Üniversite giriş sınavı, Türkiye’deki eğitim sisteminde uzun süredir tartışmalara yol açan bir konu ve bu durum milyonlarca öğrenciyi etkiliyor. Son günlerde, MHP’li milletvekilleri, TBMM’deki Milli Eğitim Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında üniversite sınavının kaldırılmasını önerdiler. Bu öneri, kamuoyunda büyük yankı bulurken, eğitim sisteminin geleceğine dair yeni bir tartışma başlattı.
MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, üniversiteye giriş sınavının ortadan kaldırılmasını ve bunun yerine yeni bir eğitim modeli getirileceğini ifade etti. Kılıç, Türkiye’nin sınavsız üniversiteye geçişi başarabilme kapasitesine sahip olduğunu vurgulayarak, “Üniversiteye giriş sınavını kaldırmak artık mümkündür. Bunun yerine ilköğretim ve ortaöğretimde etkili bir yönlendirme ile ilgili bir müfredat uygulaması, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini daha erken aşamada keşfetmelerine imkan tanıyacaktır” şeklinde konuştu. Ayrıca, yeni modelin öğrencilere yeteneklerine göre üniversite seçimi yapabilecekleri bir rehberlik sunacağını belirtti. Kılıç, üniversitelerin kontenjanlarının artması ve açık öğretim imkanlarının genişlemesi sayesinde sınavsız geçişin teknik olarak mümkün olduğunu da ifade etti.
Devlet Bahçeli, MHP Genel Başkanı, bir yıl önce yaptığı bir konuşmada sınavsız üniversiteye geçiş için iyimser bir mesaj iletmişti. Bahçeli, 2023 Mayıs ayında düzenlenen MHP Grup Toplantısı’nda, “Umarım geniş ve gerçekçi bir uzlaşma ortamı sağlanarak üniversite sınavlarını kaldıracağımız günler çok uzak değildir” ifadelerini kullanmıştı. Bahçeli, eğitim sisteminin daha insani ve vicdani bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini savunarak, “Öğrencilerimizi sınavlar ve karnelerle değil, daha geniş bir perspektifle değerlendirmeliyiz. Gelecek nesilleri sınavlardan çıkarıp, hayatı sadece test soruları ile değil, gerçek yetenekleri ve becerileri ile değerlendiren bir eğitim sistemine geçmeliyiz” dedi.
MHP İstanbul Milletvekili Faruk Aksu, benzer şekilde üniversite giriş sınavının yerine öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre bir yönlendirme sisteminin oluşturulmasını önerdi. Aksu, “Sınavsız üniversiteye geçiş için ilköğretim ve ortaöğretim sürecinde öğrencilerin beceri ve yeteneklerine göre yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Bu yaklaşım, öğrencilere fırsat eşitliği sunarken, aynı zamanda onların yetenekleri doğrultusunda gelişmelerine yardımcı olacaktır” dedi. Ayrıca, üniversitelerin artık yalnızca sınavlara dayalı bir geçiş sistemi ile değil, eğitimde daha fazla fırsat ve eşitlik sunarak gençleri doğru alanlarda yetiştirmeyi hedefleyen bir sistem önerdiklerini belirtti.
MHP’nin sınavsız üniversite önerisi, uzun yıllardır tartışılan üniversite giriş sınavı meselesini yeniden gündeme taşıdı. Eğitimciler ve akademisyenler, bu önerinin hayata geçirilmesinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğine dair farklı görüşler sunuyor. Bir taraf, sınavsız üniversiteye geçişin fırsat eşitliğini artırabileceğini savunurken, diğer taraf bu önerinin eğitim kalitesini nasıl etkileyeceğine dair endişelerini paylaşıyor.
Üniversite sınavının kaldırılması, eğitim sisteminde köklü değişiklikler anlamına geliyor. Ancak bu değişiklikler, uygun bir altyapı ve hazırlık süreci gerektiriyor. Eğitim uzmanları, sınavsız geçişin yalnızca müfredat değişiklikleri ile mümkün olamayacağını, aynı zamanda öğrencilere daha fazla rehberlik, mentorluk ve kariyer planlaması desteği sunulması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, üniversiteye geçiş sürecindeki adaletin sağlanabilmesi için okul türleri arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi gerektiği belirtiliyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, konuyla ilgili bir açıklamada, üniversite sınavı sisteminin değiştirilmesinin uzun vadeli bir planlama gerektirildiğini ifade etti. Ancak Bakan Tekin, Türkiye’nin eğitim altyapısının güçlendirilmesi gerektiğine ve üniversiteye girişte farklı modellerin değerlendirilebileceğine dair açık fikirli olduklarını belirtti. Sınavsız üniversite önerisi, geçmişte birçok hükümetin gündeminde olmuş olsa da, nasıl bir yasal değişiklik yapılacağı ve öğrenciler için hangi sistemin kurulacağı hala merak konusu. Şu an kesin bir karar alınmamışken, önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek tartışmalar ve alınacak kararlar, milyonlarca öğrenciyi etkileyecektir.