıza Türmen, ICC’nin İsrailli siyasetçiler ve Hamas liderleri hakkında çıkardığı tutuklama emirlerini BBC Türkçe’ye değerlendirdi. Türmen, bu kararın alınmasının ardından ICC’ye taraf olan ülkelerin, bu kişilerin topraklarına giriş yapmaları durumunda gözaltına alıp ICC savcılığına teslim etme yükümlülüğüne girdiğini belirtti. Ayrıca, ICC’de tutuklama kararı bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in durumunu örnek göstererek, Netanyahu, Gallant ve Deyf’in seyahatlerinin zorlaşacağını vurguladı. Türmen, kararın Gazze’de işlendiği iddia edilen savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili önemini vurgulayarak, “Duruşma öncesi daire, tutuklama kararı verirken delillerin geçerliliğini, cezai sorumluluğun var olduğunu kabul ediyor” dedi. Bu kişilerin ICC’de gıyaben yargılanamayacağını ancak tutuklanıp Lahey’e götürüldüklerinde yargılanabileceklerini de sözlerine ekledi. “Savaş suçlularının gıyabi yargılanması mümkün değil. Çünkü cezai sorumluluğuna dair karar alındığı için, savcılığa tutuklama yetkisi verilmesi gerekiyor, aynı zamanda ICC’ye taraf olan devletlere de.”
Londra'da PKK ile ilişkili faaliyetlerde bulunduğu düşünülen altı kişi gözaltına alındı. İngiliz polisi, başkent Londra'da yürütülen operasyondan bahsetti. Londra Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, bu operasyonun terörle...
Devamını Oku..