Başlık: Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu’ya yönelik tutuklama emri: ‘İsrail’in prestijine büyük bir darbe’
Kaynak: Reuters Yazan: Frank Gardner Unvan: BBC Güvenlik Muhabiri Bildirdiği yer: Kudüs 22 Kasım 2024, 03:02 +03 Güncelleme: 8 saat önce Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emirleri yayımladı. Bu karar, İsrail’deki siyasi yelpazenin çeşitli kesimlerinden büyük bir tepkiye neden oldu. Öte yandan, Hamas, İslami Cihad ve Gazze halkı bu durumdan memnuniyet duydu. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, bunun “adalet ve insanlık için kara bir gün” olduğunu belirterek, bu kararın “demokrasi ve özgürlük yerine terör ve kötülüğün tarafının seçildiği” ifade etti. Başbakan Netanyahu’nun bürosundan yapılan açıklamada ise bu tutuklama emirleri “Yahudi düşmanı” olarak nitelendirildi ve “yanlış ve mantıksız suçlamaları tamamen reddettikleri” vurgulandı. ICC, “taraflı ve ayrımcı bir siyasi yapı” olarak tanımlandı. İsrail Parlamentosu Knesset’in Dış İlişkiler ve Savunma Komisyonu Başkanı Yuli Edelstein, tutuklama emirlerini “İslamcıların çıkarları doğrultusunda rehin alınmış bir siyasi yapının utanç verici kararları” şeklinde değerlendirdi. İsrail Dışişleri Bakanı ise ICC’nin meşruiyetini yitirdiğini savundu.
Hamas, kararın kendileri tarafından memnuniyetle karşılandığını ancak kendi komutanı Muhammed Deyf hakkında herhangi bir yorum yapmadı. Örgütün resmi açıklamasında, “Siyonist savaş suçluları Netanyahu ve Gallant’ın yargılanması için dünya genelindeki tüm ülkelere mahkeme ile işbirliği yapma ve Gazze Şeridi’ndeki savunmasız sivillere karşı işlenen soykırım suçlarının derhal durdurulması için çaba göstermeleri çağrısında bulunuyoruz,” denildi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ve Hamas lideri hakkında verdiği tutuklama emirleri, önemli sonuçlar doğurabilir. 124 ülke ICC üyesi; ancak ABD, Rusya, Çin ve İsrail, bu üyeliğin dışındadır. Bu durum, Netanyahu veya Gallant’ın üye ülkelerden birinde bulunmaları halinde tutuklanabilecekleri anlamına geliyor. Ancak uluslararası avukatlar, bu iki ismin bir gün yargılanmak üzere Lahey’e götürüleceği konusunda kuşku taşıyor. Netanyahu, son yurt dışı ziyaretini Temmuz ayında ABD’ye yaptı; dolayısıyla sorun yaşamadan gidebileceği bir ülkeye gitmiş oldu. Geçtiğimiz yıl Mart ayında ise İngiltere de dahil birçok ICC üyesi ülkeye seyahat etmişti. Bu tür bir ziyaret yaparak tutuklanma riski almak istemediği düşünülüyor ve ilgili ülkelerin de böyle bir durumu istemeyecekleri öngörülüyor.
Hamas, Muhammed Deyf yani İbrahim El Masri hakkındaki tutuklama emrinden korkmuyor. İsrail, Deyf’in geçtiğimiz aylarda hayatını kaybettiğine inanıyor, ancak bu durum Hamas tarafından henüz doğrulanmış değil. ICC’nin başta yargılamak istediği Hamas liderleri Yahya Sinvar ve İsmail Haniye de öldürüldü. Bu tutuklama emirlerinin, İsrail’in uluslararası prestijine, Netanyahu ve Gallant’a büyük bir darbe vurduğu, ayrıca İsrail’in Gazze’deki saldırılarını “iyinin ve kötünün savaşı” olarak sunma çabalarını zayıflattığı aşikâr. İsrailliler, Hamas’ın geçen yılki 7 Ekim saldırısının dünya tarafından unutulmuş veya göz ardı edilmiş olmasına şaşırıyor. Filistinliler, özellikle Gazzeliler, İsrail’e karşı yapılan savaş suçlamalarının uluslararası düzeyde bir karşılık bulmasıyla haklarının teslim alındığını düşünüyor.